Erica translate Turkish
2,403 parallel translation
Did Erica's brothers do this to you, Joao Carlos?
Bunu sana Erica'nın kardeşi mi yaptı, Joao Carlos?
As you well know, Erica, you bought a Chevy Tahoe from me about three years ago.
Senin de bildiğin gibi Erica, üç yıl önce benden Chevy Tahoe almıştın.
Thank you, Erica Jane Barrett.
Teşekkürler Erica Jane Barrett.
Thank you Erica.
Teşekkür ederim, Erica.
Erica Loius has her test results back.
Erica Lewis'in test sonuçları geldi.
I'm Erica Evans, FBI, Fifth Column task force.
Ben Erica Evans, FBI'ın Beşinci Kol Özel Birimi'ndenim.
No apology necessary, Erica.
Özre gerek yok Erica.
Don't worry, Erica.
Endişelenme, Erica.
Erica.
Erica.
Erica?
Erica?
I'm worried about him, Erica.
Onun için endişeliyim Erica.
The last thing he remembers is his takedown at the hands of Erica Evans.
Hatırladığı son şey ölümünün Erica Evans'ın elinden olduğu.
I just sent it to Erica and Hobbes.
Erica ve Hobbes'u oraya gönderdim.
I think that FBI agent, Erica Evans, is in danger.
Sanırım şu FBI ajanı, Erica Evans, tehlikede.
I think that FBI Agent, Erica Evans, is in danger.
Şu FBI ajanı, Erica Evans, sanırım tehlikede.
- Erica!
- Erica!
Erica.
- Erica.
Wait, Erica.
Erica bekle.
What do you say, Erica?
Ne dersin Erica?
I know you want to find out about Tyler, Erica.
Tyler hakkındaki gerçeği bilmek istediğini biliyorum Erica.
Erica, nobody would judge you if you picked Tyler.
Erica, eğer Tyler'ı alırsan, kimse seni yargılamayacaktır.
Call me Erica.
Bana Erica de.
Yeah. Erica, go with him.
Erica, düş peşine.
Erica, he is going to kill me.
Erica, adam beni öldürecek.
I'm, uh, I'm Erica Reed.
Ben, a, Erica Reed.
- Erica.
- Erica.
All right, Erica and I will keep an eye on the street.
Tamam, Erica ve ben yolu gözetliyoruz.
All right, get Erica and lock down the lobby.
Erica'yı al ve lobiyi kontrol et.
You know, Erica, with her genital endowment ramblings.
Erica ve onun cinsel arzu düzensizlikleri...
Ray, I'm gonna need you and Erica to go check out a car.
Ray, arabayı kontrol etmek için sana ve Erica'ya ihtiyacım var.
Erica, come here.
Erica, buraya gel.
So, Erica or Julianne?
Ee, Erica mı Julianne mi?
- Erica, if you can't be on time, you can't do this job.
- Erica zamanlamanı ayarlayamazsan bu işi yapamazsın.
Listen, you promised me you were going to keep your cool, Erica, and since this morning, you came in here like gas on fire.
Hayvanın teki o, çocuklara zarar veriyor. Sakin olacağına dair bana söz vermiştin Erica. Ama bu sabah geldiğinden beri millete kök söktürüyorsun.
Hey, Erica, you don't make the choice when to run.
Ne zaman koşacağına sen karar veremezsin Erica.
Couldn't keep up with Erica?
- Yetişemedin mi Erica'ya?
- Yeah, so can Erica.
- Erica da öyle.
Erica!
Erica?
You told Erica to bottle it up?
- Federal ajan FBI oluyor. - Erica'ya hislerini bastırmasını mı söyledin?
Erica!
Erica!
Erica, you might want to wake up for this.
Erica, uyanmak istersin sanırım.
Well, Erica made it very clear that her cooperation last time was a one-shot deal,
Erica son seferki işbirliğinin tek seferlik olduğunu açıkça belirtmişti.
Erica...
Erica...
Erica, we can end this war in one swift blow.
Erica bu savaşı tek bir patlamayla sona erdirebiliriz.
Erica, I...
Erica, ben...
Erica, what a surprise.
Erica, bu ne sürpriz.
Erica tells me that you've taken quite an interest in our son.
Erica bana oğlumuzla oldukça ilgili olduğunuzdan bahsetti.
Well, father, if you bring a noisy rabble to the west of... here, since you've joined me on the FBI bad boy list, Erica's gonna have to send agents to deal with you.
Pekala, Peder, eğer gürültülü bir kalabalığı tam şu noktaya getirirsen zaten artık sen de benim gibi FBI'ın kötü adam listesindesin Erica da ajanlarını seninle ilgilenmeleri için gönderir.
Tell her Erica if we can't cut the head off the beast, we can at least rob it of its right hand.
Erica'ya de ki, eğer canavarın başını kesemiyorsak en azından biz de sağ kolunu keseriz.
It's war, Erica.
Bu bir savaş, Erica.
- Erica...
- Erica...