Eriksen translate Turkish
183 parallel translation
He was strutting around the coffee shop like Stein Eriksen.
Ortalıkta Stein Eriksen ( * ) gibi dolaşıyordu.
Mr. Eriksen?
Bay Eriksen?
Mr. Eriksen, you will not interrupt.
Bay Eriksen siz karışmayın.
You see, at six-foot-four, Marshall was the runt of the Eriksen clan.
1,93 boyuyla Marshall, Eriksen kabilesinin en bücürüydü.
I know it's early, but... you are a future Mrs. Eriksen.
Biliyorum, daha erken ama, sen, geleceğin Bayan Eriksen'ısın.
Lily, now that you're going to be a Mrs. Eriksen, I'm going to let you in on a secret recipe :
Lily, artık sen de bir Bayan Eriksen olacağın için sana gizli bir tarif vereceğim.
the Eriksen family seven-layer salad.
Eriksen Ailesi yedi katlı salata.
Now, if Lily was already uneasy about joining the Eriksen family, imagine how she felt about possibly having a 15-pound Eriksen growing inside of her.
Şimdi Lily, Eriksen ailesine katılmak konusunda zaten tedirginse içinde büyüyen, muhtemelen 6,75kg'lık bir Eriksen bebeği konusunda ne hisseder bir düşünün.
Well, that's'cause those Eriksen boys'boys can swim.
Çünkü "Küçük Eriksen" ların çocukları yüzme biliyor.
She's going to be an Eriksen.
O da bir Eriksen olacak.
But Eriksen is a great last name.
Ama Eriksen, harika bir soyadıdır.
Yeah, well, since you asked, a family of mayonnaise-guzzling giants is trying to suck me into their suburban nightmare, and there's a solid chance that I have an Eriksen the size of a 15-pound turkey growing inside of me!
İyi, madem sordun, mayonez sarhoşu devlerle dolu bir aile beni banliyö kâbuslarının içine çekmeye çalışıyor. Ve büyük ihtimalle içimde gelişen 6,75 kiloluk bir hindi büyüklüğünde bir Eriksen var.
Hey, Mrs. Eriksen, it's Lily.
Merhaba, Bayan Eriksen. Benim, Lily.
Marshall Eriksen.
Marshall Eriksen.
Okay, Eriksen, let's get to work.
Tamam, Eriksen. İşe başlayalım.
Clean this stuff up, Eriksen.
Masayı topla, Eriksen.
I'm in San Diego with two of my bro-sephs from Kappa, and they're all, "Yo, Eriksen, let's roll to the strip clubs."
Kappa'dan iki kankimle birlikte San Diego'dayız ikisi de "Yo, Eriksen, striptiz kulübüne akalım" diyor.
Eriksen that was steak sauce!
Eriksen. Tam bir biftek sosuydu!
All right, Eriksen, I've got some good news.
Erisksen, iyi haberlerim var.
You may not realize this, Marshall Eriksen, but you've got a huge package.
Farkında olmayabilirsin, Marshall Eriksen. Ama dev gibi bir paketin var.
This is war, Eriksen.
Bu bir savaş, Eriksen.
Would you please inform Mr. Eriksen that I'm no longer speaking to him.
Bay Eriksen'e artık onunla konuşmadığımı söyleyebilir misiniz.
Mr. Eriksen, Mr. Stinson is no longer...
Bay Eriksen, Bay Stinson artık sizinle...
But Executive Mischief Consultant Marshall Eriksen reporting for duty.
Ama Yönetici Fesat Danışmanı Marshall Eriksen görev raporu veriyor.
Mr. Eriksen.
Bay Eriksen.
Marshall Eriksen, suit up!
Marshall Eriksen, takım elbise giy!
Well played, Eriksen.
Çok güzeldi, Eriksen.
Marshall Eriksen, will you ma...
Marshall Eriksen, benimle evle...
Ladies and gentlemen, for the first time ever Mr. and Marshall Eriksen and Lily Aldrin.
Bayanlar ve baylar, ilk defa karşınızda Bay ve Bayan Marshall Eriksen ve Lily Aldrin.
( groans ) yes! Advantage... erikson.
Avantaj Eriksen'da.
marshall eriksen wants to preserve the environment, so that our children can enjoy it as we have.
Marshall Eriksen, çocuklarımız da bizim kadar tadını çıkarsın diye çevreyi korumak istiyor.
So... Marsllriksen, will you divorce me?
Bu yüzden Marshall Eriksen beni boşar mısın?
I'm marshall erickson.
Ben Marshall Eriksen. "Efendim" mi?
Because, marshall eriksen, From this moment on, I make all your decisions for you.
Çünkü Marshall Eriksen... su dakikadan itibaren, senin adina tüm kararlari ben verecegim.
E riksen.
Eriksen.
Well, thank you, eriksen, I needed to hear that.
Teşekkür ederim, Eriksen. Bunu duymaya ihtiyacım vardı.
Hello, may I speak with Marshall Eriksen?
Merhaba, Marshall Eriksen ile görüşebilir miyim?
You okay, Eriksen?
Sen iyi misin, Eriksen?
Yes, I'm sure that was quite a rumble in the Eriksen rumpus room.
Evet, Eriksen'ların oyun salonunda epey gümbürtü çıktığından eminim.
You ready for tonight, Eriksen?
Akşam için hazır mısın, Eriksen?
Eriksen, meeting in five minutes.
Eriksen, toplantı 5 dakika sonra.
What is it, Eriksen?
Ne oldu, Eriksen?
Why don't you just move your desk in there?
Eriksen neden masanı da oraya taşımıyorsun?
Uh, hey, Eriksen, when did you join AC / DC?
AC / DC grubuna ne zaman katıldın Eriksen?
Hey, Eriksen, I think theOliver Twist auditions are down the hall!
Sanırım Oliver Twist seçmeleri koridorun öteki ucundaydı, Eriksen!
Hey, Eriksen, please, sir, may I have some more... pants?
Eriksen! "Lütfen bayım, biraz daha pantolon alabilir miyim?"
Pure evil, Eriksen.
Katıksız şeytansın, Eriksen.
And by me, he means M-E, Marshall Eriksen, star of Ted's gay dreams.
Benimle * derken Marshall Eriksen demek istiyor. Ted'in eşcinsel rüyalarının yıldızı.
What do you got there, Ericksen?
O ne Eriksen?
Yes! If there's one thing we can state With absolute certainty
Mutlak kesinlikle söyleyebileceğimiz tek bir şey varsa, o da, Marshall Eriksen'in o mektubu yazmadan önce ölmeyeceğidir.
Hey, Eriksen.
Eriksen... Görevi tamamla.