English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ E ] / Ervin

Ervin translate Turkish

87 parallel translation
Donald. You can call me, Sebastian, or Irving. I don't care.
Sebastian ya da Ervin de diyebilirsin, umurumda değil.
I'm certainly not going to call you Sebastian or Irving.
- Kesinlikle Sebastian ya da Ervin demem.
You wouldn't feel it walking out on Ralph or Sebastian or Irving but walk out on Donnie, you'd hate yourself and you wouldn't like that.
Ralph'i, Sebastian'ı ya da Ervin'i terk edersen bir şey hissetmezsin ama Küçük Donny Dark'ı terk edersen kendinden nefret edebilirsin. Bu da hiç hoşuna gitmez değil mi?
Who are Sebastian and Irving?
Sebastian ve Ervin kim?
However, the Frenchmen had it left relatively badly kept, as a commander of panzers, Erwin Rommel, quickly discovered.
Fransızlar köprüyü korumasız bırakma gafletinde bulunmuştu. VII. Panzer Tümeni komutanı Ervin Rommel bu açığı keşfetti.
He steals home!
Ervin mücadele ediyor ve topu çalıyor!
Working for Senator Ervin, I could ask the same thing.
Aslında Senatör Ervin'le çalıştığın için aynı soruyu ben sana soracaktım.
Sam Ervin prides himself in not being left of anybody.
Sam Ervin hiç kimsenin görüşüne karışmamasıyla saygı uyandıran bir adamdır.
- So how did you meet Goody? - One day a constituent from home came into Senator Ervin's office, wanting a tour of Fort Myer.
- Bir gün bir seçmen Senatör Ervin'in ofisine girdi ve araştırma yapmak istediğini söyledi.
Call a neuro consult for Mr. Ervin, cc transient diplopia, and bill him.
Bay Ervin'e bir nörolog çağır. Geçici çift görme. Fatura edin.
He's spilling his guts to the Ervin committee. Unfortunately...
O aptallarını Ervin komitesine yolluyor.Ve, uh, ne yazık ki- -
Well, that may be, but in that case, your neighbor... Miss Lazzo, doesn't remember either. And another neighbor, Mr. Irwin, also suffers memory loss.
Bu mümkün ama o zaman komşunuz Bayan Lazo da hatırlamıyor ve başka bir komşu Bay Ervin de hafızasını kaybetmiş, bütün bölgede bir tek sen doğru...
- Mr. Ervin, how is the junk business?
Hareket etme. - Bay Ervin.Hurda işi nasıl gidiyor?
- Yeah, we lost his pressure.
Kan basıncı yok Bay Ervin.
- Mr. Ervin?
Nabız yok.
You sent me a detail of humps, Ervin.
Bana engel olacak bir ekip kurdun Ervin.
We're throwing you out of the boat, Ervin.
Seni gemiden atıyoruz, Ervin.
In this photograph I recognise my aunt her name is Yolanda Wolstein and her 4 little children Ervin 8 years old,
"Bu fotoğraftakiler halam Yolanda Wolstein... "... ve onun 4 çocuğu... " "... 8 yaşındaki Ervin... "
But top of the list, Ervin Burrell's ass is gone.
Listenin başında Ervine Burrell'in gitmesi yer alıyor.
It was Royce holding you back, Ervin.
Arkanı kollayan Royce'tu Ervin.
Enough for Ervin to show the new mayor who butters the bread. And for events to take the new-penny shine off Cedric Daniels.
Ervin'in Belediye başkanına ekmeği kimin yağladını göstermesi ve yıldızı parlayan Cedric Daniels'i götürecek olaylar için yeterli süre.
This one has Ervin Burrell written all over it.
Bunun her yeri Ervin Burrell kokuyor.
Subtle, Ervin. Hmm?
Kurnazca, Ervin.
Ervin, you may leave.
Ervin, çıkabilirsin.
No, I need a word or two with your deputy, Ervin.
Yardımcınla bir şey konuşacağım, Ervin.
I'm a loyal subordinate, Mr. Mayor, and Ervin is a good man working under considerable pressure.
Ben sadık bir yardımcıyım, Sayın Başkan ve şartlara göre Ervin de işini çok iyi yapıyor.
Did you say a 50,000 bump for Ervin Burrell?
Ervin Burrell'in maaşına, 50Bin dolar zam mı yapacaksınız?
Mr. Mayor, about Ervin- - if you don't mind my asking, why keep him as a puppet commissioner when you can just fire the guy?
Sn. Başkan, Ervin konusunda - Sormamda sakınca yoksa, onu kovmak varken... neden sembolik olarak yerinde tutuyorsunuz?
This is Ervin Pepper of Pepper, Pepper Bayleaf.
Ben Ervin Pepper. Pepper, Pepper ve Bayleaf şirketinden arıyorum.
Hey, Ervin, you got a visitor.
Ervin, ziyaretçin var.
Okay, that's Ervin Robles.
Adı Ervin Robles.
- We're looking for Ervin Robles.
- Ervin Robles'ı arıyoruz.
- Ervin's off till the weekend.
- Ervin hafta sonuna kadar izinli.
Supervisor left a message for Ervin to come in right away, work emergency.
Yönetici Ervin'e mesaj bırakıp acil iş için hemen gelmesini istedi.
He also said a man stopped by yesterday, got into a heated argument with Ervin.
Bir de dün birinin uğradığını anlattı, Ervin'le epey tartışmış.
Until we find Ervin, there's only one person that can tell us that.
Ervin'i bulana kadar, bize bunu söyleyecek bir kişi var.
Ervin?
Ervin mi?
Is there anyone Ervin was especially close to?
Ervin'in özellikle yakın olduğu biri var mıydı?
Ervin was a mess when he got here.
Ervin buraya geldiğinde kötü durumdaydı.
Like Ervin found Gary.
Ervin'in Gary'yi bulması gibi.
Ervin returned the call.
Ervin çağrıya yanıt verdi.
Get your ass down on the ground right now!
Yere yat, hemen! Ervin!
Where are you going, Ervin?
Nereye gidiyordun Ervin?
Their whole MO is predicated on the union of their two personalities, and with Ervin out of the picture, there's no telling what Gary could do.
Yaptıkları her şey ikisinin izlediği yönteme bağlıydı. Artık Ervin olmadığına göre, Gary'nin neler yapacağı belli olmaz.
- Mr. President! - Sir!
Efendim, siz Senator Ervin'in komitesiyle ikişki kurmaya niyetli misiniz?
Sir, do you intend to cooperate with Senator Ervin's committee? Will you agree to the appointment of a special prosecutor?
Özel bir savcı görevlendirecek misiniz?
Mr. Ervin, he's not here today.
O ne yapılacağını bilir.
Then I'll come back later.
Bay Ervin, Dr. Greene bugün burada değil.
It was nice meeting you, Mrs. Erwin.
Tanıştığımıza sevindim Bayan Ervin.
Thank you, Ervin.
Teşekkür ederim, Ervin.
Ervin Robles!
Ervin Robles!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]