Escaped translate Turkish
7,255 parallel translation
And for 24 hours, the man accused of killing your son, he escaped from police, he was on the run.
Ve 24 saat içinde, oğlunuzu öldürmekle suçlanan adam polisten kaçtı, kaçıyordu.
He escaped.
O kurtulmuştu.
We never escaped.
Aslında hiç kurtulmadık.
He's escaped from gaol.
Hapishaneden kaçmış.
Plus, the citywide manhunt for escaped confessed serial killer Raynard Waits continues.
Ayrıca suçunu itiraf eden seri katil Raynard Waits'i bulmak için şehrin dört bir yanındaki insan avı hâlen sürüyor
For escaped serial killer Raynard Waits...
- İşte böyle. ... devam eden arayışları bugün bir polis aracının...
Two days ago, while leading investigators to the remains of his alleged victims, Waits escaped, killing Deputy District Attorney Luis Escobar and seriously wounding an L.A.P.D. detective.
Waits, iki gün önce dedektifleri öldürdüğünü iddia ettiği kurbanların cesetlerine götürürken kaçtı. Bu sırada, Savcı Yardımcısı Luis Escobar'ı öldürdü ve bir Los Angeles Polisi dedektifini ciddi bir biçimde yaraladı.
And miraculously escaped Russia in 1928.
Mucize eseri 1928 yılında Rusya'ya gittim.
Aramis has escaped.
Aramis kaçmış.
A young girl escaped.
Küçük bir kız kaçtı.
- He escaped from the pipeline?
- Hücreden mi kaçmış?
- How'd I get out here? - You escaped.
- Dışarı nasıl çıktım ben?
- Hartley escaped.
- Beni dinle.
Yeah, before he escaped police custody.
Evet, polis gözetiminden kaçmadan önce.
It appears Hunter escaped using one of the ship's submersible pods.
Görünüşe göre Hunter gemilerden birinin denizaltı hücresiyle kaçtı.
He may have escaped.
Kaçmış olabilir.
Women stood spellbound and watched as he escaped from handcuffs, straight jackets, steamer trunks.
Hanımlar, kelepçelerden, deli gömleğinden ve buhar kabininden kurtulmasını ayakta ve büyülenmişçesine izlediler.
Fennhoff's escaped the radio room.
Fennhoff telsiz odasından kaçtı.
I'm afraid Dottie escaped.
- Maalesef Dottie kaçtı.
Wolfe has escaped containment.
- Wolfe sınırlamadan kaçtı.
Wolfe has escaped containment into the ring, he could be anywhere on Level 9.
Wolfe tutukluluktan halkanın içine doğru kaçtı 9. Seviyede herhangi bir yerde olabilir.
Problem was Ivan escaped, leaving Petra in great danger.
Sorun şu ki, Ivan kaçtı, ve Petra'yı büyük bir tehlikeye soktu.
Okay, uh, Santos has just escaped, but obviously, he's still the president, so he needs to find a way off the island without being recognized.
Pekala, Santos kaçtı kurtuldu, ama o hala bir ülke başkanı, o yüzden tanımadan adadan kaçması gerekiyor.
He escaped.
O da kaçtı.
That's got to be how Rose escaped.
Rose işte bu şekilde kaçmış olmalı.
He got away. Could be an escaped victim or her accomplice.
- Kaçabilmiş bir kurban ya da Jennifer'ın suç ortağı olabilir.
The night we trapped the Reverse-Flash in the force-field, he escaped because the containment system failed, but I checked that data three times, and the super-capacitors were still fully charged when he got out.
Zıt Flash'ı güç alanının içine hapsettiğimiz gece oradan kaçtı çünkü hapis sistemi çökmüştü. Ama verileri tam 3 kere kontrol ettim. Oradan kaçtığında süper kondansatörler tam kapasite çalışıyordu.
That you escaped.
- Kaçtığınız için.
There's absolutely no reason that the Man in Yellow should have escaped.
Sarılı Adam'ın kaçmasına kesinlikle imkan yok.
My teachers were all Jewish, because the New School was a clearing house for Jews that escaped from Hitler.
Bütün öğretmenlerim Yahudi idi. Çünkü New School, Hitler'den kaçan Yahudiler için... bir takas kurumu idi.
He killed her and we were going to eat her and he escaped.
Onu öldürmüş. Yemeye giderken ortadan kayboldu.
But those truly responsible have escaped our wrath.
Ama gerçekten sorumlu olanlar bizim gazabı kaçmış.
"And yet, those who are truly responsible have escaped his wrath until now."
"Ve yine, o gerçekten kimin sorumlu olduğunu . Bugüne kadar onun gazabını kaçmış"
- The rat has escaped!
- Fare kaçtı!
They escaped on their own?
Kendileri mi kaçtılar?
This is an all-points bulletin for an escaped prisoner,
Bu tüm birimlere gönderilen kaçak ihbarıdır.
Repeat, this is an APB for Seth Branson who has escaped from the Lakewood City Jail.
Tekrar ediyorum, bu Lakewood City Hapishanesi'nden kaçan Seth Branson için yakalama emridir.
Seth Branson escaped.
- Seth Branson kaçmış.
Kieran, uh, look, I don't know if you know, but Branson escaped, and
Kieran, bak. Biliyor musun bilmiyorum.
Siringo's escaped, and he wants you dead.
Siringo kaçtı ve senin ölmeni istiyor.
Who knows how the shepherds reacted after emily escaped.
Emily kaçınca onların nasıl tepki verdiğini kim bilir.
You... you escaped?
Sen... kaçtın mı?
My first mission is to find them and anybody else that escaped from purgatory and end them.
Görevim, omları ve diğer tüm kaçan yaratıkları bulmak ve yok etmek.
There are some creatures that have escaped from purgatory, so Crane and I need to put a lid on that.
Araftan kaçmış bazı yaratıklar var, Crane ile bu konuyla ilgilenmek durumunda kaldık.
One of the other creatures that escaped purgatory?
Araftan kaçanlardan biri mi?
I will prevent him from gathering the Daevoli and any others that escaped purgatory.
Daevoli'lerin ve araftan kaçan diğer canavarların ona ulaşmasını engelleyebilirim.
But if we kill the Horseman and we hunt down the others that escaped purgatory, won't we have won?
Süvariyi öldürürsek, diğer araftan kaçanları da yok edersek kazanmış olmuyor muyuz?
Your death will burn bright, cauterizing this festering wound, turn this area into a smoldering crater, end the evil that escaped purgatory.
Ölümün buraya aydınlık getirecek, bundan sonra araftan kaçan şeytanların da sonu gelecek.
- He... escaped.
- Adam kaçmış.
The vicious Power known as Wolfe, has escaped his cell.
Kurt adıyla tanınan azılı güçlü hücresinden kaçtı.
"Escaped"?
"Kaçmak"?