Escorted translate Turkish
525 parallel translation
Escorted by Gendarmerie he will be made available to the Court in Saint-Calais.
İade edilmiş suçlu polis eşliğinde Saint-Calais'teki adli yargı mahkemesine gönderilecek.
I was on my way home. He escorted me to my door.
Eve gidene kadar bana eşlik etti.
Come on, sister. I'll bet this isn't the first time you were escorted out of town.
bu kasabadan dışarı ilk kez eşlik edeceğiniz zaman değildir.
Yes, she escorted him as far as the street. Her name?
- Onunla birlikte taksiye gitti.
Then her escort escorted Dr. Chumley back here to Harvey and me, and tried to point out that it would be better for Dr. Chumley to mind his own affairs.
Kadına eşlik eden adam, Dr. Chumley'ye eşlik edip yanımıza getirdi. Dr. Chumley'nin kendi dalgasına bakması gerektiğini anlatmaya çalıştı.
- Escorted by Mr. Hennessy.
- Hennessy ile birlikte.
He was met at station by a Gestapo agent named Siebert and escorted to the German Embassy to confer with von Papen.
İstasyonda, Siebert adlı bir gestapo ajanı tarafından karşılandı von Papen'le görüşmek üzere Alman elçiliğine kadar kendisine eşlik edildi.
Remember how in the morning we escorted you to the train with violins playing and everybody cried like when a king you love very much leaves his country.
Sabah trene kadar nasıl eşlik etmiştik size kemanlar çalıyor, herkes ağlıyordu çok sevdiğiniz kralınız ülkesinden ayrılıyordu sanki.
The morning the Caine escorted attack boats to the beach. - - Did your orders include dropping a dye marker?
Caine'in çıkartma botlarına öncülük ettiği sabah, emirleriniz arasında denize bir ikaz işareti atmak da var mıydı?
After that, the grand duchess, escorted by His Highness-She has gone!
- Marştan sonra, büyük düşes, ekselanslarıyla... - Anastasia gitmiş! O gitmiş!
The accused will be escorted back to the guard room.
Sanıklar nöbetçi odasına geri götürülsün.
See that the motor is here and have Miss Marina escorted to a place called Brixton.
Araba gelsin ve Bayan Marina, Brixton denen yere götürülsün.
I escorted her home.
Kendisini eve kadar bırakayım dedim.
He escorted Setsuko home.
Setsuko'yu eve kadar bıraktı.
You'll be escorted back to the border.
Size sınıra kadar eşlik edilecek.
You allow yourselves to be escorted under military supervision to said reservation, and once there promise to live peaceably and without conflict.
Bahsi geçen bölgeye askeri eskort eşliğinde gitmeye müsaade edeceksiniz, ve çatışma çıkarmadan barış içinde yaşamaya hemen söz vereceksiniz.
Prince Tuan, you will see that these gentlemen are escorted safely to their Legations.
Prens Tuan, Bu beyler sağ salim... kendi bölgelerine götürülecekler.
The peasants escorted him from village to village.
Köylüler de ona eşlik ediyormuş, köyden köye...
- On February 10th, six escorted waggons
- Şubatın 10 unda, eskortlar eşliğinde altı araba
You will be escorted across the Jordan to your father's palace at Machaerus.
Ürdün boyunca, babanızın Machaerus'daki sarayına kadar Romalı askerlerin koruması altında olacaksınız.
You'll be escorted back to town.
Hanımlar, arçalarınızın olduğunu görüyorum.
The Wallingham wagon train was moving in this direction, escorted by the first cavalry patrol.
Burada... burada... ve burada.
Companies A and B of the cavalry escorted the ex-temperance marchers back to their husbands and hungry children at Fort Russell.
A ve B Süvari Bölükleri, eski alkol karşıtı eylemcileri Russell Kalesindeki kocalarının ve karnı aç çocuklarının yanına kadar eskortladı.
You've escorted me.
Muhafız subayımdın.
They're being escorted.'
Onlara eskortluk yapılıyor.'
I will have you escorted back to your ship.
Size geminize kadar eşlik edeceğiz.
Do you remember the cop on the motorcycle that escorted us to the hospital?
Motosikletli polisi hatırladın mı hastaneye kadar bizimle gelen?
He escorted us to the hospital.
Hastaneye kadar bize eşllik etmişti.
Aside from the gentleman who escorted you here, any other visitor last night?
Size eşlik eden beyden başka, bu gece ziyaretçiniz oldu mu?
We were escorted the whole time, but it seemed a thorough tour.
Refakatçilik ettiğimiz süre boyunca sade bir tur gibi görünüyordu.
Go asked escorted by the governor.
Git banka müdüründen yardım getir.
Quite unexpectedly we met government troops who were escorted by martial arts experts
Ama hazinenin dövüş sanatçılarınca korunduğunu... hiç beklemiyorduk, çok zaiyat verdik
The ambassador will be escorted to his quarters at once.
Büyükelçiye hemen dairesine kadar eşlik edilecek.
Our losses might be reduced if our formations... were more closely escorted by fighters, sir.
Avcı uçakları tarafından daha yakından korunursak kayıplarımızı azaltabiliriz, efendim.
Brother Lu has just escorted Mrs. Fang at the back.
Lu KardeşBayan Fang'ı evine götürmek için, daha yeni, bu taraftan yola çıktı.
When I left to be an apprentice, the villagers escorted me to the headland.
Buradan ayrıldığımda, Köylülerim bana kayalıklara kadar eşlik etmişlerdi.
And after they're finished in Sickbay, see to it that they're escorted back to their proper quarters. - And give them whatever care they need.
Revirde işleri bitince kamaralarına götür ve ihtiyaçları olan bakımı almalarını sağla.
One : the public should be informed that the apes, after their arduous space voyage and the fatigue arising from its publicity, are to be afforded rest in a location whose identity will not be divulged to the public. Two : since, however, there is justifiable cause for suspecting that they have withheld vital information from us, the ape-onauts will in fact be escorted by Dr Lewis Dixon to the installation known as Camp 1 1, held there in his care for interrogation by the ClA under the guidance and supervision of Dr Otto Hasslein.
Hakkımızda hayati bilgiler bulundurduklarından şüphelenildiğinden maymungiller, Dr Lewis Dixon tarafından eşlik edilerek Kamp 11 adı verilen üsse götürülüp orada onun kontrolünde olacaklar ve Dr Otto Hasslein'ın gözetim ve yönetiminde CIA tarafından sorgulanacaklardır.
No, they wouldn't be escorted.
Hayır, polissizlermiş.
If this were not enough, each winner, before receiving his prize will be personally escorted...
Bu da yetmiyormuş gibi, kazananlarla, ödülünü almadan önce özel bir fabrika turu yapılacak...
Nine of us were captured, and escorted to the execution site, I...
pusu kurup herkesi öldürdüler sadece 9'umuz hayatta kaldı!
She'll be escorted back to the Fort.
Onları Fort'a geri götürmemiz gerek.
For example, we repaired British boats in American ports we escorted its fleets for the Atlantic, until a Iceland, e we yield two million tons of ships.
Örneğin, Amerikan limanlarında İngilizler için gemi inşa ediyor onları Atlantik boyunca İzlanda'ya dek koruma görevi üstleniyorduk. 2 milyon ton değerinde gemi transfer ettik.
Heading for France were some 6,500 vessels of all types, marshalled and escorted by the Allied navies.
Müttefiklerce refakat edilen ve korunan her türden 6.500 kadar gemi, Fransa'ya yol alıyordu.
But now they were escorted by the Mustang, a remarkable aeroplane which was to change everything.
Savaşın kaderini değiştirecek dikkat çekici Mustang uçaklarıyla korunuyorlardı.
In a dark night, we cross with a British naval convoy escorted for cruisers e torpedo-boat destroyers.
( Büyük Amiral Karl Dönitz ) Bir gece, kruvazörler ve destroyerlerden oluşan bir İngiliz konvyoyuna rastladım ve saldırdım.
In the first times, the convoys alone were escorted up to 300 miles of each Atlantic coast.
İlk başlarda, eskort gemileri konvoylara Atlantik'in her iki yakasından 555 km. uzağa dek eşlik edebiliyordu.
Many ships were escorted in security through the ocean e finished being bombed to the plaza of the coast.
Okyanus boyunca güvenle seyreden gemiler tek başlarına yakalanıp torpidolandı ve açık denizlerde korunmadı.
Few days ago some escorted wagons were robbing and the escort were all killed
kimse dayanamaz ona çift silah kullanır, birisini dövüşün sonuna kadar gizler ne yiğitler öldü o silahla!
And so, without papers or passport and under the eyes of two Prussian Officers Barry was escorted across the frontier into Saxony and freedom.
Böylece, belgeye veya pasaporta gerek olmadan... ve iki Prusya subayının gözleri önünde... Barry, Saksonya sınırına, özgürlüğe doğru götürüldü.
When ever he travels, he is escorted by highly trained SS men
Yola çıktığı her zaman çok iyi eğitimli SS askerlerince eşlik edilmekte.