Eskiya translate Turkish
106 parallel translation
- Eskiya, eskiya.
- Eşkıya eşkıya.
Neither snow, nor rain, nor gloom of night... ( carriers repeating )... through bandit's hell, through firefight through flood and plague we cannot fail...
Karda yagmurda kör karanlikta Eskiya kursunlari altinda Ne sel ne afet bizleri önler
Drunken mug!
Sarhoş eşkiya!
Cross-eyed mugs!
Kem gözlü eşkiya!
I said something nice about him in my column.
Yoksa ne yapacak? Ben bir eşkiya.
Imagine a dish like this married to a mug like Benny McBride.
Böyle harikulade bir kadının Benny McBride gibi bir eşkiya ile evlenmiş hayal et.
Three men stuck up a gas station tonight. They slugged the attendant, took 130 bucks and killed an officer.
Üç eşkiya bu gece bir petrol istasyonunu soyup, çalışanını darp ettiler, 130 papeli alıp bir polisi öldürdüler.
My son is no bandit pursued by the authorities.
- Benim polislerden kaçan... -... eşkiya bir oğlum yok.
You local militias are simply the brigands
Yerel milisleriniz sadece eşkiya!
To tell you the truth, the main force of the Red Army has already crumpled up the attack of the central bandit troops
Doğruyu söylemek gerekirse, Kızıl Ordu'nun temel gücü, merkezdeki eşkiya askerlerin saldırısından endişe ediyordu.
But do not conclude that all Boxers are bandits.
Fakat bu durumdan bütün Boxerların eşkiya olduğu sonucu çıkarılmasın.
Humble, like the remote corners of the earth, where one works the earth or plunders it, wearing the rags of the fathers, humble faces of the sons, born without necessity. However, behind these faces, of hungry men, bandits, lies this terrible sentiment which is called liberty in France.
dünyanın kenarındaki mütevazi gibi, toprağı işlediği, yağmaladığı yerlerinde, babaların paçavraları giymiş, zavallı oğullarının suratları, lüzumsuz dünyaya gelmiş, fakat, şu azgın ve eşkiya suratların altında korkunç bir hiss duruyor,
On my first brother, the bandit, on my second brother, the lame one, on my third brother, the bootblack,
birini kardeşime, eşkiya, ikinci kardeşime, ayağı sakat, üçüncü kardeşime, ayakkabı boyaçı,
Master Yan, we can win for sure if you will go Just a few bumpkins,
Yan Efendi, eğer sizde giderseniz, zafer kesindir sadece bir kaç eşkiya,
He's become a bandit, an outlaw after he joined the band of Butch from Springfield.
Springfield'li Butch'un çetesine katıldıktan sonra tam bir eşkiya, tam bir kanunsuz olmuş.
He's a gangster, that's what he is.
Bir eşkiya, bu işte o.
Instead of suffering in jail why not kill these two sheriffs and seek refuge as a robber in the mountains?
Hapse götürüldüğünü duydum hapislerde çürümek yerine neden şu 2 memuru öldürüp, Dağda eşkiya gibi yaşamıyorsun?
This exiled robber is an expert kung fu hero
Bu eşkiya bir kung fu ustası
Brigand!
Eşkiya!
Just some lousy bandits.
Sadece birkaç eşkiya.
Bandit!
Eşkiya.
But I can fuck like a bandit, Your Highness.
Ama ben bir eşkiya gibi düzebilirim, Majesteleri.
How do you know I'm not that Bandit?
Eşkiya olmadığımı nereden biliyorsun?
Now that a second Bandit has surfaced...
Eğer o tutukluyken, eşkiya ortaya çıkarsa...
Ever thought the Bandit perhaps mightn't be a man?
Eşkiya bir adam bile olmaya bilir mi?
This whole city's full of creeps.
Bütün şehir eşkiya dolu. Öyle değil mi?
Footpad, maybe? Petty thief? Rob a bank?
Soyguncu yada eşkiya, belki banka soydun veya birini öldürdün.
- Good Lord! A highwayman!
- Aman Tanrım, bir eşkiya.!
A highwayman.
Eşkiya.
These men are dangerous thugs, not that I haven't met plenty of their kind before.
Bu adamlar eşkiya. Daha önceden bu tip adamlarla karşılaşmadığımı sanmayın.
We weren't always the Ten Criminals.
Bizler hep 10 eşkiya değildik.
You'll want to tell me and Mr. Beauchamp here... ... all about your two villainous friends.
Benle bay Beauchamp'a eşkiya dostlarına dair bilgi versen iyi edersin.
Say Wong is a bastard, and I will let you live. Fine :
Wong'un bir eşkiya olduğunu söyle, bende senin yaşamana izin vereyim.
And how would you deal with this... brigand?
Ve sen bu eşkiya ile nasıl başa çıkmayı düşünüyorsun?
Fucking bandit!
Aşağılık eşkiya!
They are bandits.
Hepsi eşkiya onların.
I was attacked in a tavern by a band of thugs.
Meyhanede bir grup eşkiya tarafından saldırıya uğradım.
Look, our men are being held captive by at least 20 conquistadors.
Bak, adamlarımız 20 kadar eşkiya tarafından esir alındı.
That thug could stirke at any moment.
Şu eşkiya her an saldırabilir!
Rogue warrior?
Eşkiya?
You were a nobleman, why choose to be a bandit?
Sen bir soyluydun, Eşkiya mı olacaksın?
The victor becomes a king and the loser a bandit
Kazanan Kral olur, Kaybedense Eşkiya
We convinced them the theft must be the action of a rogue group outside the SGC.
Onları hırsızlığı SGC dışında bir eşkiya grubunun yaptığına ikna ettik.
Too many boys thinking they're thugs.
Kendini eşkiya sanan çok oğlan var.
WE'RE FAMILY, NOT BANDITS.
Biz aileniz, eşkiya değil.
I understand that your family's a bunch of thugs.
Ailenin bir avuç eşkiya olduğunu anlıyorum.
If that thug thinks he can run me out of town...
Eğer bu eşkiya beni kasabanın dışına yollayabileceğini sanıyorsa...
Apparently, my summer camp wasn't training operative... lt was training hoodlums
Açıkça, yaz kampım etkili eğitim sunmuyor... Eşkiya eğitiyor
There are whores with the looks of a saint, and honest folks with the look of a villain.
Melek görünüşlü hainler, eşkiya gibi görünen dürüst insanlarda...
God! Are you bandits? Are you waylayers?
Eşkiya mısınız be, yol mu kesiyorsunuz?
Say I'm not a thug.
Bir eşkiya olmadığımı söyle.