Espadrilles translate Turkish

I like espadrilles.

Sandalet hoşuma gider.

It's time to take off those pumps, put on those espadrilles you're so fond of- - which, by the way, aren't coming back ever- - kick down that door, and let him get used to the fact

Bu ayakkabıları çıkarmanın zamanı, ve onları espadriellerin üstüne koy. Sen onlara çok düşkünsün. Bu arada onlar tekrar moda olmayacak.

He had a red cotton cap, a green shirt, mustard yellow pants, rope espadrilles and...

Kırmızı pamuktan bir kırmızı şapka bir yeşil gömlek hardal sarısı bir pantolon bağcıklı bir espadril ve...

- They look like Ibizan espadrilles. - Oh, really?

- İbiza botlarına benziyorlar.

Not the espadrilles.

Ayakkabılar olmamış.

I'm obviously not gonna wear it with fucking espadrilles.

Bu salak ayakkabılarla giyecek değilim herhalde!

He got string from the soles of the espadrilles they sold in prison.

İçeride mahkûmların sattığı ayakkabıların bağcıklarından ip yaptı.

Hold the espadrilles, people.

Millet, espadrillere bakın.

Only if I can take your espadrilles.

Espadrillerini ödünç verme kaydıyla olabilir.

What's going on with those espadrilles?

Ayakkabılarda problem nedir?

- Maybe machine-sewn espadrilles?

- Belki makine yapımı bezden ayakkabı mı?

Well, are you wearing the pumps or the espadrilles?

Hangi ayakkabını giydin?

He ate 15 pairs of my espadrilles... not that I needed 15 pairs of espadrilles.

15 çift ayakkabımı yemiş. Tabii ihtiyacım olmayan 15 çift ayakkabımı.

Can I get my espadrilles?

Ayakkabılarımı alabilir miyim?

Now she wears slippers half the time, or on a good day, espadrilles, which, in case you don't know, are canvas and flat.

Şimdi günün yarısında terlik giyiyor ya da iyi günündeyse espadril giyiyor ki ne olduğunu bilmezseniz ; bezden ve düz ayakkabıdır.

I suggest you ask my husband what he did with my espadrilles.

Size kocama espadrillerime ne yaptığını sormanızı öneriyorum.