English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ E ] / Esque

Esque translate Turkish

112 parallel translation
It really is a Romeo and Juliet-esque type of relationship.
Romeo ve Juliet gibi bir ilişkileri var.
How very Gandhi-esque of you.
Ne kadar Gandhimsi bir düşünce.
The creative audience concept of which you've spoken at length elsewhere... has a kind of McLuhan-esque fascination.
Başka yerlerde ayrıntısıyla söz ettiğiniz yaratıcı seyirci kavramının McLuhanvari bir çekiciliği yok değil.
Tristan-esque trip-taking -
Tristanvari...
Tristan-esque - Tristan-esque trip-taking... and permanent flame-fluttering.
Tristanvari... Tristanvari gezgin. ... ve içindeki ateş baki biri.
Fine, sir. I'll get him started on some snappy Sinbad-esque material.
Tamam efendim, onu şık bir Sinbad-tarzı komediyle partiye dahil edeceğim.
What does it mean, to call something Kafka-esque?
Bu bir şeyi Kafkavari olarak tanımlamamız anlamına mı geliyor?
Can you give me an example of something Kafka-esque?
Kafkavari bir şekilde örnek verebilir misin?
A bit devious, a bit as the French say, "Bart-esque."
Biraz sinsi, biraz da Fransızların dediği gibi "Bartesk" olman gerekecek.
I am not a clumsy Clouseau-esque waiter!
Ben, sakar bir Clouseau çakması garson değilim.
I`m trying to savor the " "Capra-esque" " quality.
Capra-esque " ın hazzını almaya çalışıyorum.
He doesn`t know what " "Capra-esque" " means.
O, Capra-esque'ın ne olduğunu da bilmez
Evil down to their black hearts, which pump not blood but a vomitous oil that oozes through their veins clots in their brains, which causes their Nazi-esque violent behavior.
Günahkarlar, Nazi-vari davranışlarından dolayı pıhtılaşan kanlarını, kendi damarlarından bir yağ pompası aracılığı ile beyinlerinden, kötü kalpli yüreklerine taşıyan insanlardır.
"Beatle-esque" was about the only thing you could think of.
Böyle bir ilgiyi yalnızca Beatles görebilir diye düşünürsünüz.
Cos she was bordering on Cordelia-esque.
Cordelia'Iığın sınırındaydı çünkü.
And if it did grow, I would think that it would be at least be premonition-esque.
Eğer geliştiyse de, bunun en azından imgelerle ilgili bir şey olacak sanıyordum.
In that photo, your hair is free flowing and Botticelli-esque.
Oradaki resimde saçların kıvırcık. Boticelli tarzı gibi.
I guess they do look a little huge-esque.
Sanırım biraz abartılı büyük görünüyorlar.
The third, close their eyes... and pretend to live in a world of Gandhi-esque fantasy.
Üçüncüsü, gözlerini kapat... Ve Ghandi hayal dünyasında yaşar gibi yap.
I thought it would be nice at this point Having done tHe Leone pictures and Higb plains Drifter but this was one where tbere's more saga-esque tban a Iot of tbe films I bad done before.
Leone filmlerinde ve Avare'de oynadıktan sonra... bunda oynamamın iyi olacağını düşündüm... ama bu filmde... daha önce çektiğim pek çok filmde olduğundan daha çok destansılık vardı.
How's that for Hemingway-esque, huh?
Çok Hemmingwayvari değil mi?
- Very Kennedy-esque.
- Kennedy'ler gibi.
Kroker, that was one Brannigan-esque feat of heroism.
Kroker, bu tam Brannigan tarzı bir kahramanlıktı.
It's yoga-esque.
Yogaya benziyor.
Well, we do have one possible Houdini-esque escape left.
Şey, elimizde tek bir Houdinivari kaçış kaldı.
I feel very Gollum-esque.
Kendimi Gollum gibi hissediyorum.
It almost sounded more Kennedy-esque than Australian.
Avusturalyalıdan çok Kennedy aksanına benziyordu.
She hasn't really been too, uh, Mom-esque lately.
Son zamanlarda pek kendinde değildi.
Okay, folks, here's a beautiful Erté-esque statue.
Tamam, millet, işte güzel bir Erte-esque heykeli. Okay, folks, here's a beautiful Erte-arabesk statue.
What do we start the bidding at? Seventy-five dollars? I guess it's very "esque." More "esque" than Erté.
Neden 75 dolarla... başlamıyoruz.Sanırım epey "arabesk" Erte'den daha arabesk.
The spring dance was the crowning moment of my fairy-tale-esque teen girl life.
bahar balosundaki dansımız benim masalsı gençlik günlerimin en güzel anı olarak geçmişte kaldı.
"Kafka-esque." It's just bureaucracy, and they get going and then what can they do?
Bürokrasi. Başlattılar ve sonra, ne yapabilirler.
It was jordan-esque.
Jordan gibiydi.
Smart. Very "walden" - esque.
- Felsefem, her şeyden birazdır.
Scorsese-Esque. Yeah.
- Scorsese tarzında.
Tell him the first song was inspired, glenn gould-esque.
Ona ilk eser için Glenn Gould-Esque'un ilham kaynağı olduğunu söyle
Sandpaper-esque.
Zımpara kağıdı-variydi.
Esque comes here, and you want to give me your video pron and I do you with another woman in your honeymoon, I imagined that everything was well for this type
Çünkü buraya geldiniz, bana rüşvet olarak porno kaset verdiniz, sonra balayınızda sizi başka kadınla görünce, sonra bu adam hiç bir şeye takmaz diye düşündüm.
Lament not to have you said him before but esque when I met you I didn't realize that I liked you so much
Daha önce söylemediğim için üzgünüm, çünkü başlarda gerek duymamıştım. Çünkü daha yeni tanışmıştık ve, senden bu kadar çok hoşlanacağımı bilmiyordum.
Is this menorah-esque?
Bu menorah-esque'mu?
Hemingway-esque in its terse simplicity.
Özlü basitliği Hemingway tarzı.
Okay tell me, does that look Dresden-esque to you?
Peki söyle bana bu sence Dresden-vari bir olay mı?
You know. Gandhi-esque. Incense and Kama Sutra.
Bilirsin, Gandi tarzı, tütsü, kına, kama sutra.
Defense attorney Doug Dalton had a very Lincoln-esque quality about him.
Savunma avukatı Doug Dalton bir açıdan Lincoln'e çok benzer.
Now would be your window to say something disparaging about me being very Nancy Drew or Mrs. Marple-esque.
Şimdi benim çok fazla, Nancy Drew ya da Mrs. Marple-Esque gibi davrandığım hakkında aşağılayıcı bir şeyler söyleyeceksin.
Bundy-esque serial killer?
- Bundy tarzı seri katil mi?
I had to do the outdoor scene you know who are you whoever you want me to be you know very James Dean esque
Bir araba çaldım. Kaza yaptım. Marissa karakterine gelince...
I was so happy when I met him and I and he was this like kinda Matt Damon esque kinda short... yeah... not good looking at all jus-just a kind of a little bit of a re invention of the character
- Evet. - Ayrıca o kadar yakışıklı değilim. - Hiç yakışıklı değilsin.
Rude-esque.
Kabamsı.
A tough thing to do. Jimmy : Very "Rambo" - esque.
Oldukça Rambo tarzıydı.
I mean, she had very Kim-esque features.
Yani genelde Kim'ler güzeldir bilirsin.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]