Esses translate Turkish

Why don't they call you guys officer-esses?

Niye size şey demiyorlar, polis memuresi?

A week later the esses against him were dead.

Bir hafta sonra tanıklar öldürüldü.

- Esses is my point : everything is cyclical.

Ben de bunu söylemek istiyorum, herşey birbiriyle bağlantılı.

Diving into the most treacherous part of the track, the Esses, at over 100 miles an hour, into cameraman's corner.

Pistin en tehlikeli bölümüne geliyor, saatte 100 mil ( 160 Km ) den fazla hızla, kameramanın köşesinde.

A severe crash at the Esses.

Esses virajinda ciddi bir kaza meydana geldi.

Saturdays are for hicks and esses.

Cumartesileri kırolarla, kız kuruları olur.

Esses?

Neler?