Et cetera translate Turkish
602 parallel translation
We enter the interior of the workshop where smiths, mechanics, weighers, carpenters, upholsterers, et cetera are working hard at the completion of the machine.
Demircilerin, tamircilerin, marangozların, döşemecilerin makineyi tamamlayabilmek için sıkı çalıştıkları... atölyeye giriyoruz.
Now that it's all over - the excitement, et cetera -
Her şey bittiğine göre -, o heyecan falan yani -
"Samuel Bisbee." Et cetera, et cetera.
"Samuel Bisbee..."
When they caught me opening those letters, and the judge presented me with six months, or, as the Englísh jockeys say, a dozen fortnights, well, thatjudge asked me a Iot of silly questions, like how many letters Id jimmied et cetera, et cetera, et cetera!
Mektupları açarken yakalandığımda... hakim beni 6 ay veya ingiliz jokeylerin tabiri ile... bir düzine 15 gün hapis cezası ile ödüllendirdi... ve bana kaç tane mektup açtın falan diye... bir sürü saçma sapan şey sordu.
Meanwhile we'II take with us your gun and ammunition, axes, et cetera.
Aynı zamanda yanımıza silahları, cephaneyi ve baltaları dahi alıyoruz.
Heil Hitler. " Et cetera, et cetera, et cetera.
Heil Hitler. " Vesaire, vesaire, vesaire.
"We, Edward Frederick Lindley, Viscount Halifax... His Majesty's Principal Secretary of State" et cetera... " request all whom it may concern...
" Ben Edward Frederick Lindley, Viscount Halifax Majestelerinin Dışişleri Bakanı olarak vesaire, vesaire yetkili kişilerin bunu taşıyan kişinin hiç bir engelleme olmadan geçiş yapması..
By order, et cetera, et cetera, and initial it.
Emri veren, vs., vs., vs., ve imza.
From my experience, I'd surmise that she'd ignore the coarseness, et cetera... -... till Mr. R is hooked. - How dare you...
Hayattan edindiğim deneyime dayanarak Bay Rochester'a kancayı iyice geçirene kadar... tüm kabalığı görmezden geleceğini söyleyebilirim.
It may be piffle in your book... but I say that breaking and entering, theft, perjury, impersonating a soldier... impairing the morals of a minor, jailbreak, with or without conspiracy... et cetera, et cetera, are not piffle!
Senin kitabında saçmalık olabilir ama bence haneye tecavüz, hırsızlık, yalancı şahitlik, asker kılığına girme reşit olmayan birinin ahlakını zedeleme, komplo ya da komplosuz hapisten kaçma falanlar, filanlar saçmalık değildir!
Sticks and stones may break my bones, et cetera, et cetera, et cetera.
Acı sözler kalbimi yaralamaz ama... ve saire ve saire!
"In her excellent white bosom, these..." et cetera.
"O beyazlıktan beyaz göğsün üstünde..." Falan filan.
- "R.B. Waring" on the outer door. "State your business to the secretary," et cetera.
Kapının dışında "R.B. Waring" yazısı. Sekretere gelme sebebinizi bildirin falan.
Slot machines, et cetera, et cetera.
Kumarhane, ve saire, ve saire.
"do hereby declare this is my last will and testament," et cetera.
"bunun son arzum ve vasiyetim olduğunu bildiririm" vesaire.
That's the way it is, "In the midst of life," et cetera, I forget the rest of it.
Hep öyle olur, "Hayatın ortasında" vesaire, gerisini unuttum.
Murderess, poisons, et cetera, ad infinitum.
Katil kadınlar, zehirler vesaire vesaire...
And to Mrs. Marvin goes a gold medal from Dr. Marvin for her love, courage, devotion, et cetera, et cetera, et cetera.
Bayan Marvin'e de Dr. Marvin'den bir altın madalya. Sevgisi, cesareti, sadakati, vesaire vesaire için.
Oh, yes, I'm sure we could see many things, such as iron bars, guards at the doors, et cetera, et cetera.
Tabii, pek çok şey göreceğimizden eminim. Demir parmaklıklar, kapıdaki muhafızlar, vesaire, vesaire.
What is this "et cetera"?
Nedir şu "vesaire"?
Sovereign of all tributary countries adjacent and in every direction, et cetera, et cetera, et cetera.
Kendisini çevreleyen ve ona bağımlı bütün komşu ülkelerin hakimi vesaire, vesaire, vesaire...
Et cetera, et cetera, et cetera!
Vesaire, vesaire, vesaire!
To His Royal Presidency of the United States in America... "Abrahom Lingkong"... et cetera.
Amerika Birleşik Devletlerinin Yüce Başkanlığına "Abrahom Lingkong" vesaire.
in order to remind me of breaking promises I never make, et cetera.
Güya bana, vermediğim bir sözü tutmadığımı ima ediyorsun, vesaire.
Wake up, wake up, wives, et cetera, et cetera, et cetera.
Kalkın, kalkın, karılar, vesaire, vesaire, vesaire.
You will instruct court musicians their learning music of Europe for dancing, et cetera, et cetera, et cetera.
Saray müzisyenlerine Avrupa müziği öğreteceksin dans için, vesaire, vesaire, vesaire.
A brick residence adjoining royal palace according to agreement, et cetera, et cetera, et cetera.
Tuğladan bir ev kraliyet sarayının yanında anlaşmamıza uygun şekilde vesaire vesaire vesaire.
Are you certain this is customary, et cetera, et cetera, et cetera?
Bunun geleneklere uygun olduğuna emin misin, vesaire, vesaire, vesaire?
And this is Madame Leonowens, teacher of English language, customs, et cetera, in royal household.
Bu da Madam Leonowens kraliyet ailesinin İngiliz dili, gelenekleri, vesaire, öğretmeni.
I had impression that Mrs. Anna would help for seating guests at dinner table, et cetera, et cetera, et cetera.
Bayan Anna yardım edecek sanıyordum konukları masaya oturtmak için, vesaire, vesaire, vesaire.
So many English books I read introduce strange idea... of love, et cetera, et cetera, et cetera.
Okuduğum birçok İngiliz kitabında garip fikirler vurgulanıyor. Aşkmış, vesaire, vesaire, vesaire.
But now I do not wish to die... without saying this gratitude... and large respect, et cetera, et cetera.
Ama sana olan minnettarlığımı ve büyük saygımı vesaire, vesaire, vesaire, söylemeden ölmek istemiyorum.
People of Siam... royal children, et cetera... are not glad.
Siyam halkı kraliyet çocukları, vesaire hiç memnun değiller.
Causing embarrassing fatigue of body... degrading experience for soul... et cetera, et cetera, et cetera.
Vücutta müthiş bir yorgunluk yaratıyor çok onur kırıcı bir tecrübe vesaire, vesaire, vesaire.
"I am, et cetera, Alexander."
"Ben, vesaire Aleksander."
Long time no see, et cetera.
Sizi uzun zamandır görmüyorduk.
Well, it all depends on number of people, cars, music or not, type of casket, et cetera.
Kişilerin sayısına, arabalara, müzik olup olmamasına, tabutun türüne, vb. bağlıdır.
" Your Honour, after a while you'll be setting man against man, creed against creed, et cetera, et cetera.
"Sayın yargıç, bir süre sonra..." "... insanı insanla, inancı inançla... " "... falanı filanla, filanı falanla... "
He's a genius with engines, machinery, radios, et cetera.
Motor, makine, telsiz vs. konusunda dahidir.
- Margarita, et cetera.
Beni rahat bırak.
Et cetera, et cetera.
Falan, filan.
And I, Gaius Julius Caesar, Pontifex Maximus et cetera, et cetera, thank you.
Ve ben, Gaius Julius Caesar, Pontifex Maximus falan filan, teşekkürler.
He says the disturbances are caused by subterranean waters... electric currents, atmospheric pressure, sunspots, earth tremors, et cetera.
Rahatsızlıkların nedeni yeraltı sularıymış... elektrik akımları, atmosfer basıncı, güneşteki lekeler, depremlermiş falan filan.
"What your name?" "Where'd you come from?" Et - Et cetera.
"Adın ne?" "Nereden geldin?" Falan filan.
The Medusa is a third cousin of the original Gorgon sisters who disturbed the land of Greece in the time before Ulysses Agamemnon, Achilles et cetera, et cetera and, of course, et cetera.
Agamemnon, Achilles ve Ulysses'den önce Yunanistan'ın altını üstüne getiren Gorgon kızkardeşlerin üçüncü kuzenleridir, Medusa.
We eat and back to work, and back to sleep and so on, et cetera.
Yiyoruz ve işe koyuluyoruz, ve yine uyuyoruz, vesaire vesaire.
- Electronics, et cetera...
- Elektronikler, ve saire...
You may continue to rely on my professional... et cetera.
Mesleki ketumluğuma güvenebilirsiniz.
And whereas you agreed for the sale to john hillcrist the said property for the sum of ³ ³ 4,500, in consideration of said sum... ahem... you hereby acknowledge that you do convey all that and et cetera, et cetera.
Toplam dediniz de ben buradaki bütün ekleri kabul ettiğinizi belirtiyorsunuz. Burayı imzalayın.
A brick residence adjoining royal palace... according to agreement... et cetera... et cetera... et cetera.
Tuğladan bir ev Kraliyet sarayının yanında Anlaşmamıza uygun şekilde Vesaire
Buenas noches, Anita Josefina Teresita Beatriz del Carmen Margarita et cetera, et cetera, et cetera! Immigrant!
Göçmen.