English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ E ] / Eugenics

Eugenics translate Turkish

113 parallel translation
And I'm the result of the twisted eugenics Of this family of inbred schizophrenics
Ve ben karışık genetiğinin sonucuyum... doğuştan şizofren bu ailenin.
Apparently, he had his own theories of eugenics.
Soy bilimi konusunda kendine özgü düşünceleri varmış.
The Eugenics Wars.
Soy Gelişimi Savaşları. Elbette.
That's what the Eugenics War was all about.
Soy Gelişimi Savaşları bu yüzden yapıldı.
You see, while still on Sahndara, we instituted a mass eugenics programme.
Hâlâ Sahndara'dayken soy gelişimi bilimine başladık.
And here, eugenics and inheritance.
Ve burada da... Kalıtım ve Irkların Islahı.
In terms of eugenics, absolutely.
Irksal kalıtım bilimi bu.
Experimenting with eugenics.
Kalıtım konusunda deneyler.
In the early'50s, during the height of the Cold War, we got wind the Russians were fooling around with eugenics.
1950'lerin ortasında, soğuk savaşın en ateşli zamanlarında,... Rusların genlerle oynadığı duyumunu aldık.
Eugenics.
Ari ırk.
Eugenics, that's it.
Evet, ari ırk.
Blood science, eugenics, it's rubbish, it's complete nonsense, it's kitsch.
Kan işaretleri bunlar boktan fikirler. Bu tamamiyle anlamsız.
Up to now, Nirrti has been using eugenics, like with Cassandra's people, breeding only those that demonstrated specific genetic attributes.
Şimdiye kadar, Nirrti gen araştırması yapıyordu, Cassandra'nın halkındaki gibi, sadece belirli genetik özellikler göstermiş olanları yetiştiriyordu.
That rumor was spread by Allgood to serve the interests of EUGENICS.
Bu söylenti, EUGENICS'in çıkarlarına hizmet için Allgood tarafından yayılmıştır.
... I'm also talking about the medical dictatorship that ALLGOOD has imposed on New York City, with the active participation of EUGENICS.
Ben, ayrıca, ALLGOOD'un, EUGENICS'in aktif katılımıyla New York şehrine zorla kabul ettirdiği tıbbî diktaktörlükten de söz ediyorum.
It's the'freezer used by the mad scientists that work for EUGENICS'...
EUGENICS için çalışan çatlak bilim adamları tarafından kullanılan bir'dondurucu'dur o.
I have a contract with EUGENICS...
EUGENICS ile bir anlaşmam var.
I got picked up in a Eugenics raid.
Eugenics baskınında yakalandım.
I know he knows everything, and his phenomenal memory is stuffed with enough evidence concerning your late father's financial dealings and his illegal experiments on alien populations to cause EUGENICS some very serious problems...
Her şeyi bildiğini biliyorum ve onun olağanüstü hafızası rahmetli babanın finansal anlaşmalarıyla ve onun EUGENICS'in çok ciddi sorunlarına sebep olan yabancı toplumlar üzerindeki yasadışı deneyleri ile dolu.
We found some synthetic red epidermis signed EUGENICS under his fingernails.
Tırnaklarının altında EUGENICS imzası olan sentetik kırmızı deri bulduk.
EUGENICS'pawn.
EUGENICS'in kuklası.
Who is EUGENICS? Huh?
EUGENICS kim?
Along with genetically engineered embryos... left over from the Eugenics Wars.
Öjeni Savaşlarından arta kalan... genetiği değiştirilmiş embriyolar ile birlikte.
There could be a bunch of Augments from the Eugenics Wars... running around loose.
Etrafta Öjeni Savaşları'ndan kalma bir sürü güçlendirilmiş... dolaşıyor olabilir.
It's the embryos from the Eugenics Wars that Soong's after.
Soong Öjenik Savaşları'ndan gelen embriyoların peşinde.
He's been reading up on the Eugenics Wars.
Öjenik Savaşlarına varıncaya kadar okuyor.
My great-grandfather was in North Africa during the Eugenics Wars.
Büyük büyük dedem Öjeni Savaşları sırasında Kuzey Afrika'daydı.
Alert the eugenics police.
Irk ıslahı polisine haber verin.
And in compliance with the eugenics laws of 2015 all our agnates are maintained in a persistent vegetative state.
2015'in insan soyunu ıslah yasalarına tamamen uyan klonlarımız sürekli bitkisel yaşam evresinde tutulmaktadır.
It was an experimental eugenics program.
Deneysel bir ırk geliştirme programıydı.
In the last century, the Nazis used the theory of eugenics to stop the poor from reproducing.
Geçtiğimiz yüzyılda, Naziler, üstün ırk teorisini öne sürdüler, fakirlerin üremelerini engellemek için.
It's a theory that started from eugenics that said Caucasians are superior race.
Hepsi kafkas ırkının soya çekimlerinin süper ırk olduğu teorisi ile başladı.
Hitler did believe in racial purity, in eugenics.
Hitler ırksal saflığa, ırk ıslahına inandı.
The eugenics movement of the early 20th century aimed to stop the weak procreating through compulsory sterilisation of the unfit.
20. yüzyılın başındaki soy ıslahı hareketi, uygun olmayanların zorunlu kısırlaştırılması ile zayıfların üremesini durdurmayı amaçlamıştı.
Eugenics seeks to apply the known laws of heredity so as to prevent the degeneration of the race, and improve its inborn qualities.
Soy ıslahı kalıtımın bilinen yasalarını uygulamaya uğraşıyor. Amacı ırktaki yozlaşmayı engellemek ve kalıtımsal nitelikleri iyileştirmek.
At its worst, eugenics became a dark, tribal vision ultimately used to justify ethnic genocide in Nazi Germany with horrific echoes in Bosnia and Rwanda.
En kötü durumunda, soy ıslahı, sonuçta Nazi Almanyası'ndaki etnik soykırımı aklamak için kullanılan karanlık kabilesel bir vizyon oldu. Bosna ve Ruanda'da ki korkunç yansımaları ile beraber.
I feel strongly that the barbarism that was the culmination of eugenics in the 20th century was atrocious.
Şunu kuvvetli bir şekilde hissediyorum ki, 20. yüzyıldaki soy ıslahının doruk noktasındaki barbarlık iğrençti.
But it's important to say eugenics is not Darwinism.
Fakat soy ıslahının Darwinizm olmadığını söylemek önemli.
Eugenics is not a version of natural selection.
Soy ıslahı doğal seçlimin bir versiyonu değildir.
"I don't approve of eugenics, so..."
diyeceklerini düşünebilirsiniz.
It was far too close to a Eugenics project for my liking.
İstekleri aynı Aryanlar * gibiymiş. Kesinlikle. Benim beğenim için fazla öjenik * bir projeydi.
He supports eugenics.
Irk ıslahını destekliyor.
We share a common interest, the science of eugenics.
Ortak bir ilgi alanımız var : Öjenik bilimi.
Eugenics is the investigation into the conditions under which men and women of a high type are produced.
Öjenik, yüksek niteliklere sahip kadın ve erkeğin hangi koşullarda oluştuğunu araştırır.
A number of the guests at the eugenics meeting were doctors and scientists who no doubt would have had the necessary training.
- Öjeni toplantısında pek çok misafir doktor ya da bilim adamı kökenliydi. Şüphesiz gerekli eğitimleri vardır.
We should have known something was wrong when he failed to attend the eugenics meeting.
- Öjenik toplantısına gelmediğinde yolunda gitmeyen bir şeyler olduğunu anlamalıydık.
And he saw eugenics as a means to that end?
- Öjeniyi de buna son vermenin yolu olarak mı görüyordu?
We had a disagreement. Linus is a... Linus WAS a real stick-in-the-mud when it came to matter regarding science and eugenics.
Bilim ve öjeni söz konusu olduğunda Linus tam bir uyuşuktu.
Nevertheless, I trust you will be attending our rescheduled eugenics meeting.
Tekrarlanacak olan öjeni toplantımıza katılırsınız. - Davet edilmedim.
The head of the Eugenics Society.
- Öjeni Topluluğu'nun başkanı.
It's this whole eugenics business. Pure bloodlines?
Irkın ıslah edilmesi.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]