Eugh translate Turkish
99 parallel translation
Eugh, what horrible sewage!
Uf! Ne iğrenç kahve!
Yellow wheels - eugh!
Sarı tekerlekler... ıyk!
- Eugh!
Öğğğ!
Eugh!
Öggh!
- ( All ) Eugh!
- ( İğrenme sesler )
Eugh. What...
Ne...
Ouch. Ooh. Eugh.
Ak.
Eugh! This is gross!
Bu iğrenç!
- Eugh! - Achilles, come on now.
Achilles, gel buraya.
- Eugh. Parts.
- Organlar.
Eugh! A dummy.
Kukla!
- Eugh!
- Eugh!
- Eugh!
İğrenç!
- Eugh!
Öğk!
Eugh.
Öff!
Here you are. Eugh!
İşte burada.
Just... Eugh!
Yani...
Anya, we don't say "Eugh" in front of potential customers.
Anya, potansiyel müşterilerin önünde öyle söylemiyoruz.
Eugh.
İğrenç.
Eugh. There's beasties floating about. Look.
Bu havuza kimse girmemiş olmalı.
- Eugh! What is this stuff?
- Bu ne böyle!
He's got dozens pickled in jars. - Eugh, that's really disgusting.
- Oh, bu gerçekten de mide bulandırıcı.
Eugh! Horace, don't be silly.
- Oh, yapma Horris, bırak onu.
Eugh...
Eugh...
Wait! Brainstorm! Eugh!
Bekle! Beyin fırtınası! Beyin... donması!
'Eugh! It's like he's got one hand on my body and the other in my brain.
Sanki bir eli vücuduma, bir eli beynime dokunuyor.
( Mark )'Eugh, just like school.
Güzel insanlar dans ederken ben oturup seyrediyorum. Tıpkı okuldaki gibi.
Eugh! What?
Ne?
The killer w smart eugh not to take anything that could be traced.
Katil, takip edilecek herhangi bir şeyi almayacak kadar zekiymiş.
Eugh! Uh, move aside!
Kenara çekilin!
- They'd sit knitting and eating frogs. - Eugh! And watching people having their heads cut off.
Ellerinde örgü, tabaklarında kurbağalar kafası kesilen insanları seyrediyorlar.
me re eugh to pay the rent, cover his salary, mine and... and the kid who sweeps up.
Kiraya, maaşına, maaşıma ve burayı süpüren çocuğa zar zor yetiyordu.
- Oh, shut up. - Eugh!
Kapa çeneni.
- Eugh! - Oh, oh, oh.
- Oh, oh, oh.
Eugh, gross.
İğrenç.
- Like an evil pre'sence. Eugh!
- Kötülüğün varlığını hisseder gibi!
Eugh!
İğrenç!
Eugh! No-one ever knew.
Hiç kimse bilmedi.
Eugh, what did you do to young Owen?
Genç Owen'a ne yaptın?
Eugh, that must be Ruby's stomach.
Bu Ruby'nin midesi olsa gerek.
- Eugh! Were you having a wank in there?
Asılıyor muydun içeride?
Eugh. A badger's armpit?
Porsuğun koltuk altı mı?
Eugh. Must be weird going out with someone old enough to remember when colour telly was invented.
Renkli televizyonun icat edildiği zamanı hatırlayan birisiyle çıkıyor olmak iğrenç bir şey olmalı.
Eugh!
Öykk!
- Eugh! - ( chuckles )
- Eugh!
Eugh-yuk.
Eugh-yuk.
Eugh!
- Iyyy
Zsa zsa... eugh!
- İğrenç heyecan?
'Eugh!
Öf!
- Eugh, dirty cow.
- İğrenç.
Eugh.
Duvar!