English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ E ] / Eustace

Eustace translate Turkish

132 parallel translation
- That man is here again. - What man? Bank examiner.
Harry, Eustace'la konuş biraz, olur mu?
Harry, talk to Eustace for a minute, will you?
Hemen dönerim. - Günaydın efendim.
Eddie, if you want Toro, Frank took him to St. Eustace.
Toro'yu arıyorsan, Frank onu St. Eustace'a götürdü.
Opposite Saint-Eustache.
- Evet. St. Eustace'nin karşısında.
I will see that everything is kept exactly as I have found it, but I beg you not to lose an instant, as it is difficult to leave Sir Eustace there.
"her şey tam bulduğum gibi" duruyor mu anlayacağız. "Sir Eustace'i" öyle bırakmak zor olacağı için, " yalvarırım zaman kaybetme.
Sir Eustace Brackenstall.
Sir Eustace Brackenstall.
I think it would be best to inform you of something gentlemen regarding Sir Eustace.
Sir Eustace ile ilgili bazı şeyleri bizden duymanız, galiba daha iyi olacak, Beyefendi.
Sir Eustace drank I'm afraid.
Korkarım ki Sir Eustace içki bağımlısıydı.
Eustace retired about half-past ten.
Eustace, 10.30 civarında yatmaya gitti.
Sir Eustace is not always to be relied upon in that respect.
Çünkü nedeni açıktı, Sir Eustace bu konuda güvenilir değildi.
He seems to be Major Eustace.
Sanırım Binbaşı Eustace'den bahsediyorsunuz.
- Who is Major Eustace?
- Binbaşı Eustace kim?
- Does it know Major Eustace?
- Binbaşı Eustace'yi tanıyor musunuz?
- Eustace?
- Eustace?
Is Major Eustace here?
Binbaşı Eustace burada mı?
- Major Eustace?
- Binbaşı Eustace?
- Is this Club his, Major Eustace?
- Bu kulüp sizin mi, Binbaşı Eustace?
Major Eustace is not blamed, Hastings.
Binbaşı Eustace suçlu değil, Hastings.
Major Eustace was imprisoned. Was always it a murder?
Binbaşı Eustace hapse atılmış, cinayeti o mu işledi?
It discovers a bit of the button of fist in the room.
Odada Binbaşı Eustace'nin düğmesini bulmuştunuz.
Of the attempt of murder of Major Eustace.
Binbaşı Eustace cinayete kalkışmıştı.
And then that swindler of Eustace he returns of India.
O zaman dolandırıcı Eustace, Hindistan'dan döndü.
Your father is asking for you and Miss Eustace.
Babanız sizi ve Bayan Eustace'i soruyor.
Mr. Doyle, I'm Brother Eustace.
Bay Doyle, ben peder Eustace.
- Paris Eustace Gellar.
- Paris Eustace Geller.
Eustace Bailey Farnum as my go-betweens and dupes.
Eustace Bailey Farnum gibi sadık dostlarımı kullanıyorum.
You should beware yourself, Eustace.
Kendine dikkat et Eustace.
It's like sitting behind Ray Charles. Paris Eustace Geller.
Paris Eustace Geller.
"Weston doctor eustace green wrote in his diary " that he treated patients with symptoms " like those in grandview.
" Weston'da yaşayan doktor Eustace Green günlüğünde hastalarını Grandview'deki hastalık belirtilerine göre tedavi etmiş.
I am Eustace Chapuys, the Emperor's Ambassador.
Ben Eustace Chapuys. İmparator'un elçisi.
Mr. Eustace Barnacle of the Circumlocution Office.
Circumlocution Ofis'ten Bay Eustace Barnacle.
Mr Eustace, in his little book, compares Venice very unfavourably with London.
Bay Eustace, küçük kitabında, Venedik'i Londra'yla hiç de hoş bir şekilde karşılaştırmıyor.
You enjoyed that letter more than Mr Eustace's little book, I think, Amy?
O mektuptan Bay Eustace'in küçük kitabından daha çok zevk aldın, değil mi, Amy?
Ambassador to the emperor Charles V, Spain.
İspanya İmparatoru V. Charles'ın büyükelçisi ekselansları Eustace Chapuys'u tanıştırayım.
His excellency, ambassador eustace chapuys.
Ekselansları büyükelçi Eustace Chapuys.
Sir Charles Eustace Fothoringhay Le Malvois the Third.
III. Sir Charles Eustace Fothoringhay Le Malvois.
You hear that, Eustace?
Duydun mu Eustace?
If we ignore the ransom fees, we need to hold Stephen's son, Eustace, until his father has left the country and peace has been kept for five years.
Eğer fidyeden vazgeçersek, Stephen'ın ülkeyi terk edeceğine ve 5 yıl boyunca sorun çıkarmayacağına emin olmak için oğlu, Eustace'ı esir olarak alacağız.
No one at Maud's court knows what Eustace looks like, do they?
Maud'un sarayından kimse Eustace'ı görmedi, değil mi?
- Your son, Eustace, Sire.
- Oğlunuz Eustace Efendim.
Richard of Kingsbridge substituted a farmer's child for Eustace.
Kingsbridge'li Richard bize, Eustace yerine bir çiftçinin oğlunu vermiş.
Fight him, Eustace!
Dövüş Eustace!
I'm told it was your idea to substitute the farm boy with Eustace, by the way.
Çiftçinin çocuğunu Eustace diye vermek senin fikrinmiş.
You see, Eustace, Maud's bastard brother is dead.
Gördün mü Eustace, Maud'un piç ağabeyi öldü.
I'm afraid, Father. Good God, Eustace!
Korkuyorum baba.
What can you possibly be afraid of?
Neden korkuyorsun ki Eustace?
Prince Eustace here will hear it.
Prens Eustace seni dinleyecek.
Eustace.
Eustace, gelir misin?
- Ah, Eustace.
Eustace!
Queen Jane.Allow me to introduce his Excellency Eustace Chapuys,
Kraliçe Jane.
- That wasn't Eustace.
- O Eustace değildi.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]