English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ E ] / Evaluate

Evaluate translate Turkish

617 parallel translation
Kaltenbrunner's failure evaluate documents make them available to me tragic blunder.
Kaltenbrunner'in belgeleri değerlendirmekteki yetersizliği nezdimde trajik bir hatadan başka bir şey değildir.
Well, we have to have time to think, to evaluate this before we sound off.
Birilerine söylemeden önce düşünüp değerlendirmek için zamana ihtiyacımız var.
A thing like this, it's- - It's too big to evaluate.
Böyle bir şey paha biçilemeyecek kadar büyük.
It's a little too soon to evaluate.
Değerlendirmek için henüz biraz erken.
No machine can evaluate...
Hiçbir makine bunu...
I thought you said this machine can't evaluate.
Bu makine değerlendirme yapamaz demiştin.
In our relations with other people, we mainly discuss and evaluate their character and behavior.
İnsanlarla olan ilişkilerimizde, temelde onların karakter ve davranışlarını tartışır ve değerlendiririz.
- I don't evaluate them.
Onları değiştiremem!
Those are his orders so that we know how to evaluate the strike.
Bunlar olağan emirler, saldırının nasıl olacağını böylelikle biliyoruz.
Use it then and re-evaluate your approach.
O halde, onu kullanın ve yöntemlerinizi yenileyin.
- You will evaluate the situation.
... durumu değerlendirirsin.
Maybe, but you can't evaluate a man by logic alone.
Belki de bir adamı sadece mantıkla değerlendiremezsin.
Each of you must evaluate the loss in the privacy of your own thoughts.
Herbiriniz bu kaybın değerlendirmesini kendi içinizde yapacaksınızdır.
I can't evaluate the aftereffects of the concussion, even if the operation succeeds.
Beyin sarsıntısının sonuçlarını şimdi kestiremem, ameliyat başarılı da olsa.
I get a dozen calls a day just like that from would-be artists, from ladies who want to evaluate some stupid little print their aunts left them...
Bunun gibi ressamlığa özenen kadınlardan bir sürü telefon gelir teyzelerinden kalmış değersiz bir resim için görüş alırlar.
No, just some insipid watercolours that these people want me to evaluate.
Hayır. Değerlendirmemi istedikleri yavan suluboya resimler.
And you said that they were watercolours to evaluate?
İçinde değerlendireceğim sulu boyalar var demiştiniz.
It was hour to review tactical e to evaluate the abastecimentos.
Şimdi taktik geliştirme ve erzak depolama zamanıydı.
I know, but it's my job to evaluate these men and help them out.
Biliyorum, ama ben istisnai vakaları incelemek için maaş alıyorum.
You're going to be here for a period, for us to evaluate you.
Bir süreliğine burada kalacaksınız, sizi değerlendireceğiz.
We'll have a chance to evaluate its impact.
Nasıl bir etki yaratacağını değerlendirme fırsatınız olacak.
I think the time has come to re-evaluate our relationship, Max.
Sanırım ilişkimizi tekrar gözden geçirmenin zamanı geldi Max.
We have to evaluate the conference.
Konferansı değerlendirmek zorundayız.
I think, once the Rancho Rosa situation has been resolved, that we should really seriously re-evaluate Mr. Amsterdam's contribution to the archdiocese.
Rosa çiftliğinin durumu aydınlığa çıkınca Bay Amsterdam'ın başpiskoposluğa bağışlarını yeniden gözden geçirmeliyiz.
I want him pulled off active duty for a while until we can evaluate his condition.
Durumunu değerlendirene kadar, aktif görevden alınmasını talep ediyorum.
The Air Force cannot evaluate HARP until HARP flies.
Hava Kuvvetleri HARP dosyalarını görene kadar HARP'ı değerlendiremez.
Now that I've had an opportunity... to evaluate your methods more intimately... I am anxious to get you back to work.
Şimdi, fırsatım varken yöntemlerinizi daha detaylı değerlendirerek sizi işe döndürmek için sabırsızlanıyorum.
I want to freelance them for awhile to evaluate them.
Adamları sınamak için plandan bağımsız çalışabilir miyim?
I needed to evaluate my men, sir.
Adamlarımı denemeliydim komutanım.
But in the spirit of fair play, which is the hallmark of my administration... I have appointed a committee... to evaluate and compare the two academies.
Ancak yönetimimin temel özelliği olan tarafsızlık ilkesi gereğince... iki akademiyi değerlendirmek... ve karşılaştırmak üzere bir komite görevlendirdim.
The Governor thought it would be nice to evaluate cadets in a social situation.
Vali bey öğrencileri sosyal bir ortamda değerlendirmenin iyi olacağını düşünüyor.
A good pilot is compelled to evaluate what's happened and apply what he's learned.
İyi pilot, etrafında neler olduğunu değerlendirir ve öğrendiklerini uygular.
Wesley? If we go down, I'd like you to join the away team to evaluate this planet as a place for young people to relax.
Wesley, aşağı inersek, senin de dış görev ekibine katılıp, bu gezegeni gençler açısından değerlendirmeni istiyorum.
They've learned of the Prime Directive from my mind, but how will they evaluate it?
İlk Emri benden öğrendiler, ama bunu nasıl değerlendirecekler?
Every minute you're late, I got to re-evaluate.
Geç kaldığın her dakika senaryolar üretiyorum.
Once you reach your objective, Dillon will evaluate the situation and take charge.
Hedefe ulaştığınızda, Dillon durumu değerlendirecek ve görevi devralacak.
Re-evaluate. "
Yeniden değerlendir. "
I know. But as counselor, I have a duty to evaluate the emotional fitness of the crew.
Biliyorum, ama Danışman olarak, mürettebatın duygusal formunu değerlendirmeliyim.
I evaluate individual cases and determine if help is needed, deserved and available.
Ben bireysel vakalara bakarım. Yardım gerekli mi, hak ediliyor mu, mümkün mü, ona karar veririm.
Evaluate the experimental stimuli with complete clinical objectivity.
Deneysel iletileri tam bir klinik nesnellikle değerlendirin.
- I'll run a full diagnostic on Data, evaluate its current software, then dump its core memory into the starbase computer and begin a detailed analysis of its construction.
- Data üzerinde tam bir tarama yapıp, şu andaki yazılımını değerlendirip, çekirdek hafızasını üssün ana bilgisayarına yükleyerek... yapımıyla ilgili kapsamlı bir analize başlayacağım.
Oh, really? One of your strengths is your ability to evaluate the dynamics of a situation and then take a definitive, preemptive step- - take charge.
- Sizin önemli becerilerinizden biri,... bir durumun dinamiklerini evrelendirme beceriniz, ve sonra kesin bir ilk hamle yapıp, hücuma geçersiniz.
How would you evaluate her as a Chief Medical Officer?
Bir Baş Tıp Subayı olarak onu nasıl değerlendirirsiniz?
Who's the one to evaluate it?
Bunu kim yargılayacak?
'As your ability to evaluate poems in this manner grows so will - - so will your enjoyment and understanding of poetry. "
Şiirleri değerlendirme kabiliyetiniz bu usülde gelişirken şiiri anlama ve ondan haz almanız da gelişecektir.
To evaluate the physical evidence... To see if it actually proves what the prosecution claims.
Delilleri değerlendirmek... ve savcılığın iddialarının doğruluğunu araştırmak için.
Well, if it's strategic, we can't evaluate it without the Americans.
Stratejik bir konuysa, bunu Amerikalılar olmadan geçiştiremeyiz.
I was there to evaluate Dr Apgar's progress in the development of a Krieger-wave converter.
Orada bulunma nedenim Dr Apgar'ın... bir Krieger-dalga değiştiricisi üretimindeki ilerlemesini değerlendirmekti.
It is an experimental drug ; we need time to evaluate things before...
Bu deneysel bir ilaç, bir süre verileri değerlendirmeliyiz.
Re-evaluate your approach.
Yönteminizi yenilemeniz gerek!
A social worker had to evaluate me, so...
Bir sosyal kurum çalışanı beni değerlendirmek zorundaydı, bu yüzden...

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]