Everything's going to be fine translate Turkish
264 parallel translation
- Everything's going to be fine.
- Her şey düzelecek.
Everything's going to be fine, I'm sure
Her şey çok güzel olacak, eminim.
You'll see. Everything's going to be fine.
Göreceksin, her şey düzelecek.
Everything's going to be just fine.
Her şey çok güzel olacak.
Everything's going to be fine.
Her şey yoluna girecek.
Now, Eve, everything's going to be just fine.
Eve, her şey mutlaka yoluna girecek.
And sometimes everything seems to be going fine, and then I don't know. I don't know what's wrong with me.
Ve her şey iyi gidiyor gibi görünüyordu ve sonra bilmiyorum.
Everything's going to be just fine.
Herşey yoluna girecek.
EVERYTHING'S GOING TO BE FINE. "
"Herşey çok güzel olacak."
Everything's going to be just fine, OK?
Her şey düzelecek, tamam mı?
Everything's going to be fine.
Her şey iyi olacak.
Everything's going to be just fine.
Ödeşeceğiz seninle.
Everything's going to be fine.
Her şey düzelecek.
Everything's going to be fine.
Herşey yoluna girecek.
Everything's going to be fine, ma'am. Just relax.
Her şey yolunda gidecek, bayan.
Everything's going to be fine, Roger.
Her şey iyi olacak, Roger.
- Everything's going to be fine.
Her şey güzel olacak.
Everything's going to be just fine. At least we know they can't start without us.
En azından biz olmadan başlayamayacaklarını biliyoruz.
Everything's going to be fine.
Her şey güzel olacak.
and everything's going to be fine...
her şey yolunda gidiyor...
And I am a government official, after all, so everything's going to be perfectly fine, okay?
Hem zaten ben hükümet görevlisiyim,... bir sorun olmaz.
Mr. Kennerly, you're going to the O.R., but there's no reason to worry. Everything is going to be fine.
Bay Kennerly, ameliyathaneye gidiyorsunuz ama meraklanmayın.
Everything's going to be fine as long as you do what I ask.
Benim dediğimi yaptığın sürece herşey yolunda gidecek.
Everything's going to be just fine.
Çok güzel olacak.
Everything's going to be fine.
Her şey düzeIecek.
Well, just calm down. Everything's going to be fine.
Sakin ol herşey yoluna girecek.
Now, everything's going to be fine.
Artık herşey çok daha iyi olacak. Merak etme kurtulacağız hayatım.
I mean think about it, if we weren't having this stupid anniversary, everything would be fine you know, we'd go out to dinner, we'd go the movies, we'd go to Carvel it's not enough anymore, a relationship has to keep going
İlk denememde çizelgeyi doğru okumuşum! Lauren, seni kaybedeceğimi düşünmüştüm.
Everything's going to be fine.
Nere gidiyorsun? Onu nereye götürüyorsun?
He thinks everything's going to be fine.
Ona bakarsan herşey düzelir.
Everything's going to be fine, OK?
Her şey yoluna girecek, tamam mı?
Everything's going to be just fine, honey.
Her şey çok iyi olacak, hayatım.
Everything's going to be fine.
Herşey düzelecek.
Everything's going to be just fine.
Her şey yoluna girecek.
Everything's going to be just fine that's my motto.
Her şey güzel olacak bu benim sloganım.
But we're glad everything's going to be fine.
Ama her şeyin yolunda gideceğine memnun olduk.
They're gone everything's going to be fine.
Gittiler. Her şey yoluna girecek.
Don't worry, Hope, everything's going to be fine, just fine.
Her şey iyi olacak, gayet iyi.
Everything's going to be fine. Hm? Hey?
Her şey düzelecek, değil mi?
And everything's going to be fine, isn't it, sweetie?
Artık herşey iyi olacak değil mi tatlım?
Everything's going to be fine.
Herşey çok iyi olacak.
Don't worry, Frasier, everything's going to be fine.
- Merak etme Frasier.
Everything's going to be fine, stan.
- Her şey yoluna girecek Stan.
Anyway, It's not going to be easy, but everything's going to be fine.
Evet belki kolay olmayacak ama sonucu hepimizi mutlu edecek.
Everything's going to be fine.
Her şey yoIuna girecek.
- -anything with all, you know, everything, is going to be just fine, but no- - my friend, she's sick, so we gotta find a place where she can heal- - and you have no idea what I'm talkin'about, do ya?
Burada kilitli... dolayısıyla, biliyorsun, ben... her şeyin ama her şeyin güzel olacağını biliyorum ama arkadaşım için değil... çünkü o hasta, dolayısıyla bir an önce onu iyileştirebilecek bir yer bulmalıyız... ve senin neden söz ettiğim hakkında hiçbir fikrin yok, değil mi?
Everything's going to be fine.
Herşey güzel olacak.
Everything's going to be fine, Joxer.
Her şey iyi olacak, Joxer.
Everything's going to be fine. I heard there's a way to break the hypnosis.
Hipnozu bozan yollar olduğunu duymuştum.
Everything's going to be fine.
- Gördün mü?
Everything's going to be just fine.
Her şey yolunda gidecek.