Evian translate Turkish
107 parallel translation
Vittel, Evian, Perrier?
- Su var mı? Vittel, Evian, Perrier?
- How's the Evian water?
- Evian su nasıl?
His wife is in Evian for health treatment.
Eşi Evian'da. Çok güzelsin.
Nobody'd buy Evian water if it was called Blackburn water, eh?
Eğer adı Blackburn suyu olsaydı, kimse Evian suyu almazdı, değil mi?
His wife is on therapy.
Karısı her zamanki gibi Evian'da kürde.
- Would you like some Evian water?
- Biraz Evian suyu ister misiniz?
- Just an Evian, please.
İçecek bir şey? - Sadece bir Evian, lütfen.
- Uh, an avion, Evian.
- Şey, avion, Evian suyu.
Make that Evian water, please.
Evian sodası olsun lütfen.
- Can I have an Evian with lemon?
- Limon kokteyli yok mu?
Just an Evian, please.
- Sadece bir Evian, lütfen. Hey, bunu gördün mü?
- Hey, Nick. Evian? No, Chuckie.
- Nick, Evian mı?
Evian, please. No ice.
Evian buzsuz lütfen.
What I wanted was a watercress salad and an Evian water.
Salata ve meyveli soda.
Evian is naive spelled backwards. Uh!
Evian, "naiv" in tersten yazılışı.
I have some Barbecue Beef Chunks Some Fried Cheeseballs And an Evian
Bir parça Izgarada sığır eti, biraz kızarmış peynir köftesi, bir de Evian diyet kola alacağım.
I see y'all got some Evian up in here, though, huh?
Ama görüyorum ki, suyunuz var ha?
Get her some brown rice, vegetables, and a bottle of Evian.
Ona kahverengi pirinç, sebze ve su getir.
- Jerry, the usual Evian with lime?
- Jerry, yine limonlu maden suyu mu?
Somebody hand me my Evian. I can't move.
Biri bana Evian'ımı versin. Kımıldayamıyorum.
This guy was on her Evian bottle.
Bu küçük eleman, Evian şişesinin üstündeydi.
I don't know, Bud. I'll have a salad and an Evian.
Oh, bilemiyorum Bud, sanırım ben salata ve bir bardak soda alacağım.
It's usually Evian nowadays.
Bugünlerde, daha çok Evian.
Evian Graham, the most beautiful, most popular, most bulimic girl at St. Monica's.
Evian Graham. St. Monica's'ın en güzel, en popüler ve kusma hastalığı olan kızı. Summer.
- Yes, Evian?
Evet, Evian?
Sky's definitely the Swayziest, but he's gonna dance with Evian.
Sky, tam Swayze tarzı biri çocuk. Ama Evian'la dans edecek.
Okay, Evian.
Tamam Evian.
Bye. Evian, you're a superass!
Evian, sen de süper g. tsün!
Evian does have a super ass.
- Evian'ın poposu süper.
- Evian? - John the Baptist lost his head
Baptist John kelleyi kaybetti.
- Nevertheless. Evian, I'm disappointed in you.
Yine de beni büyük hayal kırıklığına uğrattın Evian.
I'm suspending you for the rest of the day.
Gün sonuna kadar cezalısın. - Ama Peder Ritley! - Evian.
- But, Father Ritley - - Evian. Father Ritley, the person you wanted to see is on her way.
Peder Ritley, görüşmek istediğiniz kişi geliyor.
Evian, Mary, stop that.
Evian! Mary! Kesin artık!
Ah! Evian, you're dismissed.
Evian, gidebilirsin.
I can't believe he suspended you.
Evian, seni uzaklaştırdığına inanamıyorum.
- Bye, Evian.
Güle güle Evian.
Evian, I saw what you did to Mary today.
Evian, bugün Mary'ye yaptıklarını gördüm.
Sky and Evian are gonna break up.
Sky ve Evian ayrılacaklar.
- Poor Evian.
- Zavallı Evian.
Evian.
Evian.
Hey, Evian, I made up a new dance move.
Evian, yeni bir dans hareketi buldum.
Next up, uh, we have Sky Corrigan and Evian Graham.
Sırada Sky Corrigan ve Evian Graham var.
It's not Evian, but...
- Evian marka değil ama ne yapalım.
You want some Evian?
Su ister misin?
- Yes, Evian?
Multipl sklerozla savaş için yürüyüş düzenleyebiliriz.
Evian?
- Evian?
Evian!
- Evian!
You know what, Evian?
Baksana Evian, asıI utanması gereken sensin.
- Sky and Evian are breaking up. - Oh, my God!
Tanrım!
Sky's gonna break up with Evian. Come on!
Sky, Evian'dan ayrılacak.