Exactly what i was thinking translate Turkish
131 parallel translation
Yes, that's exactly what I was thinking.
Evet. Kesinlikle aynı görüşteyim.
Exactly what I was thinking about today. Tonight we'll be together. The two of us.
Bu akşamı, sakin bir ortamda, ikimiz baş başa geçirelim.
Really, that's exactly what I was thinking when you just asked me that.
- Gerçekten, bunu düşünüyordum.
That's exactly what I was thinking.
Tam da aklıma gelen şeydi.
That's exactly what I was thinking about.
Ben de onu düşünüyordum.
Exactly what I was thinking.
Ben de aynı şeyi düşünüyordum.
Yeah, that's exactly what I was thinking, man.
- Evet, benim düşündüğüm de tam olarak buydu.
- That's exactly what I was thinking!
Benimde aklımdan aynı şey geçiyordu!
That's exactly what I was thinking.
Bu tam olarak düşündüğüm şey.
That's exactly what I was thinking.
Ben de öyle düşünüyordum.
He knew exactly what I was thinking, and I didn't even have to say a word.
Tamamen ne düşündüğümü biliyordu ve bir kelime bile söylemek zorunda değildim.
It's exactly what I was thinking.
Ben de böyle düşünmüştüm.
That's exactly what I was thinking.
Tam da düşündüğüm şey.
Once someone says it aloud, they'll think "That's exactly what I was thinking."
Biri çıkıp yüksek sesle bunu dile getirdiğinde, düşünecekler "Bu tam da benim düşündüğüm şey idi."
Exactly what I was thinking.
Kesinlikle aynı düşüncedeyiz.
That's exactly what I was thinking.
Çok iyi anladım.
You know, that's exactly what I was thinking.
- Bende aynısını düşünüyordum.
Exactly what I was thinking.
Tam olarak düşündüğüm şey buydu.
Yeah, that's exactly what I was thinking.
Evet, ben de aynı şeyi düşündüm.
I can tell you exactly what I was thinking.
Size tam olarak ne düşündüğümü söyleyeyim.
- Exactly what I was thinking, John Crichton.
- Benim düşündüğüm de tam buydu, John Crichton.
That's exactly what I was thinking.
Ben düşünüyordum tam olarak ne olduğunu.
- That's exactly what I was thinking.
- Ben de öyle düşündüm.
That's exactly what I was thinking!
Evet, tam olarak bunu düşünüyordum.
- Exactly what I was thinking.
- Tam olarak benim düşündüğüm bu.
That's exactly what I was thinking.
Benim de düşündüğüm buydu.
- That's exactly what I was thinking.
- Düşündüğüm kesinlikle buydu.
- That's exactly what I was thinking.
- Ben de aynen öyle düşünüyordum.
That's exactly what I was thinking.
Bende aynen böyle düşünüyordum.
Exactly what I was thinking!
Ben de aynı şeyi düşünüyordum!
That's exactly what I was thinking!
Benim düşündüğüm de tam olarak buydu! Gördün mü?
That's exactly what I was thinking.
Tam da bunu düşünüyordum.
That's exactly what I was thinking!
Ben de aynı şekilde düşünüyorum.
Last night, Kevin knew exactly what I was thinking, before I even said it.
Kevin dün gece düşündüğüm şeyi tam olarak bildi. Hem de ben söylemeden.
You knew exactly what I was thinking.
Tam olarak ne düşündüğümü bildin.
You figured out exactly what I was thinking. Ryuzaki's line of reasoning is, "Light will become Kira once he steals L's position."
Kendi isteğimle güçten kurtuldum kendi isteğimle tüm şüpheler kalkınca bana dönmesini planladım.
It's exactly what I was thinking.
Ben de aynı şeyi düşünmüştüm.
THAT'S EXACTLY WHAT I WAS THINKING.
Bende tam olarak öyle düşünüyordum.
That's exactly what I was thinking.
Ben de tam bunu düşünüyordum.
You guys could carpool. Exactly what I was thinking, older gentleman.
Ben bunu seçmezdim ama çok güzelmiş.
Exactly what I was thinking.
Kesinlikle aynı şeyi düşünüyordum.
That's exactly what I was thinking.
Benim tahmin ettiğimde buydu.
There was this one girl in high school who knew exactly what I was thinking.
Ne düşündüğümü tam olarak anlayan lisede bir kız vardı.
I don't exactly know what I meant, unless I was thinking about David.
Gerçekten ne demek istediğimi bilmiyorum. Buna rağmen, David hakkında garip şeyler hissediyorum.
It's young, it's--it's hot. And it could be exactly what Cyrus is looking for, and I was thinking we get somebody really big to direct, maybe...
Yani demek istediğim o, genç işi, güzel ve de Cyrus'ın tam aradığı şey olabilir.
- That's not what I was thinking, exactly.
- Düşündüğüm tam olarak bu değildi.
I was just thinking that that's exactly what Phoebe once said.
Düşünüyordum da, bu bir keresinde Phoebe'nin söylediğiyle aynı.
That's exactly what I was doing. - I was just sitting around thinking...
Burada oturmuş düşünüyordum.
Yes, that's exactly what I was thinking.
Buna kesinlikle katılıyorum.
I'm not exactly sure what kind of date you're expecting for $ 13,000, but I was thinking picnic.
13,000 dolarlık bir randevudan ne beklediğini tam olarak bilmiyorum. Ama piknik yaparız diye düşündüm.
Because that's exactly what I was just thinking.
Ben de aynısını düşünüyorum.