English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ E ] / Exactly what it looks like

Exactly what it looks like translate Turkish

63 parallel translation
I know exactly what it looks like.
Görünüşünü tam olarak biliyorum.
What if this is exactly what it looks like?
Eğer bu ona benziyorsa?
- Then this is exactly what it looks like.
- O zaman tamamen göründüğü gibi.
- Exactly what it looks like.
Tam olarak göründüğü şey.
It's exactly what it looks like.
Aynı göründüğü gibi.
- That's exactly what it looks like.
- Aynen ona benziyor, evet.
It's exactly what it looks like.
Tam da göründüğü gibi.
No, let's be honest, we know exactly what it looks like.
Hayır, dürüst olmak gerekirse nasıl göründüğünü biliyoruz.
That's exactly what it looks like - C-4 explosive with a remote detonator.
Bu tam da göründüğü gibi, Uzaktan kumandayla kontrol edilebilen C-4 ler.
Exactly what it looks like, and I'm not proud of myself.
Aslında her şey göründüğü gibi, ve kendimle gurur duymuyorum.
That's exactly what it looks like, Dale.
Aynen göründüğü gibi, Dale.
So, I guess it's exactly what it looks like.
- O zaman aynen göründüğü gibi.
That is in fact exactly what it looks like to me.
Bana da öyle geldi.
This case is exactly what it looks like.
Bu dava tam olarak göründüğü gibidir.
This, uh... okay, this is exactly what it looks like,
Ben... Pekâlâ, her şey göründüğü gibi.
Well, maybe, just maybe this case is exactly what it looks like it's about.
Belki de, bu dava aynen göründüğü gibidir.
It is exactly what it looks like.
Tam olarak düşündüğün şey.
- Exactly what it looks like.
- Ne görüyorsan o.
Oh, I think it's exactly what it looks like.
Bence tam da göründüğü gibi.
The first time today, it's exactly what it looks like.
Bugün, ilk defa her şey göründüğü gibi.
- Really? That's exactly what it looks like.
Çünkü, kesinlikle öyle görünüyor.
Either it's exactly what it looks like, which is bad enough, or it's something worse.
Ya, aynen göründüğü gibi bir şey ki bu yeterince kötü, ya da daha da beteri.
That... is exactly what it looks like.
Bu... kesinlikle göründüğü gibi.
It's exactly what it looks like, an interveen-tion.
Her şey aynen göründüğü gibi... Bu bir müdahale.
- Ahh- - - It's exactly what it looks like!
- Bu mu göründüğü gibi değil?
Did it ever occur to you that this is exactly what it looks like?
Tam da böyle göründüğü hiç aklına geldi mi?
There are several reasons to use this technique it's exactly what it looks like.
Kullanmak için birkaç sebep olsa da bu seferki amaç, gördüğümüzden başka bir şey değil.
Uh... this is... this is exactly what it looks like.
Her şey tam olarak göründüğü gibi.
Exactly what it looks like.
Nasıl görünüyorsa o.
Exactly what it looks like.
Neye benziyorsa o.
This isn't exactly what it looks like.
Bu tam olarak göründüğü gibi değil.
Then I guess it's exactly what it looks like.
O zaman sanırım bu tam da göründüğü gibi.
In which case, it's exactly what it looks like.
Onun dışında ne görünüyorsa o işte.
Because I have and I know exactly what it looks like.
Çünkü ben yaşadım. Nasıl göründüğünü iyi biliyorum.
- She already told me how it isn't exactly what it looks like.
- Kız söyledi zaten tam olarak göründüğü gibi olmadığını.
That's exactly what it looks like.
Kesinlikle ona benziyor.
Actually, Mandy, it's- - it's exactly what it looks like.
Aslında, Mandy tam da göründüğü gibi.
Actually, Mandy, it's exactly what it looks like.
Aslında, Mandy, tam da göründüğü gibi.
Actually, it's exactly what it looks like.
Aslında tam da göründüğü gibi.
As far as I can tell, this place is exactly what it looks like :
Anladığım kadarıyla burası tam da göründüğü gibi :
Actually, it's exactly what it looks like.
Gerçekten mi?
Exactly what it looks like.
Evet? Kesinlikle göründüğü gibi.
I don't know exactly what's going on here, but it looks like you booted a grounder, right?
Burada ne olduğunu anlamış değilim. Ama bana öyle geliyor ki ıska yapıp oyun dışı kaldın.
Well it looks like that's exactly what you are doing.
Şu an yaptığın ne oluyor o zaman?
'Cause from right here it looks like you're giving him exactly what he wants.
Bana yine oltaya geliyormuşsun gibi geldi.
It looks like she knew exactly what she was going to do when her brother got here this morning.
Kardeşi gelince ne yapacağını kesin olarak biliyormuş.
What if it's exactly as it looks like?
Peki ya her şey göründüğü gibiyse?
It looks like a stretched-out rainbow, because that's exactly what a rainbow is.
Bu boylu boyunca uzanan bir gökkuşağına benziyor çünkü bir gökkuşağı tam olarak bu şekildedir.
You know what, it looks exactly like it should.
Aslında, tam olarak olması gerektiği gibi olmuş.
That's exactly what it looks like.
- Aynen öyle görünüyor.
I tell you what I find most disturbing is that it looks almost exactly like my old high school in here.
Buraya dair en rahatsız edici bulduğum şey eski lisemin neredeyse tıpatıp aynı olması.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]