English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ E ] / Excrement

Excrement translate Turkish

324 parallel translation
When you are in a hole... filled with your own excrement for days on end,
Bir çukurda olsan... dışkıların günbe gün seninle beraber orayı doldurur...
Rationing food, disposing of excrement from 10,000 men, handling menstrual cases among the women.
Yemek dağıtımını, 10.000 adamın bokunun tasfiyesini kadınların aybaşı sorunlarıyla uğraşmayı bile.
Ernst Janning, who made his life... excrement... because he walked with them.
Ernst Janning, onlarla birlikte olduğu için kendi hayatını... .. mahfeden adam.
And the universe is like one excrement-heap a fly on my fingernail.
Tüm evren ise tırnağımın üzerinde ki bir sinek kadardır.
You're accusing your mother and me of a horrible crime... to maintain your innocence... to hide the filth we've tried to cover like cats purring over their own excrement
Anneni ve beni korkunç bir suç işlemekle suçluyorsun. Masumiyetini koruduğumuz,.. ... ortaya çıkmaması için uğraştığımız bu rezilliği saklamaya çalıştığımız için.
Should any excrement be found it must be removed on the spot.
Toynakta bir pislik bulunursa hemen alınmalı.
To shake your handkerchief put your excrement at it, and take it away
Bir mendil açıp ettiğimiz boku içine koyup yanımızda götürmemiz gerekiyordu!
Be happy it's not raining excrement.
Bok yağmadığına şükret.
The prisoners were able to breathe for a half-minute more, then fell to the ground covered in their own excrement.
Tutsaklar ancak yarım dakika nefes alabilmişler,... sonra da kendi dışkılarıyla kaplı zemine yığılıp kalmışlar.
- It'll all fit in here ; it's top-class excrement.
- Buraya sığar. - Birinci kalite dışkı.
You are excrement.
Sen pisliksin.
- Ten million tons of excrement a day?
- Günde 10 milyon dışkı mı?
He made me dip my fingers in the excrement and feed it to him like a baby
Parmaklarımı dışkıya sokmamı ve onu bir bebek gibi beslememi istedi.
A friend insisted that all the excrement he ate every day...
Bir arkadaşım her gün dışkısını yediğini iddia ediyor, dilenci bir kadından çıkan, böylece daha çürümüş ve lezzetli oluyorlarmış.
For example, we put containers in the latrines to collect all excrement so that nothing goes to waste
Mesela, helalara lazımlıklar koyalım ki dışkıları toplayabilelim böylece hiçbir şey ziyan olmaz.
I have a friend who loves women very much, but he claims they're sacks of excrement.
Kadınları çok seven bir dostum var ama onların sağlığa zararlı olduğunu düşünüyor.
Excrement!
Kahretsin!
We heard something about excrement in his car.
Arabasında dışkı olduğuyla ilgili bir şeyler duyduk.
You, compared to your beloved brother Harry - ha-ha-ha! - are as excrement compared to cream.
Sen, çok sevgili kardeşin Harry ile mukayese edilince kremayla mukayese edilen dışkı gibisin.
So often, where the women stood, there were 5 or 6 rows of excrement. They stood?
Yani burada kadınların beklediği bölümde, beşli veya altılı çizgiler halinde dışkılar görülüyordu.
They were covered in excrement, in blood,
Baştan aşağıya dışkıya bulanmışlardı.
Compared to my excrement, your alien is...
- Dışkımla mukayese edilince, senin yaratığın...
- Your excrement?
- Dışkınla mı?
- Two of you, your diseases are very unpleasant to deal with, excrement and vomit.
Siz ikiniz, hastalıklarınız çok nahoş şeyler, dışkı ve kusmuk.
for example, fear of dirt, excrement or dead bodies.
Örneğin, kir korkusu, dışkı ya da cesetler.
I'm sure it doesn't bother you that to us it sounds just like "ss'ai k'ss", two words in my language which mean "excrement" and "cranium".
Eminim, bunun bizim dilimizde "dışkı" ve "kafatası" anlamındaki iki sözcük olan "ss'ai k'ss" gibi olması da seni rahatsız etmez.
Was there any trace of excrement nearby?
Yakınında bir iz ya da bok var mı?
Are we talking of the same man who once declared with total conviction that the late Colonel Howard had been bludgeoned to death by a blunt excrement?
Aynı adam hakkında mı konuşuyoruz? Hani, merhum Albay Howard'ın kör bir dışkı tarafından, ölesiye sopayla dövüldüğünü söylemişti
Excrement.
Dışkı.
Vicious, stinky excrement.
Berbat, pis kokulu dışkı.
Is anyone just going to comment on that piece of human excrement that Sarah dragged in for us?
Hiç kimse Sarah'nın bu at pisliği herifi neden aramıza getirdiğine yorum yapmayacak mı?
We use our own excrement to grow vegetables.
Sebze yetiştirmek için kendi dışkımızı gübre yapıyoruz.
It tastes like pig excrement.
tadı domuz dışkısı gibi.
Urine. Excrement.
İşemiş ve altına yapmış.
You're so full of sheep excrement it's not even funny
Ne boktan adamsın. Dediğin hiç komik değil.
Then the excrement really hit the air-conditioning.
O zaman ortalık gerçek anlamda karıştı.
Pedlar's excrement!
Şeytan pisliği,
- Excrement.
- Dışkı.
- Excrement?
- Dışkı mı?
A preoccupation with excrement.
Pislikle meşgul olunan bir meslek. Niye sordun?
I hope that these showers of excrement they work.
Bu boktan heriflere günlerini gösterelim tamam mı çocuklar!
If not them beams excrement they take us by boludos, Boab.
Sen neden bahsediyorsun? Top sana gelince Tobb hep yanında oluyor.
Excrement!
Lanet olsun!
- Yes, an excrement party!
- Sen kendine bak - kendinize gelin!
We are in third division.. we are of wood, fanfarrón of excrement, wood!
En azından 3 gol kaçırdınız... ne halt oynadığınızı sanıyorsunuz, hepiniz yeteneksizsiniz, hepiniz!
Váyanse to the excrement!
Hepinize!
That excrement Inn, naranjada with lemon! It finishes entering the club.
Hepinize lanet, orospu çocuğu Tobb, alsınlar takımlarını götlerine soksunlar, demek limonataları ödüyorlar...
I look for another club and the excrement with all. Not even it was goal.
Hepsi bi boka yaramaz, aslında ben ayrılmalıydım.
Not to an excrement fat person that only soccer speech and.. it takes beer with his friends. A man really, Boab.
Senin gibi oturup futboldan başka... konuşacak birşeyi olmayan biriyle ne yapabilirim?
then nothing of the love knew, but - now Revolting of excrement!
ama seninle olmam mümkün değil, sen değişmessin asla!
Excrement!
Sikiyim seni!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]