English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ E ] / Exiled

Exiled translate Turkish

486 parallel translation
He was in exiled with the founders of the Republic.
Cumhuriyet kurucularıyla birlikte sürgüne gönderildi.
But people are exiled there for crimes, and you're going voluntarily.
Ama oraya suçlu insanlar sürgün edilir, ve sen gönüllü gidiyorsun.
People are exiled there for crimes, and you're going voluntarily.
İnsanlar suçları için oraya sürgün edilir, ve sen gönüllü gidiyorsun.
When I saw her poor little coffin slide underground, saw her exiled in death as she'd been in life, I swore to have my revenge on your intolerable pride.
Onu o zavallı tabutu içinde, yaşamında olduğu gibi ölümünde de azledilmiş şekilde gömülürken gördüğümde müsamaha kaldırmayan gururunuzdan intikam almaya yemin ettim.
When the last wire photo out of Paris reached the exiled French Cabinet, they hit upon the idea of using jets as couriers.
Paris'in son fotoğrafı, sürgündeki Fransız hükümetinin eline geçince, akıllarına, jetleri haberci olarak kullanma fikri geldi.
The master has been exiled, and even Sukeyemon has been banished.
Efendi sürgüne gönderildi hatta Sukeimon'u bile kovdular!
You may be exiled!
Issız bir adaya sürgün edilebilirsiniz!
Your property shall be confiscated and you will be exiled. Arrest him!
Mülküne el konulacak ve sürgün edileceksin.
He and his family have already been exiled, sir.
Efendi Sansho ve ailesi çoktan sürgün edilmişti zaten, efendim.
Memnon, to be exiled from Greece for the rest of his life.
Memnon, Yunanistan'dan ömür boyu sürgüne gönderilecektir.
The French are my enemies, they destroyed my home, exiled my sister and my child.
Fransızlar benim düşmanım, evimi yıktılar, kız kardeşim ve oğlumu evlerinden sürdüler.
This is where Hsu Hsien was exiled.
Hsu Hsien'in sürgün yeri burası.
How it felt to be exiled
Sürgün edilmek nasıl bir histir diye düşünüyorum.
"has outraged the Royal Personage and is hereby exiled for life. " He has been accorded nine days from this day...
Vivarlı Rodrigo Diaz'ın, krallığın yüksek şahsiyetine küfrettiğine ve ömür boyu sürgüne gönderilmesine karar verilmiştir.
There was a rhubarb at the home office and I was exiled to South America.
Merkez ofiste büyük bir gürültü koptu ve aniden köpek kulübesini boyladım. Güney Amerika'ya sürgüne gittim.
You know, after all, Demaratus was once our king in Sparta, before he was exiled.
Biliyorsun Demaratus sürülmeden evvel Sparta'da bizim kralımızdı.
The generals protesting, were exiled.
Protestocu generaller sürgün edildi.
They've all been exiled.
- Onlar sürgüne gönderildiler.
He was exiled, you mean
Sürgün edilmişti yani.
Does that mean I'm to be exiled into a sickbay that just sorts out garbage?
Yani beni revire sürüp çöpleri incelememi mi istiyorsunuz?
I spoke to an exiled FLN chief, but he knows nothing either.
Sürgündeki FLN başkanı ile görüştüm, ama o da bir şey bilmiyor..
You are hereby expelled from the Bamboo sect and exiled
Bu bambu kamışı almak için yeterince sınırı aştın.
Dolokhov has been reduced to the ranks, as for Anatole Kuraghin, his father had the affair hushed up, and Pierre Bezukhov has been exiled to Moscow.
Dolokhov'un rütbesi düşürüldü, Anatole Kuraghin'in babasıysa olayın üstünü örftü, ve Pierre Bezukhov Moskova'ya sürüldü.
Ever since Czar Paul I has exiled him to his estate, the General-in-Chief, Prince Nikolai Andreyevich Bolkonsky,
Çar 1. Paul onu çiftliğine sürdüğünden beri, yüksek sosyetede "Prusya Kralı" olarak anılan
The former Marquis, Monsieur de Sade whose books were banned, his essays barred while he's been persecuted and reviled thrown into jail and for some years exiled.
Sabık Marki Mösyö de Sade kitapları yasaklandı, girişimleri engellendi bir yandan yargılanıp, hakarete uğrarken diğer yandan hapse atılıp, yıllarca sürgün edildi.
All that is not evil is exiled to the labyrinth.
Şeytan olmayanların hepsi de labirente sürülür.
They've only been exiled temporarily.
Onlar geçici olarak sürülmüşlerdir.
I've even stained my hands with blood, only to end up here, destitute, exiled from my country, abandoned!
Ellerini sadece bu sona kadar kana buladım ülkemden yoksun bırakılarak sürgün edildim, terk edildim.
King of Castile, Leon and Asturias, be it known that Rodrigo Vivar has outraged the Royal Personage and is hereby exiled for life.
Vivarlı Rodrigo Diaz'ın, krallığın yüksek şahsiyetine küfrettiğine ve ömür boyu sürgüne gönderilmesine karar verilmiştir.
At best, you'll be exiled...
En iyi ihtimalle sürgün edileceksin...
"At best, exiled."
"En iyi ihtimalle, sürgün."
Don Salluste, you have been dismissed, disgraced exiled.
Don Salluste! Kovuldunuz utanmaz adam. ... Kovulmak.
Was he an exiled prince or a mercenary?
Sürgünde bir prens miydi, yoksa bir paralı asker mi?
All you can get from me is my pair of fists Exiled robber
Benden alabileceğin tek şey bir çift yumruk olacaktır sökül paraları!
Exiled robber, I must make you pay for it, go
Adi Mahkum, tüm bunları ödetmezsem ne olayım!
It's Shi En who brought that exiled robber here
O eşkiyayı buraya getiren Shi En idi
This exiled robber is an expert kung fu hero
Bu eşkiya bir kung fu ustası
I won't ever do such a thing You exiled robber
Böyle bir şeyi hayatta yapmam seni aşağılık hırsız
Exiled robber, where is the glory of your
Aşağılık serseri, hani nerede o gurur duyduğun
The exiled Polish government in London was anxious to assert itself before the Russians overran the country.
Londra'da sürgünde bulunan Leh hükûmeti, Ruslar ülke yönetimini ele geçirmeden dizginleri ele almak istiyordu.
... an officer under Robespierre, exiled, a jacobin, charged with planning the revival of the Sublime Brothers sect with Govoni Filippo, Grand Master of the sect.
... Robespierre'in emrinde bir subay, sürgüne gönderilen bir jakoben, Govanni Flippo ile Yüce Biraderler Loncası'nın canlandırılmasını planlamakla suçlandı.. Sorgulanması sırasında,
But all your exiled people
# Ama sürgüne gönderilmiş bütün insanların. #
Those who have never been exiled know not what it is to hear a friendly voice in captivity and would not understand the cause of the burst of feeling now about to take place.
Vatanından hiç ayrılmamış olanlar... sürgünde bir dost sesi duymanın ne demek olduğunu bilemez... ve birazdan göreceğiniz duygu patlamasının... nedenini de anlayamazlar.
She goes to Switzerland for a face-lift and then off to Paris for a Givenchy wardrobe, compromises herself in Rome with a ribald Lothario, then falls in love with a young exiled prince from White Russia who happens to be a midget.
O yüz gerdirme için İsviçre'ye gidiyor ve daha sonra Givenchy giysileri için Paris'e geçiyor, Roma'da ağzı bozuk bir Lothario ile anlaşıyor, sonra Beyaz Rusya'dan kısacık boyu olan genç sürgün prense aşık oluyor.
We promise to the Prophet to obey to him, to make triumph Islam, ourselves, with our children, and our goods, and to open our hearts and our doors, with exiled, our brothers in Islam.
Peygambere itaat edeceğimize,... İslam'ın galip gelmesi için, çocuklarımızla,... malımızla ve canımızla mücadele edeceğimize,... kalplerimizi, ve kapılarımızı... sürgün edilmiş islam kardeşlerimize açacağımıza söz veriyoruz.
Among exiled for the divine cause : Othmane Ibn Affane,
Bu yüce hicret kervanında Osman İbn-i Affan,
Whole that exiled left in Mecca, will confiscate we it.
Göç edenlerin geride bıraktığı ne varsa,... el koyacağız.
Exiled!
Ey sürgün edilenler!
Exiled and in favour!
Ey sürgünler ( Muhacir ) ve yoldaşlar ( Ensar )!
You'll be gang-raped by my soldiers... injected with rabies... and exiled to the streets of Mortville where you belong!
Askerlerimin toplu tecavüzüne uğrayacak... damarına kuduz enjekte edilecek... ve ait olduğun yere, Ölüşehir sokaklarına sürüleceksin!
He was exiled to Sardinia.
Sardinia'da sürgünde, Carbonia'da.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]