Exiting translate Turkish
319 parallel translation
Oh, I love funny exiting lines.
Giderayak yapıIan esprilere de bayıIırım.
- But it is exiting. - Is it?
Yine de, oldukça eğlenceliydi.
The travelling was so exiting.
Bu gezide çok iyi vakit geçirdik.
We have some really exiting guests for you this evening.
Bu akşam çok ünlü konuklarımız var.
A fabulous spruce, back from a tour of Holland three gum trees, making their first appearance in this country Scot pine and the conifers and Elm Tree Bole, there you go, can't be bad an exiting new American plank a rainforest and a bucket of sawdust giving their views on teenage violence and an unusual guest for this program a piece of laminated plastic.
Hollanda turnesinden dönen muhteşem bir ladin ülkemize ilk kez gelen üç sakız ağacı İskoç çam ağaçları Karaağaç Gövdesi, kötü olamaz ilginç bir Amerikan kalası, bir yağmur ormanı ve bir kova talaş gençlerde şiddet hakkında konuşacaklar. Ayrıca bu programda sıra dışı biri bir plastik konuğumuz olacak.
It is exiting, but it is too risky, my darling.
Heyecan verici ama çok riskli tatlım.
All units exiting game arena.
Bütün birimler oyun alanından çıkıyor.
I'm exiting.
Hayır. Ben gidiyorum.
And the neighbor saw a man exiting Molly Fisher's condo last night.
Komşusu, dün gece Molly Fisher'ın evinden çıkan bir adam görmüş.
Subject, a maroon, exiting parking structure at 9 : 32 a.m.
Şahıs kaçak bir köle, otoparktan 9 : 32'de ayrıldı.
Please use the manual doors for your entering and exiting needs.
Lütfen giriş çıkışlar için normal kapıyı kullanın.
The bullet then heads down at an angle of 27 degrees, shattering his rib and exiting from the right side of his chest.
Komünist değilim. Marksist-Leninistim. Ha komünist ha Marksist-Leninist, ne farkı var?
- You've got people exiting into a wall! - Uh-oh.
- İnsanların bir duvara mı çıkış yapmasını sağlayacaksın!
... when entering Lake Geneva this river is clear blue upon exiting.
... Geneva gölüne girdiğinde temiz birmavilikte çıkar.
And you? Shouldn't you wait till after the show before exiting?
Bende aynısını sana soruyorum.Programın bitmesini bekleyemedin mi?
"exiting swiftly like..."
" Hızlı bir şekilde...
And the first step is exiting the plane.
Atacağımız ilk adım, uçaktan inmek.
In summation not only did surveillance cameras provide us with a visual record of the crime being committed but four eyewitnesses observed the defendant removing his mask upon exiting the convenience store.
Özet olarak, sadece, suçun işlendiğini gösteren güvenlik kameraları değil. Sanığın mağazadan çıkarken maskesini çıkardığını gören dört görgü tanığı daha var.
They are exiting the ship.
Gemiyi terkediyorlar.
- I can't- - - Units in pursuit, target seen exiting rear of barber-shop in alley.
Ekiptekilerin dikkatine, hedef berber dükkanının çıkışındaki sokakta görüldü.
- Subjects exiting.
- Hedef çıkıyor.
I'm exiting the car.
Arabadan iniyorum.
You've told us exiting stories tonight... maybe a bit too exiting.
Bu gece bize heyecan verici öyküler anlattın belki de biraz fazla heyecan verici.
So he comes in to use the payphone, and who should he bump into but me, exiting the ladies'room.
Yani o telefonu kullanmak için çıkarken, Ben de lavabodan çıktım, Ve karşılaştık.
Where's the guy with the exiting experience?
Bu konularda deneyimi olan çocuk nerede?
Now, exiting is a... precision exercise.
Bu işte dakik olmak çok önemlidir.
- Exiting time knot now, sir.
- Zaman kütlesinden çıktık, efendim.
Showing Prue exiting the vault, putting the missing tiara in her briefcase.
Prue'yu kasadan çıkarken gösteriyor, Kayıp tacı evrak çantasına koyarken.
There'll be 12 guys in the security and they'll be exiting through the west parking lot.
Güvenlikte 12 adam olacak ve dışarı batı otoparkından çıkacaklar.
Exiting slipstream.
Slipstreamden çıkılıyor.
Harper can place Cleary exiting Lori Thatcher's building.
Harper, Cleary'yi Lori Thatcher'ın apartmanından çıkarken gördü.
That exiting the prison of time doesn't free you from the prison of your own character, one from which there is no escape.
Zamanın mahkumiyetinden kurtulmak seni kendi karakterinin hapishanesinden kurtaramıyor. Üstelik bundan kaçış yoktur.
We are exiting the elevator.
Asansörden çıkıyoruz.
Look for two men exiting the building together.
Binadan beraber çıkan iki adam olmalı.
Code Black. Multiple hostiles exiting slipstream.
Slipstream da siyah kodla çıkış var.
If he didn't recalibrate his phasing prior to exiting the wormhole...
Eğer solucan deliğinden çıkmadan önce fazını tekrar ayarlamadıysa...
Goa'uld ships use sublight engines to slow down after exiting hyperspace.
Goa'uld gemileri ışık altı motorlarını hiper uzaydan çıkışta hız kesmek için kullanıyorlar.
Vehicle is exiting the freeway at Paxton.
Araç Paxton Sapağı'ndan çıkıyor.
Repeat--vehicle is exiting the freeway at Paxton.
Araç Paxton Sapağı'ndan çıkıyor...
Do you find that exiting?
Bu seni tahrik eder miydi?
I'm receiving distress signals From a freighter exiting gallaphron defense space.
Gallaphron savunma uzayının çıkışındaki bir savaşçıdan yardım çağrısı alıyorum.
My lord, a cargo ship was detected exiting hyperspace but it cloaked immediately.
Lordum, bir kargo gemisi hiper uzaydan çıkarken fark edildi. Ama hemen görünmez oldu.
Squirt here will now give you a rundown on proper exiting technique.
Squirt sizlere uygun çıkış tekniğini anlatacak.
Here's another car exiting the structure.
İşte bir araba daha binadan çıkıyor.
1 5-L-1 0, suspects are exiting the bank.
1 5-L-1 0, şüpheliler bankayı terk ediyor.
Just like what we had in mind : Exiting.
Biz de çıkmayı düşünüyorduk zaten.
A woman entering or exiting a bank...
Bankaya girerken ya da çıkarken bir kadın...
She's exiting the building.
Binadan çıkıyor.
I met Metallica through Q Prime Management, after having seen me work with another band of theirs, when they called and said that Metallica, with Jason announcing that he was exiting the group, needed to take a look at itself and say :
Metallica'yı Q Prime Menajerlik tanıştırdı. Başka gruplarıyla çalışmamı görmüşlerdi. Jason'ın gruptan ayrıldığını ilan etmesi üzerine, Q Prime'ın grubun karşılaşabileceğini tahmin ettiği bazı sorunlarla yüzleşmesini sağlamak amacıyla
- It is really exiting.
- Bu gerçek kaçış.
They're exiting the car.
Arabadan iniyorlar.