English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ E ] / Extinction

Extinction translate Turkish

838 parallel translation
Mass extinction is not unusual on this planet.
Toplu yokoluşlar bu gezegen için alışılmadık bir olay değil.
They're on a steady path to their own extinction.
Kendilerini yok etmek için istikrarlı bir yol izliyorlar.
[Ivan, telepathically] So the only way humanity can escape extinction is by being subjected to forced evolution at your hands.
Yani, insanlığın yok olmaktan kurtulmasının tek yolu senin ellerinde zorunlu evrime maruz kalmak.
He spares us the mercifully quick extinction of the hangman's rope... and gives the slow death of slavery.
Bize acıyıp idam ettirmeyip hızlı ölümden alıkoyarak köleliğin yavaş ölümünün ellerine teslim etti.
I prefer extinction.
Hiç doğmamayı tercih ederim.
How could we have foreseen the extinction...... of so many coworkers and friends.
Onca iş arkadaşımızın ve dostumuzun yok olacağını nereden bilebilirdik?
For it can end in only one way, extinction for your people!
Çünkü bunun tek bir sonu olur ; halkının soy kırımı!
You're empty but capable. And now you're trying to fill your void with Karin's extinction.
Bomboşsun, ve boşluğunu Karin'in yavaş yavaş eriyişiyle doldurmak istiyorsun.
All of them were doomed to success and extinction.
Hepsinin sonu başarı ve ölüm oldu.
Oh? I've always associated extinction with extreme cold.
Aşırı soğuklarla nesillerin tükenmesini hep ilişkili bulmuşumdur.
"All the anxiety we bear with us, all our thwarted dreams" "the incomprehensible cruelty, our fear of extinction" "the painful insight into our earthly condition" "have slowly eroded our hope of an other-wordly salvation."
"İçimizde taşıdığımız,..." "... bu kaygılar, umutsuz düşlerimiz,... " "... açıklanamaz zulüm, yok olma korkumuz,... "
A man of your calibre will appreciate that rebels... that rebels must be kept under close surveillance, ready for extinction if the rebellion is absolute.
Senin düzeyindeki bir adamın anlayacağı üzere... asiler... sıkı gözetim altında tutulmaları zorunlu olan asiler, eğer başkaldırı kesinse, yok olmaya hazırlıklıdırlar.
They passed through the galaxy rescuing primitive cultures which were in danger of extinction and seeding them, so to speak, where they could live and grow.
Kaybolmakta olan ilkel kültürleri kurtararak yaşayabilecekleri ve gelişebilecekleri bir alana bırakıyorlar.
If my demands are not met, I'll proceed with the extinction of whole species of cereals and livestock all over the world.
İsteklerim karşılanmazsa tüm tahıl ırklarının ve çiftlik hayvanlarının yok edilmesine başlayacağım, dünya çapında.
You're marked for extinction.
Ortadan kaldırılmanız isteniyor.
Only the discipline of logic saved my planet from extinction.
Sadece mantık disiplini gezegenimi yokolmaktan kurtardı.
Then we are living under the threat of extinction.
O zaman neslimizin tükenme tehlikesi altında yaşıyoruz demektir.
Man has been on this planet for only a fraction over 40,000 years and yet already he faces extinction.
Oysa insanoğlu bu gezegende yalnızca 40,000 yıldır bulunmasına rağmen nesli tükenmeye yüz tuttu.
Extinction may take a little time.
Soyunuzun tükenmesi çok az zaman alabilir.
When you feel this urge rising within you to save your own Aryan folk from extinction!
Ondan sonra kendi ari ırkını yok oluştan kurtarma isteğini duyacaksın!
Although this hunting is totally forbidden by law because the reptile faces extinction, these men will kill as many as 20 gators in a single evening.
Nesillerinin tükenme tehlikesinden dolayı avı tamamen yasaklanmasına rağmen bu adamlar gecede neredeyse 20 timsah öldürebilirler.
Starbuck poured over his dreaded enemy, breathing life back into the shattered form that had been created for one purpose, the extinction of man :
Sadece insanlığı yok etmek amacıyla yaratılmış hasarlı bedene hayat vermeye çalıştı.
After the extinction of the dinosaurs, many different forms developed.
Dinozorların yeryüzünden silinmeleri pekçok yeni türün gelişmesini sağladı.
We also mention the extinction of the dinosaurs and most of the other species on Earth about 65 million years ago.
65 milyon yıl önce dinozorlar, ve daha pekçok türün soyunun tükendiğini de belirtelim.
But who's the more monstrous the whales, who ask to be left alone to sing their rich and plaintive songs or the humans, who set out to hunt them and destroy them and have brought many whale species close to the edge of extinction?
fakat kim daha vahşi acaba sadece huzur arayan ve şarkılarını söylemek isteyen balinalar mı yoksa onları avlayıp yok ederek soy kırım noktasına getiren insanoğlu mu?
50,000 years ago, mankind faced its first major threat of extinction, a devastation rocked by nature :
50,000 yıl önce, insanoğlu ilk kez gerçek bir yıkımla karşı karşıya kaldı, bu yıkım doğa tarafından meydana geldi :
Extinction is part of the natural order.
Soyu tükenme, doğal düzenin bir parçasıdır.
You live on the brink of extinction, beside the Sea of Decay.
Kuraktoprak güzel vadinizi de yok etmek üzere.
Here we have convened sisters, so we could decide the future fate of two persons of another sex, who, instead of extinction due to the logical laws of evolution, have appeared among us by the strange caprice of the fate.
Bugün burada, doğal evrimin elemesine rağmen kaderin cilvesiyle aramızda beliren, başka bir cinsiyetteki iki şahsın geleceğine karar vermek üzere toplandık, Kardeşlerim.
This will mean the extinction of all existing life forms.
Bu bütün yaşam formlarının yok olması anlamına geliyor.
This is mankind's legacy - whales hunted to the brink of extinction.
Bu insanlığın mirasıdır - Balinalar soyları tükenmesine çok az kalana kadar avlanmıştır.
To hunt a species to extinction is not logical.
Soyu tükenmekte olan bir türün avlanması mantıklı değil.
Admiral, if we assumed these whales are ours to do with as we please, we'd be as guilty as those who caused their extinction.
Amiral, bu balinaların bizim olduklarını düşünerek mutlu olacaksak, biz de nesillerinin tükenmesine.. .. neden olanlar kadar suçlu oluruz.
What did you mean when you said that stuff about extinction?
Enstitüde, Nesillerinin tükenmesiyle ilgili.. .. söylediklerin ne anlama geliyordu?
"we'd be as guilty as those who caused their extinction."
.. biz de nesillerinin tükenmesine.. .. neden olanlar kadar suçlu oluruz "
Tell me, Tin Man, how does it feel to face your own extinction?
Söylesene Teneke Adam, kendi yok oluşunla yüzleşmek nasıl bir duygu?
Extinction?
İmha edilmek için mi?
I mean, I've never really thought... about my own extinction.
Syd, bu konuda pek iyi sayılmam. Kendi yok oluşum üzerine hiç kafa yormamıştım.
George Schaller's pioneering study in 1960 told us that this the largest of all the primates, is in danger of extinction.
1960'da George Schaller öncülüğünde yapılan bir çalışma göstermiştir ki primatların en irisi olan bu hayvan yok olma tehlikesi içindedir.
Emmet, we're on the brink of global extinction.
Dünyanın yok olma eşiğindeyiz.
We have arrived at Orelious IX to chart the battle in which the Menthars and Promellians fought to extinction.
Orelious IX'a, Mentharlar ve Promellianların... soylarını tüketen savaşın bir şablonunu çıkarmaya geldik.
- We're closer to extinction...
- Soyumuz tükenmek üzere.
Remains of races that your tribe have all but driven to extinction.
Kabilenizin neredeyse soyunu tükettiği ırktan geri kalanlarız.
Some 100 species most of which we've never even seen are driven to extinction every day lost to the planet forever.
Çoğunu hiç görmediğimiz 100 kadar tür her gün yok olma ve gezegenden sonsuza dek kaybolma tehlikesiyle karşı karşıya kalıyor.
Specifically, you are prohibited from terminating any trans-galactic life-form if it means total extinction of the species.
Spesifik olarak, galaksiler arası bir yaşam biçimini yok etmeye iznin yok. Bu, bir türün galaksiden silinmesi demektir.
Suppose, in the red area, everyone believed the meteor theory of the dinosaurs'extinction.
Kırmızı alanda bulunan insanların, dinozor soylarının tükenmesinde meteor teorisine inandıklarını varsayalım.
Kaio-sama, is that you? Slugg is a Namekian that left Namek, back before it faced extinction, just like the Kami of Earth did.
Slug, aynı Dünya'nın Kami'si gibi, Namekliler'in soylarının tükenmesinden önce Namek'ten ayrılmış bir Namek'li.
Huh? Specifically, you are prohibited from terminating any transgalactic lifeform if it means total extinction of the species.
- Spesifik olarak, galaksiler arası bir yaşam biçimini yok etmeye iznin yok.
Species, which no human's ever seen are driven to extinction every day.
Hiçbir insanın görmediği türler her gün yok olma eşiğine bir adım daha yaklaşıyor.
Now, an invader of titanic proportions has descended upon New Namek - and unless some means of combating this threat can be found, the entire Namekian race is in danger of extinction. From across the galaxy, Dende, the new Guardian of Earth, has sensed the plight of his people.
Şimdi, dünyanın yeni Kami'si olan Dende arkadaşlarının tehlikede olduğunu öğrendi ve Goku ve diğerlerini onları kurtarması için çağırdı.
Extinction to all traitors!
Tüm hainlerin sonu ölümdür! Uzay kruvazörü güç kaybediyor!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]