English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ E ] / Extremist

Extremist translate Turkish

265 parallel translation
They're probably using the money for some extremist movement.
Parayı da büyük bir ihtimalle bir nevi aşırı harekat için kullanacaklar.
- The man's an extremist.
Hayatım, bence bu tarz bir şeye adımızı karıştırmamalıyız.
We're radical and extremist when young...
Gençliğimizde radikal ve aşırılıkçıyız.
He appears as an extremist leader, promoting students'strikes.
Öğrenci grevlerini destekleyen, aşırı uçta bir lider olarak ortaya çıkıyor..
Extremist!
Müfrit!
Extremist...
Müfrit!
Hunger... And illiteracy... are extremist propaganda!
Açlık ve cehalet müfrit propagandadır!
He comes from the Extremist Party.
Radikal Parti'den geliyor o.
Already, Townsend's extremist supporters, led by his principal backer, R.J. McMillan, are demanding that we break relations with the Communist Bloc.
Öte yandan, Townsend'in aşırı uç görüşteki destekçilerinin başı olan R.J. McMillan Komünüst Doğu Bloğu ülkeler ile ilişkimizi kesmemiz gerektiğini iddia ediyordu.
My family background was always rather left wing. I was never an extremist, but I was always left wing.
Direniş'in bir azası olmak için siyasi bir eğitime ihtiyacınız var mıydı?
25 students and 6 professors who belong to an extremist association have been arrested
Radikal Cemiyet'e bağlı olan 25 öğrenci ve 6 profesör, bugün tutuklandılar.
An extremist and adventurist politics, would play into the hands of the Right therefore try to understand!
Radikal ve maceracı politikalar yok olup gitmeye mahkumdur. Bunu anlamaya çalış!
Extremist.
Abartıyorsun.
You bear such extremist views!
herkes sana hayran olacak!
It is reported that your political affinities are extremist.
- Senin siyasal sempatilerinin olduğunu bildirdiler
If they are political than They are, as you say, sir, extremist.
- Eğer bunlar siyasalsa aşırıya kaçan benim
A bloody confrontation between the extremist parties appears unavoidable.
Aşırılık yanlısı güçler arasında kanlı bir çatışma kaçınılmaz görünüyor.
An extremist of British National Party.
Bröton Milliyetçi Partisi'nin aşırı ucundan bir militandı.
Wealthy, extremist, adored by his family...
Varlıklı, saygın, marjinal bir aileden...
Rosa's come back from Russia as a radical extremist. When the revolution comes to Germany she'll be on the left, and I'll be on the right.
Devrim Almanya'ya gelince o solda olacak, ve ben sağda olacağım.
You've not only betrayed the Commodore, you've betrayed yourselves by putting faith in that lunatic extremist Walker.
Sadece Amirale değil,.. ... o çatlak, aşırı uçtaki Walker'a inanarak kendinize de ihanet etmiş oldunuz.
By the early'70s, the guy decides people have become either too extremist or too apathetic to listen.
Adam 70'lerin başında insanların dinleyemeyecek kadar kayıtsız... ya da aşırılık yanlısı olduğuna karar veriyor.
And he's head of "The Friends of Fish and Wildlife" an extremist pro-mammal group in Vermont.
"Balık ve Yabanıl Hayat Dostları" nın başkanıdır. Vermont'ta memeli hayvan koruyucusu aşırı bir grup.
- So you're still an extremist.
- O zaman hâlâ aşırısınız.
You always were an extremist, Sam.
Sen hep... radikaldin Sam.
Even David Duke has denounced him as a dangerous extremist.
David Duke ( Ku Klux Klan kurucularından ) dahi onun ne kadar tehlikeli biri olduğunu ortaya çıkardı.
They're an extremist faction who believe in Bajor for the Bajorans.
Onlar Bajor'un Bajorya'lılara ait olduğuna inanan ayrılıkçı kişiler.
An extremist group from Bajor who call themselves the Circle.
Bajorlu, kendilerine Halka diyen radikal bir grup.
He has ties to an exiled extremist group - the Isfahan.
Bir terörist örgütü olan İshafan grubuyla bağlantısı varmış.
She was worried about getting involved with an extremist.
Radikal birine bağlanmak konusunda endişe ediyordu.
Extremist?
Radikal mi?
Suspect is a male costumed extremist armed with what appears to be...
Şüpheli ketçap silahına benzeyen sıra dışı bir silah taşıyan...
He's an extremist, take him at his word.
Her anlamda bir fanatik. Sözüne inanabilirsiniz.
We're talking about a Cardassian extremist group that's already succeeded in assassinating two Bajoran officials.
İki Bajor memuruna suikast yapıp öldürmüş radikal bir Kardasyalı gruptan bahsediyoruz.
Charlie... It's just a hunch, but I think we might be dealing with some sort of right-wing extremist what-have-you.
Charlie sadece biz önsezi, ama sanırım bir çeşit aşırı sağcı bir bilmem neyle uğraşıyor olabiliriz.
I got a class... that deals with extremist groups.
Köktenci gruplarla ilgili bir ders veriyorum.
Military disaster brought economic disaster and Germany plunged into chaos, an unstable hotbed of hyperinflation and extremist politics.
Askeri yıkım, ekonomik yıkım getirdi... ve Almanya kaos içine düştü, hiperenflasyon ve aşırıcı politikaların yatağı haline geldi.
Security has been increased after warnings from extremist groups.
Aşırı grupların tehditleri üzerine güvenlik önlemleri arttırıldı.
We're not racist, we're not extremist, we're not fundamentalist, we're not terrorists or militants
Bizler ne ırkçı, ne radikal, ne kökten dinci ne terörist, ne militanız.
Some extremist Hindus are looking out for Muslims butering them-You mean, the Muslims are butchering Hindus
Bazı aşırı dinci Hindular Müslümanların peşine düşmüşler, onları doğruyorlar. Müslümanlar Hinduları kesiyorlar demek istiyorsunuz değil mi?
If we don't obtain those codes Sokolov will sell them to extremist rebels hiding in neighboring Tajikistan.
O şifreleri almazsak, Sokolov bunları Tacikistan'daki asilere satacak.
Asabiyah is an ultra-extremist cell hiding in the Sudan - a fragment from Al Qaeda.
Asabiyah, El-Kaide kökenli, Sudan'da gizlenen köktendinci bir örgüt.
Lean on every known extremist sympathizer within a hundred miles.
150 km çapında, bilinen bütün köktenci sempatizanları tutun.
A potentially dangerous extremist group stopped in its tracks.
Potansiyel tehlikede bir grup iş üstünde enselendi.
Kamal funnels it to an extremist organization.
Kamal onu radikal bir örgüte aktarır.
- What if he's been an extremist all along?
Ya hala aşırı grupların içindeyse?
He promised Bin Laden that he could become the emir the leader of Zawahiri's small extremist group, Islamic Jihad.
Bin Ladin'e emir olabileceğine, Zevahiri'nin ufak uç grubu İslami Cihat'a lider olabileceğine dair söz vermişti.
'The Church of England has joined other extremist religious groups'in proclaiming this "a sign of a coming apocalypse".
İngiltere Kilisesi bunun bir "kıyamet alameti" olduğunu bildirerek diğer aşırı dini gruplara katıldı.
All represented here except for those extremist pigs of Oorsica Nazionale!
Herkes burada. Milli Korsikalıların köktenci domuzları dışında!
An extremist that hates Bioroids.
Bioroidlerden aşırı nefret eden politikacının teki kendisi
Extremist groups exploit that anger.
Radikal gruplar bu öfkeyi kullanıyor.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]