English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ E ] / Extrovert

Extrovert translate Turkish

23 parallel translation
Dr. Talbot says that you're an extrovert and I'm an introvert.
Dr. Talbot'a göre, sen dışa dönük biriymişsin, ben de içe dönükmüşüm.
Howard Cole was an extrovert, who suffered from a regressive libido... an Oedipus complex, schizophrenia... and an extremely low sales resistance.
Howard Cole, gerileyen libido... Oedipus kompleksi, şizofreni... ve aşırı boyutta azalan alıcı isteksizliği hastasıydı.
Well... maybe... you like me'cause you're an extrovert, my opposite.
Şey... belki zamanla beni seversin çünkü dışa dönük birisin, benim tam tersim.
I'm interested in this fantastic extrovert who brought the girl in.
- Ya sen? Kızı getiren bu sıra dışı adam ilgimi çekti.
- My sister's a bit of an extrovert. - Huh!
Kardeşim bir parça dışa dönüktür.
I really should do something very extrovert and vengeful with you.
Size gerçekten dışa dönük ve intikam kokan birşeyler yapmalıyım.
Well, I think she's an extrovert.
Tamam, bence o dışa dönük biri.
The extrovert.
'Dışa dönük'olan.
In his films he was extrovert... and ready to break conventions.
Filmlerinde dışa dönük meydan okuyan ve geleneği yıkmaya hazır biriydi.
Extrovert, happy and very clever.
Dışa dönük, neşeli ve çok zeki.
There's a faint tan line on the little finger from a missing pinkie ring which suggests an extrovert in a job where extroverts thrive.
Küçük parmağının üstünde soluk bir güneş yanığı izi var yani küçük parmaktaki yüzük kayıp ve bu da varlıklı biri olduğunu gösteriyor.
This was an extrovert tough guy, a professional, A backroom politician or a lawyer, a fixer,
Adam, dışa dönük sert biri, bir profesyonel arka planda kalan bir politikacı veya avukat, iş bitirici...
He's an extrovert, and we're looking for a lock-yourself-in-the-basement type of fellow.
O dışadönük. Ve biz.. .. kendini bodruma kilitleyen birini arıyoruz.
- I mean, extrovert, noisy, loud, quiet...
Bilirsiniz. Dışadönük? Gürültülü?
I don't wanna be my extrovert character all the time.
Sürekli dışa dönük karakterimde olmak istemiyorum.
We're both quite extrovert and sort of... spark each other off in that way.
Biz oldukça dışa dönük ve sıralama her ikisi de... Bu şekilde birbirlerini kıvılcım.
"Some things"? You make Howard Hughes look like an extrovert.
Dışa dönük lige bak.
Zelda was the sunny, fun-loving extrovert.
Zelda komik, eğlence odaklı ve dışadönük olan ikizdi.
A first oboist has to be an extrovert, a showoff.
Birinci obuacı her zaman dışa dönük ve hava atmayı sever.
Seems like a definite extrovert to me.
Bana oldukça dışa dönük biri gibi geldi.
I'm an extrovert, in case you were wondering, in every way.
Merak ediyorsan söyleyeyim her anlamda dışa dönük bir insanım.
I'm telling you, this guy makes J.D. Salinger look like an extrovert.
Size diyorum bu adam J.D. Salinger'in tekrar hayat bulmuş hali.
- I believe he's quite the extrovert.
- Bildiğim kadarıyla oldukça dışa dönük.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]