English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ F ] / Facelift

Facelift translate Turkish

74 parallel translation
Or I'll tell everyone you had a facelift!
Yoksa estetik yaptırdığını söylerim.
He got bitten up at that facelift place and they gave him his shots right away.
Burada ısırıldı ve ona hemen iğne yaptılar.
We're gonna start off with a little facelift.
- Yüz kaldırmayla başlayacağ ız.
Maris'facelift.
Maris, yüzüne estetik ameliyatı yaptırıyordu.
One more facelift, you'll be able to blink your lips.
- 45'indesin. Bir estetik daha yaptıracak olursan, dudaklarını kırpman mümkün olacak.
I mean, uh, if a facelift costs five grand...
Söylemeye çalıştığım, yüz araklamak 5 kişiye mal oluyorsa- -
Mickey Rourke had another facelift.
Mickey Rouke yine estetik olmuş!
The Profile Toner is a wonderful, affordable easily used alternative to undergoing facelift surgery.
Profile Toner, yüz gerdirme operasyonlarının hem ucuz, hem güzel, hem de kolay bir yoludur.
Was it drugs or a car crash Or facelift gone wrong?
Uyuşturucudan mı, araba kazasında mı? Yoksa estetik ameliyatta mı?
Please, if she has one more facelift, she'll be wearing her ass as a hat.
Yüzünü bir kere daha gerdirirse poposunu şapka niyetine giymeye başlayacak. Lütfen. Jake, hayatım.
I say a major facelift
Hayır, bence bu estetik amaçlı.
I want a facelift.
Yüzümü gerdirmek istiyorum.
You had a facelift, Mother.
Senin de yüzünde estetik var, anne.
Look at it, all it needs is just a little facelift.
Şuraya bak. Tek ihtiyacı olan ufak bir operasyon.
Well, as the Newport Group's new design director I've decided to give the office a much-needed facelift.
Newport Grubu'nun yeni iç mimârı olarak ofislere biraz estetik katmaya karar verdim.
With a facelift.
Ama biraz makyajlı.
Berlusconi messing up his facelift, but succeeding with his hair transplant. Everyone is laughing.
Berlusconi estetik ameliyat için yüzünü bozuyor, ama saç naklinde başarılı oluyor.
Also known as a facelift in a needle.
Endoskopik yüz estetiği olarak da bilinir.
'Cause this story's too big to waste if you're just going to get on a plane like Facelift Franklin.
Çünkü bu hikâye, eğer sen de Gerginyüz Franklin gibi uçağa atlayıp gideceksen, boşuna harcamak için çok büyük bir hikâye.
If 80 million will make you this ugly, you need a facelift.
80 milyon seni bu kadar çirkinleştirse yüzüne estetik gerekir.
Tell me, Judith, should I have a facelift?
Anlat, Judith, Estetik yaptırmalı mıyım?
Get a mini facelift!
Küçük bir estetik yaptır!
You are in a lot of trouble, facelift.
Başın büyük bir belada ikiyüzlü.
She's a little young for a facelift, don't you think?
Yüz gerdirmek için çok genç değil mi, ne dersin?
Would you like to get a facelift in a jar?
Kavanozda yüz gerdirici ister misiniz?
You wanna see a bad facelift?
Yüz nasıl kötü gerdirilir görmek ister misin?
Breast job. Facelift.
Göğüs bakımı, yüz gerdirme.
Facelift?
Yüz gerdirme mi?
Then how can I trust you to do my facelift?
O zaman yüz gerdirmemi yapmana nasıl güvenebilirim?
Am I the only one who thinks that getting a facelift when you run a holistic healing practice is just a teensy bit hypocritical?
Doğanın iyileştiriciliğine inanırken, yüz gerdirme yaptırtmanın azıcık da olsa hipokrat yeminine aykırı olduğu düşünen bir ben mi varım?
I starved myself, exercised, liposuction, facelift.
Spor yaptım, diyete girdim. Estetik ameliyatlar oldum.
Someone got a better facelift than someone else.
Birinin yüz gerdirmesi diğerinden daha iyi olmuş.
I truly believe imperialism and fascism needs a facelift.
Ben samimiyetle inanıyorum ki emperyalizm ve faşizmin bir makyaja ihtiyacı vardı.
And the facelift is gonna have to be black.
Ve bu makyajın bir siyahi adam kılığında olması gerekiyordu.
Those are the ideas for our facelift.
Yeni yüzümüz için bazı fikirler.
Need a facelift, pretty boy?
Yüz gerdirme ameliyatı mı istiyorsun tatlı çocuk?
You must go to Dr. Baker, who has done my mother's facelift.
Doktor Baker'ı görmelisin. O annemin yüz estetiğini yapmıştı.
I'm never gonna have a facelift.
Yüzümü asla gerdirmem.
Any luck, this whole thing will go viral and the world will get to see just how easy a facelift can be these days.
Olur da video tutulursa tüm dünya yüz germe ameliyatının kolaylığını görecek.
Did you know that getting a facelift is the physiological equivalent of going through a windshield at 60 miles an hour? Please.
Yüz germe ameliyatı fiziksel olarak saatte altmışla giden bir arabanın camından kafanı uzatmakla eş değermiş, biliyor muydun?
You did it because you wanted a facelift.
Yüzünü gerdirmek istediğinden yaptın.
Well, judging from your excellent skin tone, I think a facelift, perhaps an eyelift.
Cildininin mükemmelliğine bakılırsa bir yüz germe yapıp bir de göz torbalarını alsak iyi olur derim.
She took a facelift.
Gençleşmiş.
But it's like a facelift because your face you know, just relaxes and your throat just drops down.
Ama sanki bir yüz bakımı gibiydi. Seni rahatlatıyor ve boğazın düşüyor sanki.
We give the hotel a facelift.
Otele biraz makyaj yaparız.
I'd like to give you a personal facelift, too.
Ben de senin yüzünü dağıtmak isterdim.
Oh, homemade facelift.
Kırışıklık kapatıcı makyaj.
Latin Quarter gets a facelift!
Latin Köşesi yeni bir görünüme kavuşuyor!
It won't go away with an architectural facelift.
Mimari bir düzenleme ile ortadan kalkmayacaktır.
Otherwise your facelift will shift.
Yoksa yüzünüzün estetiği bozulacak.
A small facelift and ready.
Küçük bir yüz germe ve hazır.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]