English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ F ] / Falklands

Falklands translate Turkish

88 parallel translation
How you'd have loved the North Cape and the fjords and the midnight sun, to sail across the reef at Barbados, where the blue water turns to green, to the Falklands where a southerly gale rips the whole sea white!
Kuzey kutbunu ne kadar sevebilirdin. Ya fiyortları ve gece yarısı güneşini. Mavi suların yeşile döndüğü Barbados'sun kayalıklarından, güneyli fırtınaların denizleri beyaza çevirdiği Falkland adalarına yelken açmak ne kadar hoşuna gidebilirdi.
The Sea Harrier, renowned and victorious in the Falklands conflict manufactured by British Aerospace for fighter reconnaissance and strike rolls.
Deniz Harrier, Falklands savaşındaki zafer ve başarısıyla tanınır. Britanya Aerospace yapımıdır. Savaşçı özellikleri ve saldırı gücü meşhurdur.
Brits lost seven in the Falklands.
Falklands'de yedi tane düştü.
- What about the Falklands?
- Ya Falkland adaları ne olacak?
- What about the Falklands?
- Falkland adaları ne mi olacak?
- He went to the Falklands.
- Maldivler'e gitti.
Sorry about the Falklands.
Falklands için üzgünüz.
I repeat, the Falklands have just been invaded!
Tekrar ediyorum, Falkland Adaları az önce işgal edildi.
Take the Falklands, do you know what I mean?
Falkland ı ele al, ne demek istediğimi anlıyor musun?
It was symbolism about the Berlin Wall and the Falklands, wasn't it?
Berlin Duvarı ve Falklands'ın sembolizmi hakkındaydı değil mi?
The seas around the Falklands are some of the roughest in the world
Falklands'ın çevresindeki denizler, en fırtınalı denizlerdendir.
Their burrows honeycomb this hillside in the Falklands
Sığınakları bu Falklands yamacını değil deşik eder.
And very rich seas they are, too, for here, the cold Falklands current from the south meets the warm Brazil current from the north, and at their junction is food in abundance.
Ve bunlar, güneyden gelen soğuk Falkland akıntısının kuzeyden gelen sıcak Brezilya akıntısıyla birleştiği yer olduğu için son derece zengin denizlerdir ve birleştikleri yerde besin bolluğu vardır.
This is Steeple Jason, a remote island in the far west of the Falklands.
İşte Steple Jason Falkland Adaları'nın batısındaki uzak bir ada.
The only place you're going is our evaluation center in the Falklands.
Değerlendirmemize göre Falkland Adalarının merkezine gidiyorsun.
He tracked down Sark to a location in the Falklands.
Sark'ı Falkland Adaları'nda, bir evde bulmuşlar.
The Battle of the Falklands heralded the end of Germany's cruiser campaign.
Falkland muharebeleri, Alman kruvazör savaşının sonunu getirdi.
Falklands... around'89.
Falkland'larda... 89 yılı civarı.
A piece Gabriel García Marquez wrote about the Falklands War.
Gabriel Garcia Marquez'in Falkland Savaşı'yla ilgili bir yazı.
- From a radio tech at the Falklands.
Falkland'dan bir telsiz operatörü gönderdi.
I should note, sir, that Mr. Gaston's journal had a series of clippings dealing with incidents like this - a rash of them in both New Z ealand and the Falklands.
Belirtmem gerekir ki, efendim Bay Gaston'un günlüğünde de buna benzer olaylara dair kupürler vardı. Falkland ve Yeni Zelanda'da olan olaylar.
Among them, were heroes of the Falklands war, who had strayed...
İçlerinde, yoldan çıkmış Falkland Savaşı kahramanları vardı.
Leave it in the Malvinas. We shall shortly be landing at the Falklands / Malvinas airport.
Onu Falkland'da bırak olurmu.
Simeon Weisz, Angola, Mozambique, those Exocet missiles in the Falklands.
Simeon Weisz. Angola, Mozambik, Falkland adalarındaki Exocet füzeleri.
The Falklands, it's got to be the Falklands.
Falkland Adaları, Falkland Adaları olmalı.
There's interest in this both sides of the pond. Falklands hero on death row.
Falklands kahramanının ölüm hücresinde olması iki tarafı da yakından ilgilendiriyor.
- He was a Falklands hero.
- O bir Falklands kahramanı. - Burada anlamı yok.
When he was in the Falklands, then I was worried.
O Falklands'dayken, endişeliydim.
Well, he and Luke served together in the Falklands.
O ve Luke Falklands'da beraber hizmet etmişler.
Just over there, in the Falklands Sound, she was hit aft by a 1,000lb bomb, which, fortunately, didn't explode, and there, on Fanning Head, heavy bombardment from The Antrim took out a key Argentine position.
Hemen şuracıkta, Falkland Boğazında, kıç tarafından 500 kiloluk bir bombayla vurulmuş fakat şans eseri bomba patlamamıştı. Ayrıca Fanning Burnu'nda da, "Antrim" in ağır bombardımanıyla anahtar bir Arjantin mevzisi ele geçirilmişti.
The Falklands?
Falkland Adaları mı?
The fucking Falklands?
Siktiğimin Falkland Adaları mı?
What the fuck's The Falklands?
Falkland Adaları da ne sikim oluyor?
Shut up about The Falklands.
Falkland konusunu kes artık.
Most people in Britain had never even herd of the Falklands.
İngiltere'de yaşayan insanların birçoğu Falkland'dan bile habersizdi.
Falklands, Afghanistan, Iraq. What the fuck does it matter?
Falkland, Afganistan, Irak.
Having another crack at the Falklands, are you?
Falkland'de başka bir bozgun daha mı yaşadın?
Falklands, ditto.
Falkland de keza öyle.
- In the Falklands?
- Falkland'de mi?
Mm, before I left, my commanding officer told me I might be activated because of the Falklands, so basically I'm here till told otherwise.
Ayrılmadan önce.. ... komutanım yeniden çağrılabileceğimi söyledi Falklands'deki şeyler yüzünden ama buradayım aksi söylenene kadar.
After what happened in the Falklands...
Falkland'da olanlardan sonra...
Some of my firm wore army fatigues in the Falklands not too long ago, and you lot called them heroes.
Grubumdaki bazı insanlar Falklands ordu üniformaları giyiyorlar. Çok kısa bir süre önce onlara kahraman diyordunuz.
There could be a Falklands again any time, they'll need good men like me.
Her an yine Falklands olabilir, benim gibi iyi adamlara ihtiyaçları var.
It was the killer whales of the Falklands, though, that brought the team closest to the action.
Ama ekibi aksiyona en çok yaklaştıran Falkland'ın katil balinalarıydı.
Cameraman Mike Pitts and producer Adam Chapman travel to the Falklands, having heard that for two weeks each year... killer whales focus on one particular spot.
Kameraman Mike Pitts ve yapımcı Adam Chapman, yılda iki hafta boyunca katil balinaların bir bölgede yoğunlaştığını duyarak Falkland'a gidiyorlar.
The team have come to the Falklands prepared to film underwater.
Ekip Falkland'a su altında da çekim yapmak üzere hazır gelmişti.
The Falklands War.
Falkland Savaşı.
The Falklands, during the war.
Falkland'da diyorum, savaşta.
Falklands...
Falkland Adaları...
More men who served in the Falklands have committed suicide since than died in the war itself.
Falkland adalarında hizmet vermiş adamların savaşta ölenlerinden daha fazlası kendini öldürdü.
I'd have already radioed in your coordinates, just like in the Falklands.
Aynen Falklands'de olduğu gibi.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]