Fantasy translate Turkish
4,605 parallel translation
Well, I tell all of my patients that fantasy play is very healthy for children.
Bütün hastalarıma, çizgi kahramanların çocuklar için iyi olduğunu söylüyorum.
And in what fantasy land will we need more water than that?
Ve ne fantezi topraklarda daha fazla ihtiyacınız olacak daha su?
It's a fantasy.
- Bir hayal.
You can keep up your fantasy of acting like a father, but your grandfather days are done.
Baba gibi davranma hayaline devam edebilirsin ama dedelik günlerin sona erdi.
Teenagers, living out a fantasy of being independent.
Bağımsız olma fantezisi yaşayan ergenler.
Pretty much the last thing I want to do right now is act out some adolescent male fantasy.
şu anda son istediğim, ergen bir erkeğin fantezi malzemesi olmak.
Look. "Caleidoscope" is a fantasy.
Bak, Caleidoscope bir fantezi.
I don't know what kind of revenge plot he's cooked up for you, but he lives in a fantasy world.
Sizin için nasıl bir intikam hikayesi hazırladı bilmiyorum ama oğlum bir hayal dünyasında yaşıyor. Yani, Prism Lounge, barmenlik...
Jeremy is not the only one living in a fantasy world, is he...
Hayal dünyasında yaşayan bir tek Jeremy değil, öyle değil mi?
Would it surprise you to learn it's mostly a fantasy?
Aslında çoğunun hayal olduğunu öğrenmek sizi şaşırtır mı?
I'm like, yes, I want to hear about your fantasy football team, of course.
"Evet senin fantezi futbol takımını duymak için can atıyorum" der gibiyim.
Aah! I can fantasy fight'til the cows come home.
İnekler sudan gelinceye dek fantezi kavgası yapabilirim.
- Eh, I mastered "fantasy fu."
- Eh, fantezi-fu'da ustalaştım.
That's a paranoid fantasy.
Bu sadece bir fantezi.
But I am more than happy to watch over the baby while you and your dog realize your very own unique, special fantasy.
Ama sen köpeğinle ilginç fantezilerini gerçekleştirirken bebeğine bakmaktan memnun olurum. - Yok...
So either this guy has a disdain for marriage or his fantasy is single women.
Demek bu adam ya evlilik kurumundan nefret ediyor ya da fantezisi bekâr kadınlar.
Alice, you were an ignored little girl who wanted to be loved, so you created a fantasy land full of characters who'd help you become who you wanted to be...
Alice, sen dışlanmış bir kızdın ama sevilmek arzusu..... içerisindeydin, bu yüzden hayali bir dünya oluşturup içini, hasretini çektiğin kişi olmak için sana yardım edecek şeylerle doldurdun.
How could you possibly imagine such a fantasy?
Böyle bir fanteziyi nasıl hayal ettin?
It's a fantasy.
Bu bir hayal.
It's a fantasy!
Hayal görüyorsun!
Forget this American fantasy.
Çıkar aklından o Amerikan rüyasını.
So why play out someone else's fantasy?
Niye başkasının fantezisiyle oynuyor?
That's the fantasy the Douens are carrying out for you.
Dounlerin senin için gerçekleştirdiği hayal bu.
So this fantasy of yours, all the girls carrying pokey things?
Yani senin fantazinde, bütün kızlar pokus şeyleri mi taşır.?
It's every man's second fantasy.
Her erkeğin ikinci fantezisi.
You make it come out of the dishwater and become skin, softness, fantasy.
Onu bulaşık suyundan çıkaracaksın ve o tenin olacak, yumuşaklık, fantezi.
You'd be able to talk about OWS, but I can't produce your revenge fantasy, if that's what you're asking.
OWS hakkında konuşabileceksin ama kurduğun şey intikam hayalleri ise onu yayınlamam mümkün değil.
Erm... the slight fantasy about, erm... a bit of a moment at a conference.
Bu ufak fantezin konferansımızdaki o küçük kavgamız.
I'm thinking you're a bit more of a short-term fantasy.
Seni kısa vadeli fantezileri olan biri gibi görüyorum
Um, some of them are, like, The Hand Whisperer or Finger Fantasy.
Bazıları şöyle ; El Fısıldayıcısı, Parmak Fantezisi...
Finger Fantasy.
Parmak Fantezisi.
I will, but only to prove to you that you're living in a fantasy world.
Geleceğim ama sırf sana hayal dünyasında yaşadığını göstermek için.
You've been hiding in a fantasy, and a really fucking lame one at that.
Bir hayal içinde saklanıyordun ve gerçekten iyi batırdın.
Joy's rich fantasy life will entertain me.
Joy'un zengin hayal hayatı beni eğlendirir.
Now, for cleanup, Do we want regular maids or fantasy french maids?
Temizlik içinse normal temizlikçi mi olsun yoksa fantezik Fransız mı?
Worth about as much as this fantasy town of yours.
Senin şu hayali kasaban kadar boş tehditler. - Hayır.
So is this your fantasy?
Yani fantezin bu mu?
It's better than fantasy.
Fanteziden de iyi.
It was sheer fantasy.
Tamamen fanteziydi. Epey açık bu.
This is starting to sound like a conspiracy nut's fantasy.
Bu komplo çılgınlarının fantezisi gibi gözükmeye başladı.
that is no one's fantasy.
Hayır, kimsenin böyle bir fantezisi olmaz!
Now whatever twisted fantasy you're playing out with Katherine is your issue, but she stays alive.
Katherine ile ne tür yozlaşmış bir fantazi kurduğun sana kalmış. Ama o hayatta kalacak.
I like science fiction and fantasy.
- Neden? Bilimkurgu kitaplarından ve fantastik kitaplardan hoşlanırım.
- It's not fantasy.
- Fantezi değil.
Do not spend every penny we have chasing some fantasy cure.
Sahip olduğumuz her kuruşu fantezi peşindeki tedavilerde harcama.
It's not a fantasy.
Bu bir fantezi değil.
What kind of fantasy land were you living in?
Ne tür bir hayal dünyasında yaşıyorsun?
Like a dream, or remembering some kind of fantasy of yourself.
Rüya ya da kendimin hayali bir versiyonu gibi.
What happened was a mistake, and I'll never forgive myself for getting lost in some stupid schoolgirl fantasy.
Olanlar bir hataydı ve kendimi asla bir öğrenci fantezisinde kaybolup gittiğim için affetmeyeceğim.
I hate to kill the fantasy, but, uh...
- Hayallerini yıkmak istemem ama ben Chicago'da çalışan bir profesörüm.
I'm thinking you're a bit more of a short-term fantasy.
Senin kısa süreli bir fanteziden biraz daha fazlası olduğunu düşünüyorum.