Farraday translate Turkish
60 parallel translation
- Are you Mrs. Farraday?
- Bayan Farraday mısınız?
- Yes, yes. I'm Farraday.
Farraday'im.
You're too kind, Mrs. Farraday.
Çok naziksiniz, Bayan Farraday.
- Is it to Mrs. Farraday?
- Bayan Farraday'a mı?
Tell him even his old friend Farraday can't clean such linen for him.
Söyle, eski dostu Farraday bile onun için bu çarşafı temizleyemez.
And did Mrs. Farraday explain?
Bayan Farraday bunu açıkladı mı?
On those occasions, when a woman like Farraday is not at fault herself she is liable to experience a rush of righteous indignation.
Farraday gibi bir kadın, kendisinin hatalı olmadığı durumlarda, böyle erdem naraları atmaya eğilimlidir.
- Mrs. Farraday's here to see you, sir.
- Bayan Farraday sizi görmek istiyor.
Mrs. Farraday.
Bayan Farraday.
He chivalrously insisted on seeing Mrs. Farraday all the way home.
Kibarlık gösterip, Bayan Farraday'i evine bırakmakta ısrar etti.
It would have worked, too, if Tilly Farraday hadn't pinned me to the ground with her trombone when I rebuked her for neglecting to clean her spit valve.
Tilly Faraday onu, tükürük valfını boşaltmayı ihmal ettiği için.. ... azarladığımda trombonuyla beni yere sermeseydi işe yarayabilirdi.
Frog populations are declining all over the globe, Dr. Farraday.
Kurbağa nüfusu tüm canlıların yaşamını beraberinde dibe çekiyor, Dr. Faraday.
You're a biologist, Farraday.
Sen bir biyologsun, Faraday.
You sound bitter, Dr. Farraday.
- Sesiniz üzgün geldi, Dr. Faraday.
Dr. Farraday, you know the wildlife in and around this lake just about as well as anybody, don't you?
Dr. Faraday, göl etrafındaki vahşi yaşamı herkesten iyi biliyorsunuz, değil mi?
Dr. Farraday?
- Dr. Faraday?
What exactly is it that you're doing out here, Dr. Farraday?
Tam olarak burada ne yapıyorsunuz Dr. Faraday?
How's Dr. Farraday?
Dr. Faraday nasıl?
Elizabeth Meyers, Walter Poulson, Frances Farraday, the prime minister of...
- Elizabeth Meyers, Walter Poulson, Frances Farraday, başbakan...
- What, Farraday?
- Ne, Farraday?
Farraday's had heavy security ever since she vowed to take down those banks.
- Farraday bu bankaları yok etmeye söz verdiğinden beri çok iyi korunuyor.
Where did they move Farraday?
Onlar Farraday'ı nereye götürdüler?
- Farraday, don't you have some crimes to solve?
Farraday, yapacak işin yok mu senin?
Mac Farraday.
Mac Farraday.
Rebecca Farraday was brought in with an eye infection and acute respiratory distress.
Rebecca Farraday göz enfeksiyonu ve solunum yetmezliği sebebiyle geldi.
Lay still, Miss Farraday.
Yatakta kalın Bayan Farraday.
Now, holding Rebecca Farraday against her will, that's kidnapping.
Şu anda Rebecca Farraday'ı alıkoymak sebebiyle suçlanıyorsunuz.
- We have to find Rebecca Farraday.
Rebecca Farraday'ı bulmamız gerekiyor.
Rebecca Farraday's a Miami native, so I contacted her family, checked the local hospitals, morgues.
Rebecca Farraday'ın Miami'nin yerlisiymiş. Ailesi ile görüştüm, hastaneleri ve morgları kontrol ettim.
Well, I think you just found Rebecca Farraday.
Sanırım Rebecca Farraday'ı bulduk.
That strap was used to strangle Rebecca Farraday.
O askı Rebecca Farraday'ı boğmak için kullanılmış.
Call farraday.
Faraday'ı ara.
That's Roger Farraday.
Roger Farraday.
What was Mr. Farraday doing in the park that night?
O gece Bay Farraday parkta ne yapıyordu?
Farraday?
Farraday mı?
You were with Mr. Farraday when he did the bus station drop?
Bay Farraday otobüs durağı teslimatındayken onunla mıydınız? Evet.
We can't be sure that your husband's death had anything to do with the game, Mrs. Farraday.
Kocanızın ölümünün oyunla alakası olduğundan emin değiliz, Bayan Farraday.
Where were you the night that Roger Farraday was murdered?
Roger Farraday'ın öldürüldüğü gece neredeydiniz?
And the only unusual charge in the Farradays'account was the 10 grand that Roger wired to the Spy Ventures account in the Cayman Islands.
Farraday'ın hesabında sıradışı olan tek hareket de, Cayman Adaları'ndaki Spy-Ventures hesabına 10 bin dolar transfer etmesi.
What was the nature of your relationship with Roger Farraday?
Roger Farraday ile olan ilişkinizin niteliği neydi?
I was at Farraday's, at the hardware store.
Ben Farraday'ın hırdavat dükkanındaydım.
Chris Farraday, back from the dead, man!
Chris Farraday, ölüler diyarından dönmüş.
I need you to push through a TWIC card for Chris Farraday.
Chris Farraday için Nakliyeci Kimliği lazım.
How the fuck do you let Bud Farraday's spawn aboard my ship?
Bud Farraday'in dölünü gemime nasıl alırsın?
Chris Farraday, to the bridge.
Chris Farraday, köprüye.
Trouble with the missus, Farraday?
Hatunla sorun mu var, Farraday?
Where the hell is Farraday?
Farraday hangi cehennemde?
Where is my old friend Farraday?
Eski dostum Farraday nerede?
Rebecca Farraday.
Rebecca Farraday.
Miss Farraday was running around bleeding.
Bayan Farraday regl dönemindeydi.
Hi, Ellie.
- Çocuk Hizmetleri'nden Ellie Farraday.