Farren translate Turkish

- That's Farren.

- Bu Farren.

My name's Farren.

Adım Farren.

Farren will handle the boat, and Bronson and Crosley.

Farren sandalı idare edecek, ve Bronson ve Crosley.

The sows are farren.

Domuzlar da öyle.

You failed in every way And now my stock in you has farren

Her açıdan başarısız oldun Sana ait hisselerim düştü

Farren?

Farren?

- Farren.

- Farren.

- Farren, I want you downstairs...

- Farren, aşağı inmeni...

Farren, this is my house.

Farren, burası benim evim.

Farren, do you realize what this is?

Farren, bunun ne olduğunun farkında mısın?

Farren, I'm very disappointed in you.

Farren, beni hayal kırıklığına uğrattın.

Farren, I didn't know you did gymnastics.

Farren, jimnastik yaptığını bilmiyordum.

Farren, you've been in there all morning!

Farren, sabahtan beri içeridesin!

Farren, let me in.

Farren, girmeme izin ver.

Farren, let me in.

Farren, izin ver gireyim.

Farren, you've been in there all morning!

Sabahtan beri oradasın! Bırak da gireyim!

Farren.

Farren.

And, Farren, please put on a longer skirt.

Farren, lütfen daha uzun bir etek giy.

Farren, I know you don't like Bob, but come on.

Farren, Bob'u sevmediğini biliyorum ama bunu yapma.

Farren, this conversation is over.

Farren, bu konuşma bitmiştir.

Yes, Farren, it's over.

Evet Farren, bitti.

- Farren?

- Farren?

Farren, let's go.

Farren, gidelim.

I never thought I'd say this, but I agree with Farren.

Bunu söyleyeceğim hiç aklıma gelmezdi ama Farren'a katılıyorum.

But I want to talk to you When I'm not looking at you over a desk, Or through Dan Farren's faux-hawk.

Ama seninle, masamda oturmadan ya da aramızda Dan Farren'in saçları olmadan konuşmak istiyorum.

I needed Lizzy Farren's address.

Lizzy Farren'ın adresi lazımdı.

And don't say another word, Farren!

Bİr kelime daha istemiyorum Farren! Tamam mı?