Fatso translate Turkish

Big Fatso.

Koca Fatso.

- That wasn't part of the deal, Fatso.

- Anlaşmada böyle bir şey yoktu Fatso.

Right, Big Fatso?

Değil mi Koca Fatso.

Nice work, Mr Big Fatso.

İyi işti Bay Koca Fatso.

- Hiya, fatso.

- Selam şişko.

Fatso, old boy, how are you?

Seni şişko dostum, nasılsın?

- That's funny, that's what old fatso said.

- Garip, yaşlı şişko da öyle demişti.

- Fatso?

- Şişko?

Hey, Fatso.

Hey, dombili.

So he says, "Bite your tongue, fatso."

O da dedi ki "Kapa çeneni şişko."

We're not afraid of you, fatso!

Senden korkmuyoruz şişko!

One step further, Fatso, and I'm going to de-brain you.

Bir adım daha atarsan şişko, beynini dağıtırım. Kimse bir şey yapmasın.

Okay, Fatso, if it's killing you want, come on.

Pekala şişko, madem istediğin öldürmek, hiç durma.

Fatso's really got it in for Maggio.

Şişkonun Maggio'ya karşı hıncı var.

He just keeps spitting in Fatso's eye.

Şişkonun yüzüne tükürüp duruyor.

Fatso can't make a dent in him.

Şişkonun yaptıkları ona vız geliyor.

But, that Fatso, he's smart.

Ama şişko çok kurnaz.

After Fatso threw him in the Hole- - That's solitary he started talking a couple of times about how he's gonna escape.

Şişko onu hücreye attıktan sonra... Orada bir başına kalınca... hapisten kaçmaktan söz eder oldu.

Fatso done it, Prew.

Bunu şişko yaptı Prew.

Watch out for Fatso.

Aman şişkoya dikkat et.

Yeah, Fatso.

Evet şişko.

The Army's going to get you sooner or later, Fatso.

Ordu er ya da geç seni cezalandırır şişko.

- lmagine that, what a fatso.

- Şu şişkonun dediklerine bak.

Duglandin, the fatso over there.

Şu şişko, Duglandin.

- What's up, fatso?

- N'aber koca domuz?

Okay, fatso.

Pekala, şişko.

My pretty little fatso...

Benim küçük tatlı şişkom...

- Only one thing messing up your idea and it ain't fatso's supper.

- Senin planını tek bir şey bozuyor o da şişkonun yemeği değil.

- Fatso Goering.

- Fatso Goering.

Out of the way, fatso!

Çekil yoldan dobişko!

Okay, fatso

Tamam, şişko!

Look at Fatso's blubber!

Şişkocuğun göbeğine bakın!

Fatso hasn't got elephantiasis. He's just a fatJew.

Şişkocukta "fil hastalığı" yok O sadece yağlı bir Yahudi.

That fatso who lives in Baron of Capanema?

Capanema Baron'unda kalan şişko mu?

Come on, fatso, move! You still think that guy was a plant?

Bu adamın şakşakçı olduğunu mu düşünüyorsun?

- Go on and get some air, fatso.

- Git biraz nefes al, şişko.

LListen, Fatso... I could have given up stutterin'a long time ago.

Bak Şişko ben kekelemeyi uzun zaman önce bırakabilirdim.

'"Happy birthday, fatso." "

'"Doğum günün kutlu olsun, şişko" "

Fatso.

Şişko.

Hey fatso, what happened?

Hey şişko, ne oldu?

Wait for us, Fatso.

Bizi bekle şişko.

Hey, fatso, I want to talk to you a second.

Hey, şişko patates, seninle bir saniye konuşalım şöyle.

You all ready for the hot seat, fatso?

Kızartma koltuğu için hazır mısın, dobilik?

You shut up fatso!

Sen sus şişko.

I'd punch in the mouth the one who's calling my husband as fatso!

- Kocama şişko diyenin ağzını yırtarım.

Are you gonna try again fatso Vehbi, eh?

Bir daha tekme atacak mısın lan bana şişko Vehbi haa?

Come on, you fatso. Get up in there.

Hadi, seni obez kadın.

- Hey, fatso, where's your pants?

- Hey, şişko, donun nerede?

What's the matter, fatso?

Sorun ne, şişko?

Fatso Judson.

Şişko Judson.

- Fatso!

- Şişko!