English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ F ] / Fatwa

Fatwa translate Turkish

51 parallel translation
Sheik Riad, the man you accuse, opposes the fatwa that the Council demands
Şeyh Riad - suçladığın adam - konsülün istediği fetvaya karşı çıkıyor.
Do you realize what a fatwa means?
Ne fetva verildiğini biliyor musun?
From which fatwa?
Hangi fetvadan?
This fatwa threatens more than your books
Fetva, kitaplarının yakılmasından daha fazlasının da habercisi.
I hear this ridiculous story... about some fatwa against you.
Sana karşı düzenlenen bir saldırı.. ... hakkında saçma bir hikaye duydum.
That's her fatwa.
Bu konuda fetva verdi.
Yet another fatwa to be observed.
Al sana bir fetva daha.
So you didn't recognize me but you knew of my fatwa.
Beni tanımadın, ama fetvamdan haberin var.
Sir, the fatwa?
Efendim, ya fetva?
- There was a fatwa on him.
Hakkında bir fetva yayınIandı.
I saw the fatwa, the order saying that every Muslim has a duty to help the Afghans to liberate their land.
Fetvayı gördüm, emirde deniyordu ki Afganların topraklarına özgürlük getirmelerine yardım etmek her Müslümanın görevidir.
It is a fatwa.
Dini kurallar böyle.
For someone with a fatwa hanging over him, Zuli sure gets out a lot.
Hakkında ölüm fetvası verilmiş birine göre, Zuli bayağı dışarı çıkıyor.
Showing how much the government disapproves of the fatwa.
Fetvayı hükümetin ne denli onaylamadığını göstermek için.
Harakat thinks I should consider renouncing what I wrote - the fatwa would be lifted.
Harakat fetvanın kaldırılması için yazdıklarımı inkar etmemi düşünmemi istiyor.
General Al Fatwa's training camp.
General Al Fatwa'nın eğitim kampı.
This is General Rashid Al Fatwa.
Bu, General Rashid Al Fatwa.
A fatwa?
Fetva mı verilmiş?
So our murderer can still be linked to the fatwa or the legal cases.
Yani katilimizin hâlâ yasal bir davayla ya da bir fetvayla ilgisi olabilir.
It's every father's dream to have a son participate in a kindergarten fatwa.
Her babanın rüyası oğlunun düzgün bir anakouluna gitmesidir.
He's not exactly sure who imposed the fatwa, but it wasn't him.
Fetvayı verenden kesinlikle emin deği, ve onunda değil.
That means that the American government has put a fatwa on you.
Kısacası Amerikan hükümeti üzerine fetva yayınlamış.
Women's groups are ready to declare a fatwa.
Kadın kulüpleri fetvaya hazırlanıyor.
Dude, this is the official fatwa of Shaykh Mahmud Shaltut!
Oğlum, bu Şeyh Mahmut Şaltut'un resmi fetvası.
I promise that when fundamentalist fatty fatwa face
Bu aşırı tutucu, şişko fetva surat...
He's declared a dating fatwa on me.
Üzerime bir randevu yasağı koydu.
That you didn't put a dating fatwa on me?
Bana randevu yasağı koymadın mı?
To set the record straight, I didn't put a fatwa on you.
Kayıtları düzeltmek için söylüyorum, sana yasak falan koymadım.
Okay, so Chuck has put a dating fatwa on me.
Neyse, Chuck benim üzerime bir randevu yasağı koydu.
Chuck's fatwa will kaput, and I'll have my life back.
Chuck'ın yasağı kalkacak ve hayatımı geri alacağım.
I knew you'd fatwa'd me.
Bana yasak koyduğunu biliyordum.
And much more effective than a fatwa.
Randevu yasağı koymaktan çok daha etkili.
In three different countries, And I'm fairly certain a fatwa was issued!
Bir de fetvanın yayınlandığına eminim!
The fucking fatwa against me- - All bullshit.
Bana karşı ilan edilen siktiğimin fetvası falan- - Hepsi saçmalık.
Last year, the nursery school issued a fatwa on raisins.
Geçen yıl dişçilik okulu araştırma yapmıştı.
This issue was then taken over by Ayatollah Khomeini, the then leader of the Islamic republic of Iran, who declared a fatwa, or religious order, against Rushdie, calling for his death by any means.
Daha sonra durumun kontrolünü İran İslam Cumhuriyeti lideri Ayetullah Humeyni devralarak, kitabın yazarı Rüşdi hakkında ölüm fetvası vermiştir.
The Fatwa has never been lifted and although Rushdie survived unharmed, numerous people connected with the book have been attacked and even killed.
Fetva kaldırılmasa da, Rüşdi'ye bir şey olmamış ama kitapla ilgisi bulunan birçok insan saldırıya uğramış ya da öldürülmüştür.
On one hand they rejected what Rushdie wrote, they were united in condemning the book. But on the other hand they were also united in condemning the fatwa.
Bir yandan, Rüşdi'nin yazdıklarını reddedip hep birden kitabı kınıyorlar, diğer yandan ise, toplu olarak verilen fetvaya da karşı çıkıyorlardı.
DIA just confirmed that the Saleh Revolutionary Corps placed a fatwa on Barry Norton.
DIA, Saleh Devrim Muhafızları'nın Barry Norton için fetva çıkardığını doğruladı. - Ne zaman?
First question, this man had a fatwa declared on him, when- -
İlk soru, bu adamın üzerinde fetva vardı...
He's got a fatwa against me.
Hakkımda bir kaç fetva çıkarttı.
A seventh grade education, hepatitis D, bullet in jaw, fatwa, credit card debt, wanted by the Yakuza...
Baba, neden bunu yapıyorsun? Yedinci sınıfa kadar eğitim, hepatit D, çenede kurşun... fetva, kredi kartı borçları Yakuza tarafında aranıyor.
She's issued a fucking fatwa against me.
Kadın benim aleyhime resmen fetva verdi!
now there is a fatwa, if girls go to school, kill them.
ama fetva var, kızlar okula giderse, onları öldürün diyor.
You've boxed up a lot of old kitchen appliances over there which means you've either declared a fatwa on General Electric or you're wedding registering the fuck out of your friends and family.
Eski mutfak eşyalarını kutulamışsın. Bu da demek oluyor ki ya şirketlere savaş açtın ya da tüm arkadaşların ve ailen için düğün hediyesi listesi hazırlıyorsun.
We have a fatwa against her, remember?
Ona karşı cephe almıştık unuttun mu?
What a fatwa. The guys have it all wrong.
Hepiniz yanıldınız.
Unfortunately, a radical mufti issued a fatwa demanding Hasan's execution.
Ne yazık ki radikal müftü Hasan'ın öldürülmesi için fetva yayınladı.
In regards to your fatwa against me, Dean Box Munch, I'm sure you are aware that my daddy is the largest donor to this university's endowment.
Bana karşı giriştiğiniz bu harekette umarım babamın bu üniversitenin en büyük bağışçısı olduğunu unutmazsınız Dekan Munch.
Once you're on my fatwa list, I show no mercy!
Seni bir kez fetva listeme aldım mı merhamet falan göstermem!
Is this your fatwa, Mufti Efendi?
Fetvanız mıdır Müftü Efendi?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]