English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ F ] / Fedya

Fedya translate Turkish

85 parallel translation
- Fedya Shalygin.
- Fedya Shalygin.
Olga, Fario, Mario is picking twice as many apple than you do.
Olga, Fedya. Kardeşin senden iki kat fazla elma topluyor, Maria.
Thank you, Fedya.
Teşekkürler.
I an tired of the road.
Fedya, hadi kadeh kaldıralım.
Fedya propose a toast in verses.
Sen ustasın, patlat bir şiir.
We cleared all up Fedya
Ne halt ettin sen? Ne halt ettin, aptal?
Fedya, please don't interfere in the other's business. - Ha, we are all wicked.
Fedya, senden ricam, anlamadığın işlere karışma.
- Look Fedya... - What Fedya?
- Fedya, dinle...
Look out, Uncle Fedya.
Dikkat et, Fedya amca.
Mark will move in with Fedya...
Mark, Fedya'nın yanına yerleşir.
I'll do what I can, Uncle Fedya.
Elimden geleni yaparım, Fedya amca.
We'll get married, Uncle Fedya.
Biz evleneceğiz, Fedya amca.
I'm glad you're here, Uncle Fedya.
Burada olduğuna sevindim, Fedya amca.
You know I've got an exemption, Uncle Fedya.
Bana muafiyet tanındığını biliyorsun, Fedya amca.
Hello, Fedya.
Merhaba, Fedya.
Fedya, we'd like to have also... a wild duck.
Fedya, ayrıca senden yaban ördeği istiyoruz.
I told Fedya to bring a wild duck.
Fedya'ya yaban ördeği söyledim.
- Fedya, the duck!
- Fedya, ördek!
Fedya, champagne!
Fedya, şampanya!
You see, Fedya, now that we have no kerosene, no salt, no matches,
Görüyorsun, Fedya, şimdi hiç gazyağımız kalmadı, tuz yok, kibrit yok.
Just imagine, Fedya.
Hayal et, Fedya.
Look at this maggot, Fedya.
Bak bu heves, Fedya.
Oh, Fedya...
Oh, Fedya...
Fedya!
Fedya!
Fedya, come on, tell him!
Fedya, hadi, söyle ona!
Never mind, Fedya.
Aldırma, Fedya.
Fedya and I are being propelled in life by lofty ideas, and you - by your bowIegs.
Fedya ve ben yüce fikirlerle yürüryeceğiz, ya sen - çarpık bacaklarınla!
Fedya.
Fedya.
You remember Fedya?
Fedya'yı hatırlıyor musun?
I want to dedicate today's performance to the memory of Fedya.
Bugünkü performansını Fedya'nın anısına adamanı istiyorum.
Come over here, Fedya.
Buraya gel, Fedya.
- My name's Fedya.
- Benimki de Fedya.
- Fedya!
- Fedya!
- How are you doing, Fedya?
- Asıl senden n'aber, Fedya?
- Fedya Yermakov.
- Fedya Yermakov.
You can call me Fedya.
Ben de Fedya.
Fedya...
Fedya...
- Fedya, come over here.
- Fedya, buraya gel.
It's now your turn, Fedya.
Senin sıran, Fedya.
- All right, Fedya?
- Tamam mı, Fedya?
Just call me Fedot, or plain Fedya, like my mother called me.
Bana Fedot ya da eskiden annemin çağırdığı gibi Fedya deyiverin.
Lost something, Fedya?
Bir şey mi kaybettin, Fedya?
All right, Fedya.
Pekâlâ, Fedya.
Fedya, enough of your bowing!
Fedya, eğildiğin yeter!
Fedya, go and find out.
Fedya, git bak bakalım.
- Fedya, I hope there's no war going?
- Fedya, umarım savaşta değilizdir?
Here, Fedya.
İşte, Fedya.
- What's up, Fedya?
- Ne var, Fedya?
Fedya, what is in there?
Fedya, oradakiler ne?
Fedya, what are you doing there, by the kidneys?
Fedya, böbreklerin yanında ne yapıyorsun.
Let's go Fedya.
Hadi, Fedya!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]