Fernet translate Turkish

I would suggest a Fernet.

Fernet içmenizi tavsiye ederim.

Two Fernet, please.

İki fernet, lütfen.

Give the lady a Fernet. It will do her good.

Hanımefendiye likör ikram et.

That evening you felt ill and I poured you a glass of Fernet.

O gece biraz rahatsızdınız ve ben size bir bardak Fernet koymuştum. Hatırladınız mı? Bunları kayda düştüm.

A Fernet...

Likör...

Fernet!

Likör...

A coffee and a Fernet Branca.

Bir kahve bir de Fernet Branca.

Give me a Fernet-Branco!

- İyi değilim!

- Where were you until now?

Bana bir Fernet-Branco ver! - Neredeydin?

I'll have Fernet Branca on ice.

Buzlu bir Fernet Branca alacağım.

In the kitchen cupboard next to the sink is a bottle of Fernet-Branca.

Lavabonun yanındaki mutfak dolabında bir şişe Fernet-Branca ( bir italyan içkisi ) olacaktı. Bir yudum alsam.

- A Fernet...

- Fernet alayım.

No food, drink, Raki Fernet...

Yiyecek yok, rakı var.

Have a Fernet-Branca.

Bir Fernet-Branca iç.

I was having some Fernet.

Ben "Fernet" içiyordum.

Fernet Branca.

Fernet Branca.

Have you got any Fernet Branca?

Fernet Branca'n var mı?

- Fernet Branca.

- Fernet Branca.

- The old girl's Fernet Branca.

- Bu yaşlı kız bir Fernet Branca.

Shit, the Fernet Branca!

Kahretsin, Fernet Branca!

I'll see you again tomorrow with your bottle of Fernet Branca.

Fernet Branca'nızla beraber yarın yine geleceğim.

Have the Fernet Branca on the house.

Fernet Branca benim sana ikramım olsun.

- Some Fernet.

- Biraz içki.

Every fine evening I'd sit there and order a Fernet Branca.

Her güzel akşamda orada oturdum ve bir "Fernet Branca" ısmarladım.