English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ F ] / Fibber

Fibber translate Turkish

46 parallel translation
- Fibber. I bet you never even noticed me.
- Eminim beni farketmemişsinizdir.
Now, fibber....
Seni yalancı...
Fibber.
- Yalancı seni.
Fibber. Fibber! Fibber!
Yalan işte.
NEXT WORSE THING TO BEING A FIBBER IS BEING A TALEBEARER.
Yalancılıktan daha kötü olan şey, iftira atmaktır.
Edmund, you always were a bit of a fibber.
Edmund, sen hep yalan söylerdin.
I just mean that I don't recall you being such a fibber about an old man's looks.
Demek istediğim, eskiden yaşlı bir adamın görünüşü hakkında yalanlar söylemezdin.
I missed Fibber McGee and Molly last night.
Dün geceki Fibber McGee ve Molly'i kaçırdım.
You fibber!
Seni yalancı!
You're a big fibber.
Sen büyük bir yalancısın.
Uncle Jules is an even bigger fibber than you.
Jules Enişte senden daha büyük bir yalancı.
- Fibber!
- Yalancı!
What a fibber!
Ne yalancı!
Fibber.
- Hayır. Uydurukçu.
'Cause you're a fibber.
- Çünkü sen cimrisin.
- Give your attention on medicine you little fibber!
Senin silahınla seni vuracağım, seni gidi kandırıkçı!
Fibber. Where?
Nerede?
Big fibber.
Koca yalancı!
Just wait till we get you home, you little fibber!
Eve gidesiye kadar bekle, seni küçük yalancı!
You always were a bad fibber.
- Her zaman kötü bir yalancıydın.
Father Leduc says that she's a born fibber.
Peder Leduc, doğuştan yalancı olduğunu söylüyor.
You little fibber.
Seni küçük uydurukçu!
- You're a fibber.
- -Yalancısın.
Well, bless you for a fucking fibber.
Çok yaşa, pis yalancı!
Well, he's a great big fibber, then, isn't he?
O zaman çok iyi bir uydurukçuymuş, değil mi?
A great big fibber, whose hand you were holding.
Elini tuttuğun çok iyi bir uydurukçu.
Fibber.
Yalancı.
- Fibber. You fibber. You fib.
- Yalancı, yalancı, seni yalancı.
Vernon, you're a fibber!
Vernon, sen bir yalancısın!
Was the first successful strategy you've been near Since you sponsored fibber McGee and Molly.
McGee ve Molly'nin sponsoru olduğunuzdan beri... yaşadığınız ilk başarılı stratejiydi.
Oh, you fibber...
Seni yalancı...
I've got a big fibber for a daughter.
Koca yalancı bir kızım var.
I can also tell you're weak, selfish... slightly egotistical and a fibber.
Zayıf, bencil, hafif egoist ve sahtekar olduğunu da fark ettim.
No one likes a fibber.
Kimse bir yalancıdan hoşlanmaz.
The Moon under the Water is supposed to be a great temple - ancestral home of the great non-fibber, not some common hostelry.
- Suların Altındaki Ay büyük bir tapınak olması gerekiyor. Koca bir yalan olmayan, atalarımızdan kalma bir ev olması gerekli sıradan bir han değil.
It's all down to you, Debbie, you big fibber.
Hepsi senin sayende, seni koca yalancı Debbie.
I think you're an old French fibber, Mrs. G.
Bence siz yaşlı bir yalancısınız Bayan G.
- Take that, ya fibber!
- Al sana pis yalancı.
Fibber.
- Yalancı.
You're a big fibber.
- Yalan söylüyorsun.
- Could just be a good fibber.
- Belki de iyi bir yalancıdır.
- I've met him, and I feel he's very much not a fibber, but why don't you decide for yourself.
- Ben adamla tanıştım. Yalancı olduğunu sanmıyorum ama neden kendin karar vermiyorsun?
You're a fine fibber.
İyi yalancısın.
You fibber.
Seni yalancı.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]