Filed translate Turkish
3,252 parallel translation
I filed.
Dosyayı yolladım.
He filed for divorce two days before he came down here.
Buraya gelmeden 2 gün önce Boşanma evraklarını yolladı.
I represent the family of Jeff Pyatt, and we have filed a lawsuit against the... radio station, relating to the death of Jeff Pyatt.
Jeff Pyatt'ın ailesini temsil ediyorum Jeff Pyatt'ın ölümüyle bağlantılı olduğu için radyo istasyonuna karşı dava açtık.
Over two years after the first leak, no charges have been filed by the U.S.
İlk sızıntının üzerinden iki yılı aşkın bir süre geçmişti ama ABD herhangi bir suçlamada bulunmamıştı.
So that's when I went to the police station and filed a missing person's report.
Sonra ben de karakola gidip kayıp şahıs ihbarında bulundum.
Susan filed for divorce.
Susan boşanma davası açtı.
Filed as Department of Defense, long-term missing person.
Savunma Bakanlığı'nda uzun süredir kayıp olarak kayıt altındadır.
We found a 9mm with the serial numbers filed off near the body.
9mm bulduk seri numaralı olarak Cesedin yanındaydı
Wife kicked him out, filed a restraining order.
Karısı, onu tekmelemiş Bir karar aldırmış.
She had them filed into fangs so she could rip people's throats out.
İnsanların boğazlarını parçalayabilsin diye hepsini azı dişine çevirtmiş.
They were sent here to be filed.
Dosyalanmak üzere buraya gönderildi.
This morning I filed a motion on behalf of my client Joe Carroll with the Federal Bureau of Prisons for violations of the eighth amendment.
Bu sabah Federal Hapishane Bürosu'na... sekizinci yasanın ihlaline dair müvekkilim Joe Carroll adına bir şikayet dilekçesi verdim.
A parents group called the Council of Mothers filed a petition with the mayor's office today as did the Victims'Rights Task Force both calling for renewed sanctions against the Batman.
Anneler Konseyi adındaki aile derneği, bugün belediyeye dilekçe ile başvurdu. Mağdur Hakları Görev Gücü de öyle. İki grup da Batman'e karşı yeni yaptırımlar konmasını talep etti.
I've filed the blood alcohol level.
Kandaki alkol oranını işleme koydum.
He obeyed the rules and filed a report.
Kurallara uydu ve bunu raporladı.
Confidential conversations are transcribed and filed away.
Özel konuşmalar deşifre edilip dosyaya konuluyor.
Plus, the review's already been filed.
- Ayrıca eleştiriler teslim edildi.
It's been filed, that's all.
Kayda alındı. Hepsi bu.
The girl has already filed a report against you.
Genç kız hakkınızda bir şikayette bulundu.
Rick van der Westhuizen went to the police and filed charges against you.
Rick Van Der Verkuizen polise başvurup hakkında şikayette bulunmuş.
That get filed or...?
Dosyaladın mı yoksa...
They must be filed separately, but alphabetically.
Ayrı ayrı ama alfabetik olarak düzenlenmeliler.
Well, that must be a recent development, because--get this- - Shelley filed a lawsuit against Dr. Diamond before she died.
Bu yeni bir gelişme olmalı, çünkü şunu bir dinle : Shelley ölmeden önce Dr. Diamond'a karşı dava açmış.
You see Dane filed a motion to set aside the default judgment? It's never gonna fly. - Dane's a punk.
Dane'in kararı bozmak için hamle yaptığının farkında mısın?
Filed for divorce in 2005.
2005'te boşanma davası açtı.
A North Korean official stationed in Berlin just filed for defection.
Görev yeri Berlin olan bir Kuzey Koreli resmi görevli az önce iltica formu doldurdu.
'I haven't filed an FIR.'
Siciline işlemedim.
She hasn't filed charges.
Dava etmemiş.
Kim de Boer filed charges of rape.
Kim de Boer tecavüz suçlaması ile dava açmış.
That means I didn't get back to them until Monday or Tuesday, What about this motion you filed, the relief thing?
Pazartesi Salı halledicem
The families of your father's victims filed wrongful death suits.
Babanın kurbanlarının aileleri ölüme sebebiyet verme davaları açtı.
I called you guys and filed a report!
Sizi aradım ve kayıp ihbarı verdim!
Well, now that you've filed your petition to reinstate custody we'll need you to sign up for parenting classes.
Çocuklarınızın vesayetini geri almak için dilekçe verdiğinize göre ebeveynlik kursuna yazılmanızı isteyeceğiz.
But just to make it clear, we have filed the paperwork to adopt Liam.
Ama yanlış anlaşılma olmaması adına belirtelim Liam'ı evlat edinmek için resmi olarak başvuru yaptık.
I gave the Cemeteries Office one copy and filed the other.
İşte bir nüshasını mezarlıklar müdürlüğüne bıraktık, bir nüshasını da dosyaya koyduk.
"The Forest Stewardship Council immediately filed a complaint" "with the Peruvian authorities" "to halt what constitutes an illegal exploitation"
Dünyanın her yerinden çevreciler, Managua Antlaşması'yla korunan Amazon'daki bölgenin yasa dışı olarak işgalinden dolayı Perulu yetkililere dava açmaya hazırlanıyorlar.
Like the time that you filed paperwork to have me committed or the time you told the police that I was the one that brutally murdered that whole family of mice.
Tıpkı bana taahhüt ettirdiğin evrakları dosyaladığın zamanki gibi ya da bütün fare ailesini zalimce öldürenin ben olduğumu polise söylediğin zamanki gibi
I have filed a lawsuit with Family Court.
Aile mahkemesine dava edeceğim onu.
I just want to let you know that your ex filed an assault report against you.
Eski karının, hakkında saldırı duyurusunda bulunduğunu bilmeni isterim sadece.
My victim then filed an official statement with Amsterdam Chief Helstrom and, apparently, also with your boss at The Hague,
Kurbanım sonra resmi bir açıklama yaptı Amsterdam Şefi Helstrom'a... Ayrıca Lahey'deki patronun,
Honey, I'm sure if Toby were really missing his family would have filed a report by now.
Tatlım, eminim ki eğer Toby gerçekten kayıp olsaydı ailesi şimdiye kadar bildirirdi.
I filed some paperwork called a 302, which basically states that I get to make decisions in your best interests, all right?
302 olarak adlandırılan bazı evraklar doldurdum ki, basitçe anlatırsam senin çıkarların adına benim karar verebilmemi sağlıyor, tamam mı?
We've got him on the smuggling, but his gun barrel has been filed, so we've got nothing to nail him on the murder.
Adamı kaçakçılıktan yakaladık ama silahının namlusu eğelenmiş yani elimizde onu cinayetle ilişkilendirebilecek hiçbir şey yok.
Actually, custody can't be determined until the surrogacy paperwork has been filed.
Aslında, taşıyıcı anne kağıt işleri dosyalanmadan velayet belirlenemez.
This morning, her boyfriend filed a missing persons report with campus security.
Bu sabah erkek arkadaşı, kampüs güvenliğine kaybolduğunu rapor etmiş.
Filed away for a later date.
İlerisi için hafızaya attım.
The Dallas county coroner has identified the body as that of Tommy Sutter, the subject of a recently filed missing person's report.
Dallas eyalet yargıcı, cesedi bulunan şahsın Tommy Sutter olduğunu belirtti. Kendisi, geçtiğimiz günlerde kayıp şahıs olarak kayda geçilmişti.
Turns out Ryland filed a complaint against Bobby when we went to his office a couple of days ago, more specifically, when Bobby threatened to tear his head off.
Ryland, onun ofisine gitmemizden sonra Bobby'den şikâyetçi olmuş. Biraz daha açacak olursam, Bobby, onun kafasını koparmakla tehdit ettikten sonra.
The club has filed a complaint.
Gittikçe de azalmıyor.
- Have you filed them yet?
- Onları dosyaladın mı? - Hayır.
She doesn't have a record, but she filed six police reports in three months.
Sabıkası yok ama, üç ayda altı kere polise ifade vermiş.