Filth translate Turkish
1,299 parallel translation
Look at this filth.
Şu pisliğe bak.
Just filth.
Sadece pislik var.
I spit im the face of filth.
Pislik suratınıza tüküreyim.
You remember "Rambo Therapy"... and "Make love, not filth"?
"Rambo Terapi'yi"... ve "Aşk Yap, Pis olmasın" ı hatırlarsınız?
- Filth!
- Pislik
I never liked you, Jack. You're filth.
Senden hiç hoşlanmadım, Jack.
This mound of diseased hyena filth who's not fit to lick the dirt from my spats!
Bu hastalıklı sırtlan pisliği dizlerimdeki kiri yalamaya bile layık değil!
Well, I think after hours of trudging through the mud and the filth... and the frogs and the things...
Saatlerce çamur ve pislik içinde uzun süre yürüdükten sonra... ve kurbağa ve diğer şeyler...
The mutant filth have destroyed everything!
Mutant pislikler her şeyi yok ettiler!
And here he is rolling in his own filth.
Ve burda da kendi pisliğinde yuvarlanıyor.
The filth was bad enough.
Pislik yeterince kötüydü.
He talks filth, the slops of his mind swilling over.
Çok pis konuşuyor, beyni tamamen pislikle dolmuş.
You don't need the plague to die in this filth.
Bu pislik içinde ölmen için vebaya gerek yok.
Each juicy morsel of meat is alive and swarming with the same filth... as found in the carcass of a dead rat.
Etin her bir sulu parçası canlıdır ve içinde sürü halinde benzer pislik ilerler... Ölü bir farenin leşini yapmak gibi.
Oysters live in muck and filth, and they feed on it.
İstiridyeler gübre ve pislik içinde yaşar ve onları yer.
Turn that filth off.
- Kapat şu pisliği.
There were rows of huts, people in the huts, side by side on the floor, lying in filth.
Bir sürü kulübe var insanlar yerlerde, yan yana yatıyorlar.
Brainwashers, all of them filling kids'heads with filth!
Çocukların kafasını saçmalıkla dolduruyorlar!
It is encrusted with filth.
Pislikle kaplandı.
I don't want that Klingon filth to get in this...
O Klingon pisliğinin içeri girmesini istemiyorum...
Get his filth away from her!
Kizin yanindan uzaklastirin sunu!
Where did you pick up that filth?
Bu pisliği nerden duydunuz?
Always has been. You hypocritical filth!
Seni sahte sofu!
Come on, filth. Up on your feet.
- Haydi pislik, ayağa kalk!
Sophia, you filth-monger, leave my grandniece alone.
Sophia, seni boşboğaz, yeğenimi rahat bırak.
Filth thou liest!
Pislik yalan söylüyorsun!
"and the filth of her fornications."
"altın bir kupa taşıyor."
It was the most elaborate filth ever heard.
Hiç duymadığın ayrıntılara girdim.
A disheveled and malnourished man found sleeping in his own filth.
Dağılmış ve düzgün beslenememiş yaşlı bir adam kendi pisliği içinde.
They pave the way for this kind of filth in school.
Böyle açık saçık şeyleri okulda öğreniyorlar.
Burn that filth.
Yakın o pisliği.
" We are made as the filth of the world, and are the offscouring of all things unto this day.
Bu bozuk ve pis dünyanın yaptığı gibi hata yaptık.
You see nothing but filth and scum.
Pislik ve iğrençlikten başka bir şey görmezsin.
- This is filth!
- Bu pislik! Çöp!
He thrives in filth and garbage, and he spreads disease.
Pislik ve çöple beslenir, hastalık yayar.
Mr. Flynt, howcan you, a good Christian, defend this filth.
Bay Flynt, sizin gibi iyi bir Hristiyan nasıI böyle bir şeyi savunur?
Tell the reverend that I've dealt with this filth-monger myself.
Papaza o pornocuyu kendi başıma hallettiğimi söyle.
They're filth.
Hepsi pislik.
How can you watch this filth?
Nasıl oluyor da bu iğrençliği izleyebiliyorsun?
- You stole that filth!
- O iğrençliği sen çaldın unutma!
- They're filth.
- Hepsi iğrenç.
Every chance you've had, Son, you've blown it. Stuffing your veins with that filth.
Damarlarını o pislikle doldurarak, sahip olduğun her imkânı mahvettin, evlat.
Those creatures blew their interstellar filth into my cavities, and it's hibernating there.
O yaratıklar galaksi pisliğini oyuklarıma üflediler, orada yaşıyor.
I'm sitting there in a tepid pool of my own filth.
O ılık havuzda, kendi pisliğim içinde oturuyorum.
I didn't know they lived in poverty, and filth...
Yoksulluk ve pislik içinde yaşadıklarını bilmiyordum...
I thought we'd gotten rid of this filth!
Bunlardan kurtulduk sanıyordum!
You can, uh, keep the filth.
Pisliklerin sana kalsın.
Look at me, you filth!
Bana bak pislik!
Have we debased our culture to such an extent... that a garbage man with a head full of sick ideas... is legitimately referred to as a poet... and where the filth he spews can be accessed by a child at the computer?
Yasalar bunu bir şiir olarak gördü diye... kültürümüzü bir çöpcünün hasta fikirlerle... dolu beyninin seviyesine mi indireceğiz... ve kustuğu bu pisliğe bilgisayara sahip herhangi bir çocuk ulaşabilecek haldeyken?
The filth must go. Everything unclean.
Tüm pislikler temizlenmeli.
" "digesting human hearts and voiding filth" ".
"İnsan kalbi sindirip pisliklerini boşaltıyoruz."