Final warning translate Turkish
182 parallel translation
This is a final warning.
Bu son uyarıdır.
Our final warning.
Son büyük uyarımız!
Rebels of London, this is our final warning.
Londra'nın isyancıları bu son uyarımızdır.
This is the final warning.
Bu son uyarımız. Derhal burayı terk edin.
This is my final warning.
Bu son uyarım!
Well, then... a final warning... eh, Carl?
O zaman son bir uyarı yapalım, Carl.
This is your final warning.
Bu size son uyarımız.
This is a final warning.
Bu son uyarı.
This is your final warning. I will not...
Bu size son uyarı, ben...
This is your final warning Anderson.
Son kez ikaz ediyorum, Bay Anderson.
Tell the press... that I am the Gemini, lieutenant. Final warning. - Incidentally, I can help.
Basına... benim İkizler olduğumu söyle yüzbaşı.
All right, this is your final warning
Pekala, bu sana son uyarım.
This is a final warning for Scott Hastings and partner..... to please... leave the floor!
Bu, Scott Hastings ve partnerinin pisti terk etmesi için son uyarıdır!
Yeah, maybe this'll be cool. [On loudspeaker] This is your final warning. All residents must evacuate the area.
Onları elbette kadınlar için vazgeçilmez kılan, ölüm'ü fethetmeleri ve onlara şer bulaştırmalarıdır bu nedenle onlar yasaklanmıştır.
This is your final warning.
Bu son uyarın.
Final warning.
Son uyarı.
This is your final warning!
Bu son uyarı!
Heed not this final warning, and you will be a pariah, cut off, shunned and reviled by every man, woman and child in this town!
Bu son uyarıyı da dikkate almazsan toplum dışına itileceksin ayrı tutulacaksın, bu kasabadaki her erkek kadın ve çocuk tarafından sövülüp uzaklaştırılacaksın.
This is my final warning.
Bu seni son uyarım.
I've given you my final warning.
Sana son uyarımı yaptım.
Not yet... final warning.
Henüz değil... Son uyarı.
Unidentified ship, this is your final warning.
Kimliği belirsiz gemiye son uyarı.
This is your final warning.
Bu son uyarıdır.
This is your final warning.
Bu son uyarı
Robbie, the lead singer of Final Warning... when I used to come and watch you from the front row... in your spandex pants... your silk shirt unbuttoned... licking the microphone like David Lee Roth.
Final Warning'in solisti olan Robbie'ye... Gelip seni ön sıradan izlerdim. Elastane pantolonun iliklenmemiş ipek gömleğinle David Lee Roth gibi mikrofonu yalıyordun.
This is your final warning!
Bu son uyarıdır.
People, this is your final warning.
- Bu size son uyarımız.
Lieutenant Paris, this is your final warning.
Binbaşı Paris, Bu son uyarın.
This is my final warning.
Sizi son kez uyarıyorum.
Didn't I give you a final warning?
Seni son kez uyarmadım mı?
A final warning :
Son bir uyarı :
" This is your final warning.
" Bu, size yapılan son uyarıdır.
Intruders, this is your final warning.
Yabancılar bu sizin için son uyarı
This is your final warning.
Bu size son uyarım.
That's your final warning.
Bu son uyarı.
Can't you give me a final warning?
Son bir uyarı veremez misin?
This is a final warning. We will execute them within 76 hours if our preliminary demands are not met.
bu son uyarıdır. isteklerimiz yerine getirilmezse onları 76 saat içinde idam edeceğiz.
This is your final warning.
Bu sana son uyarı :
This is your final warning!
Bu senin son uyarın!
This is your final warning.
Bu son uyaridir.
That was their final warning for pursuing something to do other than their job.
Süpermarketin bir malını başka amaçlarla kullanmaktan aldıkları son uyarıydı bu.
Stephen Saunders, this is your final warning.
Stephen Saunders, bu son uyarı. Derhal binanın dışına çık.
And then there was another flare that was on purpose, but a bad idea, and a final warning flare that I now realize was unnecessary,'cause the fire itself was a pretty big flare. Well, michael,
sonra onu başka bir fişek takip etti, ama en kötü fikir, son ateşlediğim fişekti gereksiz olduğunu farkettim, çünkü ateşin kendisi büyük bir patlamaya sebep oldu.
[Horn blares] This is your final warning.
Hey, Beavis, vampir ya da kurtadam olmalıyız.
This is the final warning.
Kilitlenmeye on saniye.
Then you gave him a final warning and he moved ahead with a gun. - Then?
Ona uyarı verdin ve o hareket etti.
# Scu-da-do-bop-a-dee-dah! # - Final warning.
Bu sana son uyarım.
This is your final warning!
Gün batana kadar teslim olmazsan.
Final warning.
Son uyarı!
Final warning!
Bu son uyarı! Sana şimdi emrediyorum, Walk'n.
This is the final warning.
Bu son uyarımdı.