English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ F ] / Fine animal

Fine animal translate Turkish

46 parallel translation
Yes, sir, mighty fine animal, he is.
Evet bayım, o çok iyi bir hayvandır.
A fine animal.
İyi attı.
That's a fine animal.
Oldukça güzel bir hayvan.
Damn fine animal.
Çok güzel bir hayvan.
A fine animal, gentlemen.
Harika bir hayvan beyler.
I have here a very fine animal once owned by the hombre we're about to hang.
Asmak üzere olduğumuz adama ait çok güzel bir hayvan bu.
That's a fine animal.
Güzel bir hayvan.
- She's a fine animal.
- Güzel bir hayvan.
He's a fine animal.
Zarif bir hayvan.
Fine animal you got there.
- İyi bir hayvan getirdin.
And how much are you charging, sir, for this strong, decent, and very fine animal?
Peki bu güçlü, akıllı iyi at için ne kadar istiyorsunuz?
A horse is a fine animal. You can sell a horse.
At iyidir, hem satması da kolay olur.
Minority owner in this fine animal.
Bu fıstık gibi hayvanın azınlık hissedarıyım.
This is a fine animal.
Güzel hayvanmış.
Fine animal.
- Çok hoş bir at.
Worth it to see such a fine animal like this.
Böyle güzel bir hayvanı görmeye değer.
And one fine day pig delegates from far and wide arrived to Animal Farm to celebrate the coming of a new era.
Ve güzel bir günde, uzaklardan Hayvan Çiftliği'ne gelen domuz delegeleri yeni bir çağın başladığını müjdeliyorlardı.
- Fine animal.
- Güzel hayvan.
A fine-looking animal.
Görüntüsü güzel.
A fine specimen of the jungle animal!
Bir vahşi hayvan uzmanı!
- That's a fine big animal!
- Bu güzel, büyük bir hayvan.
- Well, that's a fine-looking animal.
Çok güzel görünüşlü bir hayvan.
Here's a fine little animal.
İşte güzel, küçük bir hayvan.
You might not believe it but under fire, Animal Mother is a truly fine human being.
İnanmayacaksın ama... ateş hattında Piç Ayı gerçekten çok iyi bir insandır.
Fine, except a little bird told me you found yourselves this animal.
İyi sayılır. Bu yunusun size gelmiş olmasının dışında.
That animal would be a fine attraction.
Bu hayvan tam bir atraksiyon.
Hey, that is one fine-looking animal you got there.
Hey, çok güzel bir köpeğiniz var! Vay!
some psycho animal is out there right now- - with our daughter, perhaps- - and you say everything's just fine?
Psikopat bir hayvan şu anda dışarıda, belki de kızımızın yanında ama sence her şey yolunda, öyle mi?
Everything's fine. - But the animal is inside out.
- Fakat hayvanın içi dışında.
Mr. Morris this is as fine an animal as I've ever had the chance to encounter.
Bay Morris bu, bugüne kadar gördüğüm en iyi köpek.
You'll need to contact animal control. Okay, fine. Fine.
İyi tamam beni onlara yönlendi...?
So you have the choice of attending an animal anger management class... or paying a $ 5,000 fine.
Bu yüzden, hayvanlara öfkenin kontrolü için derslere katılmak veya $ 5,000 ödemek gibi iki seçeneğiniz var.
The most I'll get'll be a fine for animal abuse and a lot of disgusted looks from asswipe conservatives who can't appreciate sexual exploration.
Hayvan suistimali ve cinsel keşfi anlayamayan tutucular yüzünden..... burada kalacağım.
Oh, she's a fine looking animal, pity she's got four left feet.
Çok güzel bir hayvan ama ne yazık ki sadece dört bacağı kalmış.
- It's a fine animal, Sir. - Yes Sir, he sure is. - D'you ever ride?
İki yakasını bir araya getiremiyor ve eski günlerine mi dönüyor?
The animal was fine!
Hayvan iyi arabam mahvoldu
There. I hope you've learned something about not judging others. Miss Kitka is clearly a fine non-zoo animal eating citizen.
Umarım hepiniz bayan Kitka'nın iyi birisi olduğunu ve hayvanat bahçesinden kimseyi yemeyeceğini öğrenmişsinizdir.
But the animal's fine.
Ama hayvan iyi yani.
Better, huh? I mean, the animal's fine now.
İyi atlattı değil mi hayvan?
See, some animal killed a local citizen, so we're out here tonight making sure these streets are safe for all you fine honeys out there, all right?
Bir hayvan yerli halktan birini öldürdü. Biz bu gece bu sokakları siz tatlı şeyler için güvenli hale gitmeye çıktık.
ANTHONY : I just think it's an animal. We're fine.
Bende bir hayvandı sadece.
If this man, animal, demon, whatever he is, he wants to go with us, that's fine.
Eğer bu adam, hayvan, şeytan, yada her neyse, bizimle beraber gitmek istiyorsa, tamam öyleyse.
A fine-looking animal.
Çok hoş bir at.
Fine. Large-animal vet it is.
Büyükbaş hayvan veterinerliği.
Woulda been fine if you hadn't let someone steal our animal crackers.
Birine krakerlerimizi çaldırmasaydın idare ederdik.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]