Finny translate Turkish
70 parallel translation
- Make it snappy, Finny.
- Elini çabuk tut, Finny.
A finny or two's what I need and that'll be an end to it.
Bir veya iki sterlin işimi görür, bir daha da istemeyeceğim.
There's a finny in your pocket.
Cebine bir sterlin koydum.
Finny's car?
Sen dün gece nerede yattın?
No, not in Finny's car.
Finny'nin arabasında mı? Hayır.
- Oh, pfft. You slept in Finny's car last night.
Dün gece Finny'nin arabasında uyudu.
Oh, ow ow. Don't touch me here, Finny.
Oraya dokunma, Finny.
Finny, here, I found these inside.
Finny, bak, bunları içeride buldum.
- Finny.
- Finny.
" I did not cry then or ever about Finny.
"O zaman ağlamamıştım. Finny için de hiç ağlamadım."
Michael Finny, 10 years.
Michael Finny, 10 yıl.
I ran over to Finny's house, but he wasn't there.
Finny'nin eve uğradım, ama yoktu.
I love you, Finny-bear.
Seni seviyroum Finncik-Ayıcık
Finny.
Finny.
Finny throwed water on Willow.
Finny, Willow'a su fırlattı.
Finny, look at the sky.
Finny havaya bak.
Finny? Did you take the map?
Finny, haritayı aldın mı?
Finny?
Finny?
I'm sorry, Finny.
Pardon, Finny.
There is a flood coming, Finny.
Büyük bir sel geliyor, Finny.
I know how you feel, Finny, but it's my job to keep you safe.
Nasıl hissettiğini biliyorum, Finny. Yine de senin güvenliğini sağlamak benim görevim.
Calm down, Finny.
Sakin ol, Finny.
Ah, look at this fella, Finny.
Şu delikanlıya bak, Finny.
I'm sorry, Finny, we are not on the list.
Üzgünüm, Finny. Listede yokmuşuz.
Finny, look at me.
Finny, bana bak.
Hey, I'm Finny.
Tanışalım, ben Finny.
Hold on, Finny!
Dayan, Finny!
- Finny?
- Finny?
- Finny!
- Finny!
Finny!
Finny!
I'm Finny.
Ben de Finny.
I'm Finny.
Ben Finny.
We've got to find Finny and Leah soon.
Hemen Finny ve Leah'yı bulmamız lazım.
Finny, Obesey needs a break.
Finny, Obesey'in dinlenmesi lazım.
Night, Finny.
İyi geceler, Finny.
- No, Finny!
- Olmaz, Finny!
Come on, Finny.
Hadi ama, Finny.
We gotta do something, Finny!
Bir şeyler yapmalıyız, Finny!
I never would have survived this long if it wasn't for you, Finny.
Hem sen olmasaydın bu kadar uzun süre hayatta kalamazdım, Finny.
- It's Finny!
- Bu Finny!
- Where's Finny?
- Finny nerede?
I don't think Finny can swim.
Finny yüzme bilmez.
Finny, please!
Finny, lütfen!
Finny, no!
Finny, hayır!
Finny, we've found our true home : under water!
Finny, gerçek evimizi bulduk : suyun altı!
Come on, Finny!
Hadisene, Finny!
Where's Finny?
Finny nerede?
- Go, Finny!
- Hadi, Finny!
Yo, Finny.
Yo, komik.
Just reliving the moments that led us to acting like live bait for that finny freak.
O garip yüzgeçli balık için canlı yem gibi hareket etmiştik. O anları yeniden yaşadım.
Finny, you got visitors. Who the hell is it?
- Finny, misafirin var.