English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ F ] / Firearm

Firearm translate Turkish

600 parallel translation
Arrested 1937, illegal possession firearm. Sentence, one to five.
1937'de yasadışı silah bulundurmaktan tutuklandı 1 - 5 yıl arası ceza aldı.
I might've known you could handle a firearm.
Ateşli bir silah kullanabilir misin bilmeliyim.
- Don't you point that firearm at me, sir!
- O silahı bana doğrultma!
I'm arresting you for illegal possession of a firearm.
Seni yasadışı ateşli silâh bulundurmaktan tutukluyorum.
On the other hand, a flintlock would be the first firearm the inhabitants would normally develop.
Tüfek, yaşayanların geliştireceği ilk ateşli silah olmalı normalde.
Exactly. Each side receives the same knowledge and the same type of firearm.
İki tarafın da aynı bilgisi ve silahı olacak.
The American was wounded during the operation by a firearm.
Amerikalı memur Aksiyon sırasında yaralandı silah yaralanması için
We feed him what little information we have : Eye color, estimated height, Robbery while in possession of a firearm,
Onu besledik, elimizde olanlar : göz rengi, tahmini boy ateşli silahla soygun kamuflaj giysileri.
But, in Detroit, cops must always carry a firearm.
Ama Detroit'da polisler her zaman silah taşımak zorunda.
You will learn to defend yourselves without a stick or firearm.
Kendinizi cop ya da silah olmadan korumayı öğreneceksiniz.
- Such conspicuous display's of firearm's will not be tolerated.
- Başka seçeneğimiz yok. - Böyle göze çarpan bir ateşli silah hoş karşılanmayacaktır.
A traditional firearm of the era.
Zamanın geleneksel ateşli silahıdır.
If there was a gun, I'd have to charge you with possessing a firearm.
Bir tabancan olsaydı, seni ateşli silah bulundurmakla suçlamam gerekirdi.
I have never seen a firearm before.
Daha önce ateşli silah görmemiştim.
Possession of an illegal firearm.
Yasadışı ateşli silah bulundurmak.
Rae, that's a firearm.
Rae, o bir ateşli silâh.
You need more than skill with a firearm to succeed in the New World, Billy.
Bu dünyada başarılı olmak istiyorsan, bir silahtan daha fazlasına ihtiyacın var.
Jacksons found a firearm.
Jackson bir silah buldu.
He has two holes in the chest, made by a firearm... causing death
Göğsünde ateşli bir silah tarafından açılmış bir delik bulunuyor. Ölüme bu sebep olmuş.
Always carry a firearm east of Allgate, Watson.
Allgate'in doğusunda her zaman silah taşırım, Watson.
Tony let me fire his SIG-Sauer P226 once, but this... this is the finest firearm ever made, Maurice.
Tony bir keresinde İsviçre malı tabancasını sıkmama izin vermişti. Ama bu... Bu gelmiş geçmiş en kaliteli silah Maurice.
But the fact is... ... I ain't carrying no firearm.
Ama gerçek şu ki üstümde silah yok.
- No firearm.
Silah yok.
Portable firearm.
Taşınabilir ateşli silah.
- Where do you hide your firearm?
- Silahınızı nerenize sakladığınıza.
The man discharged a firearm in a public place.
Adam halka açık biryerde ortalığa ateş açtı.
... a mistake, as you say, you were just trying to hand over your firearm... ... when it accidentally discharged...
Sen tam silahını teslim ediyordun ki... kazayla ateş aldı.
Yo's jacket shows possession with intent, possession of unlicensed firearm, and assault, for which he still owes three years.
Yasadışı haplar satmaktan tutuklanmış. Silah taşımaktan ve kavgadan içeri girmiş. Daha da üç senesi var.
Your kind has neither the cranial capacity... nor the opposable digits to operate a firearm.
Sende ne bunu yapacak ne de bir silahı ateşleyecek beyin var.
They got money, a car,..... possibly a firearm, and they got a big head start.
Para, bir araba,... muhtemelen bir silah, ve de yeni bir başlangıçları var.
I have a licensed firearm and I am more than eager for an opportunity to use it.
Ruhsatlı silahım var, ve silahımı kullanmak için sabırsızlanıyorum.
Can you handle a firearm?
- Ateşli silah kullanabilir misin?
- Your husband own a firearm, Ramona?
- Kocanın ateşli silahı var mı, Ramona?
He hasn't had a firearm for a long time.
Uzun bir süredir ateşli silah kullanmıyor.
Mr. McIntyre, I want to show you this firearm and ask if you would read the serial number on the barrel, please.
Bay McIntyre, şimdi size bu tüfeği vererek, üstündeki seri numarasını okumanızı rica edebilir miyim?
Do yourself a favor- - first thing, get a firearm.
Kendine bir iyilik yap... İlk iş olarak bir silah bul.
You carrying a firearm, son?
Yanında silah var mı oğlum?
IT'S POSSESSION, RIGHT? FIREARM?
- Sing Sing'e gitmeyeceksin yani.
Possession of an unlicensed firearm.
Üzerinde ruhsatsız tabancayla.
I told you about the firearm.
Tabancayı söyledim ya.
- It's a firearm.
- Ateşli silah.
- Now, I believe you have some sort of firearm for me.
- Sanırım benim için bir silahın var.
I just got an informal report that a member of your team, a Walter Sobchak, drew a firearm during league play.
Ve, ah bana verilen bilgiye göre, Takımınız üyelerinden, ah, Walter Sobchak, Lig oyunu sırasında ateşli silah çekmiş.
Shot with a small-caliber firearm.
Düşük kalibreli silahla vurulmuş.
The escaped inmate, Robert Patrick Modell, Was convicted in 1996, charges stemming from an incident... In which he brandished a firearm in a downtown hospital.
Kaçan mahkûm, Robert Patrick Modell 1996'da şehir hastanesine ateşli silahla ateş açmaktan tutuklandı.
If you insist on a firearm, I have something you'll find intriguing.
Silah taşıyacaksan sana göre birşey var, çok ilginç bulacaksın.
Eight counts murder in the first degree, four counts attempted murder... illegal possession of a firearm.
Birinci dereceden sekiz cinayet, dört ölümcül saldırı... yasadışı silah bulundurmak.
I do so love a good firearm in my hand.
Elimde iyi bir ateşli silah olmasına bayılırım.
Captain, if you'll relieve yourself of your firearm...
Captan, Silahını derhal elinden bırak Yoksa...
Convicted, April 2nd, 1999 ; Murder in the second degree, illegal possession of a firearm.
Mahkûmiyet Tarihi 2 Nisan 1999, ikinci dereceden cinayet, yasadışı silah bulundurmak.
Primitive firearm.
- İlkel bir ateşli silah.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]