English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ F ] / Firecrackers

Firecrackers translate Turkish

246 parallel translation
They're like loud firecrackers.
Patlayan maytaplara benzerler.
Even firecrackers give me palpitations.
Maytaplar bile bende çarpıntı yapar.
I just want to show my wife these new firecrackers we made.
Karıma yaptığımız yeni maytapları göstermek istiyorum.
♪ Let's say it with firecrackers ♪
Ona kestane fişekleri diyelim.
♪ Noisy Fourth ofJuly ♪ ♪ Let's say it with firecrackers ♪
Gürültülü Dört Temmuz onu, kestane fişekleriyle söyleyelim
♪ No words can say as much as firecrackers can say ♪
Hiç bir kelime kestane fişeklerinin söylediği kadar söyleyemez
I can tell you what dress you wore at the first Fourth of July party... and you weren't hardly any bigger than the firecrackers.
İlk 4 temmuz partisinde ne giydiğini söyleyebilirim hem de sen daha el kadar bir şeyken.
It's one thing to play with explosives like a kid with firecrackers- -
Bir çocuğun çatapatlarla oynaması gibi patlayıcalra oynamak bir yana...
I mean, our stuff sounds good, like firecrackers to a kid.
Yani, bizim bombaların sesi güzel, havai fişek sesinin bir çocuğa güzel gelmesi gibi.
A pocketful of firecrackers... waiting'for a match.
Ateşlemeni bekleyen bir avuç dolusu fişek anlamına geliyor.
We could shoot off a couple of firecrackers or something.
Birkaç kestanefişeği falan yakabiliriz.
23 firecrackers, 10 multi - colored star - bombs.
- 23 Havai fişek, 10 tane de renkli yıldız bomba.
Albert is playing the fool with firecrackers.
Albert havai fişeklerle aptalca oynuyor.
Charming Bluebeard, pass me the firecrackers.
Mavisakallı Sihirbaz bana da havaifişek ver.
Then there'll be shouts of joy... fireworks... firecrackers... and music so loud you'll hear it even here.
O zaman sevinç çığlıkları havai fişekler çatapatlar yüksek bir müzik sesi duyacaksınız.
I'm working on a new gunpowder mix for my firecrackers.
Havai Fişekler için yeni bir toz karışımı çalışması yapıyordum.
Make firecrackers in the middle of the night?
Sen onun hiç havai fişek yaptığını gördün mü?
He locked himself in his shop and lights firecrackers in his basement.
Dükkanını kapattıktan sonra bodrumda havai fişek yaptığını söylemiş.
Some crazy little firecrackers, that's all.
Çatapat patlatıyorlar, o kadar.
I got a boat, I got kerosene, matches, firecrackers, two swords und this flag, but I ain't got no salt!
Gaz yağım, kibritlerim, ateşim, iki kılıcım ve bu bayrak var, ama hiç tuzum yok.
Firecrackers.
Havai fişekler.
Firecrackers, more likely.
Havai fişek atıyorlar gibi.
Hey, I'm blowing horns and shooting off firecrackers.
Havai fişekleri patlatıyorum.
Firecrackers?
Fişekler?
- Hey, you sell firecrackers?
- Hey, fişek satıyor musunuz?
- Firecrackers.
- Kestane fişekleri.
Bring the firecrackers!
Kestane fişeklerini getirin!
Almost everybody has blown off firecrackers.
Hemen herkes maytaplarla oynamıştır.
Bubba, Bubba, I told you about those firecrackers.
Bubba, Bubba, sana şu kestane fişekleri ile oynama demiştim.
You just sit down here and give me all your firecrackers.
Şimdi şuraya otur ve o fişeklerin hepsini bana ver.
Bubba, you stop shooting off those firecrackers!
Bubba, şu kestane fişeklerini patlatmayı hemen kes!
One-X-Five, we have a series of reports of firecrackers and / or gunfire between Ninth and Warren.
Devriyeler, dinleyin. Dokuzuncu karakol civarında çok ciddi silah sesleri duyulduğunu haber aldık.
I'm waiting for the firecrackers to go off.
Maytapların patlamasını bekliyorum.
- What firecrackers?
- Ne maytapları?
What am i going to do with firecrackers, man?
- Dört temmuzun kutlu olsun. - Maytaplarla ben ne yapacağım?
I shoot firecrackers off there's a little car with midgets....
Kestanefişeği patlatırım ufak bir arabada cüceler vardır...
Hey, mister, wanna buy some firecrackers?
- Çatapat ister misiniz?
When I heard the firecrackers, I came by.
Havai fişekleri duydum, uğrayayım dedim.
What did you use, firecrackers?
Ne kullandın, çatapat mı? Ne yaptı biliyor musun?
- Shit, she thought it was firecrackers.
- Aman sen de, çatapat sanmıştır.
Yeah, just some kids shooting off firecrackers.
Evet, sadece bazı çocuklar fişek ateşledi.
Firecrackers.
Ateş ediyorlar.
So we heard something, like backfire or firecrackers.
Daha sonra egzoz patlaması ya da maytap sesi gibi bir ses duyduk.
I said : "Em, there're no firecrackers this time of the year."
Dedim ki : "Emily, yılın bu zamanlarında maytap patlatılmaz."
I'll give him firecrackers!
Ona havai fişekler veririm!
Then I capped off the evening by watching this guy go off like a pack of firecrackers.
Daha sonra akşamımı, bu adamın toz olmuş cesedini seyrederek geçirdim.
It's Christmas firecrackers.
Noel fişeklerinden biri olmalı.
Firecrackers!
Kestane fişekleri!
Then I heard two loud bangs, like firecrackers.
Sonra, yüksek seste iki patlama duydum, havai fişek gibi.
- The little brats went up like firecrackers.
- Tabi ki olmaz
It's just a few firecrackers.
Sadece bir kaç fişek.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]