First thing in the morning translate Turkish
1,218 parallel translation
We'll go first thing in the morning.
Sabah ilk iş oraya gideceğiz.
- First thing in the morning.
- Sabah ilk iş olarak.
Now, I will leave him your message first thing in the morning.
Yarın sabah ilk işim ona mesajınızı vermek olacak.
How about first thing in the morning?
Yarın sabah dokuza ne dersiniz?
First thing in the morning.
Sabah ilk iş.
But I would like a decision first thing in the morning.
Ama sabaha kararını vermiş olmanı isterim.
I will see to you personally first thing in the morning.
Yarın ilk fırsatta seninle şahsen görüşeceğim.
Discharge that patient first thing in the morning, there ´ s a good chap.
Yarın sabah ilk iş olarak hastayı taburcu edin.
First thing in the morning.
Sabah ilk iş. Bu yüzden buradayım.
Well, you look pretty decent first thing in the morning.
Sabah ilk kalktığında çok hoş görünüyorsun.
I'll meet you at the Moskal estate first thing in the morning.
Seninle yarın sabah ilk iş Moskal'ın yerine buluşurum.
Not as much as seeing you first thing in the morning, but that still hurts.
Sabah sabah ilk seni görmem kadar değil ama yine de kalbimi kırıyor.
He must have been dictating first thing in the morning.
Herhalde sabah kalkar kalkmaz ilk işi dikte etmekti.
I'll be down there first thing in the morning.
İlk işim sabahtan orada olacağım.
I'll start cataloguing the plant life first thing in the morning.
Sabah ilk iş bitki kataloglamaya başlayacağız.
First thing in the morning.
Sabahki ilk iş o.
- No, it's very late, so if you don't mind we will be leaving first thing in the morning.
- Hayır çok geç, itirazınız yoksa, sabah erkenden gideceğiz.
The money will be on your desk first thing in the morning.
Sabah ilk iş, para masanda olacak.
shave them first thing in the morning.
Sabaha hepsi hazır olur.
I want those notes first thing in the morning.
Sabah ilk iş o dosyaları istiyorum.
I'll do that first thing in the morning.
Sabah ilk iş bunu yapacağım.
Choledocholithotomy, first thing in the morning.
Sabah ilk işimiz koledokolitotomi.
You go downtown first thing in the morning and straighten this out.
Sabah ilk iş kasabaya inip, bu işi düzelteceksin.
He would like the manifest on his desk first thing in the morning.
Sabah masasının üstünde istediği ilk şey bu liste.
I'll look into it first thing in the morning.
Sabah ilk iş ilgilenirim.
I'll look it over in the lab first thing in the morning.
Sabah ilk iş laboratuvarda kontrol ederim.
It's from seeing your loathsome face first thing in the morning.
Sabahın ilk anında senin o iğrenç yüzünü gördüğüm için
We're leaving first thing in the morning.
Hayır, gelemem. Büyükbabama yardım etmeliyim, sabah erkenden gidiyoruz.
We'll start first thing in the morning. Shove off.
Haydi, sabah erkenden ararız.
- First thing in the morning.
- Sabah. - Sen?
I want to see those printouts first thing in the morning.
Sabah bilgisayar verilerini görmek isityorum.
L " ll see you first thing in the morning.
Sabahleyin ilk olarak sana uğrarım.
As... as I recall, and, uh..... I'm not really sure,..... but the M-16 ammo ran out first thing in the morning.
Hatırladığım kadarıyla, ve, aa..... emin değilim,....fakat, sabah başta M16 mermisi bitti.
First thing in the morning.
Sabah, en başta.
I will resign first thing in the morning.
Sabah ilk iş istifa edeceğim.
We'll look for new lodgings first thing in the morning.
Sabah ilk iş olarak, yeni bir pansiyon bakacağız.
My flight leaves first thing in the morning.
Uçağım sabahın köründe kalkıyor.
I only see her first thing in the morning.
- Onu sadece sabahları görüyorum.
Take you down first thing in the morning.
Sabah ilk iş olarak seni oraya götürürüm.
First thing in the morning, I'll go talk to Travers and settle this.
Sabah ilk iş Travers'a gidip bu işi halledeceğim.
But I want you to see me first thing in the morning for a follow-up.
Ama hastalığını takip için yarın sabah ilk iş beni görmeni istiyorum.
Uh, first thing in the morning.
Sabahleyin yapacağım ilk şey.
Where else can you get raw slug liver first thing in the morning?
Sabahları başlangıç olarak çiğ sülük ciğeri nerede yiyebilirsin?
Then we'II get started first thing in the morning.
O zaman sabah ilk iş buna başlarız.
First thing in the morning.
Yarın sabah ilk iş.
First thing in the morning, we are out of here.
Sabah ilk işimiz buradan gitmek olacak.
Mr First Thing in the Morning?
! "Bay Sabahları İlk Şey?"
We leave first thing in the morning.
Sabah erkenden çıkarız.
We'll call in first thing in the morning.
Sabah erkenden arayacağız.
It'd be the last thing you see at night and the first thing you see in the morning.
Gece en son, sabah da ilk... gördüğünüz şey o olur.
The good news is I can squeeze you in first thing friday morning.
Ama istersen seni cuma sabahına sıkıştırabilirim.