English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ F ] / Fishies

Fishies translate Turkish

76 parallel translation
Eat, little fishies!
Ye ufak balıkları!
My little fishies.
Benim küçük balıkçıklarım.
Fishies.
Balıkçıklar.
My little fishies.
Küçük balıkçıklarım!
Out, little fishies.
Dışarı, küçük balıkçıklar!
My little fishies love me.
Küçük balıkçıklarım beni seviyor.
Look at the fishies.
Şu balıklara bak.
Do you see some fishies?
Balık görüyor musun?
Fishies.
Balıklar.
Everything but the little fishies.
Ançüez hariç her şey olsun.
I don't want a bowl of little fishies
Şu küçük balıklarla uğraşmak istemiyorum.
Stop, fishies! Stop!
Bir silahım var!
Just watching the fishies.
Sadece balıklara bakıyorum.
- Here, fishies!
- Buraya balıkçıklar!
Here I come, fishies.
İşte ben geldim balıkcıklar.
Tomorrow at 5 : 00 we'll meet at the fish plant we'll get our money, go home Monday and you can feed your fishies till their belly bursts.
Yarın saat 5 : 00'te balıkhanede buluşup paramızı alacak ve Pazartesi döneceğiz. O zaman balıklarını patlayana kadar beslersin.
I'm home, fishies!
Eve geldim, balıkçıklar.
Hello, fishies.
Merhaba, aynasızlar!
- Got your little fishies for you.
- Sana küçük balıklarını getirdim.
For the little fishies...
Şu küçük balıklar için...
See, he could never get these fishies to smile but then I had the bright idea of hanging the victim...
Gördüğün gibi, o bu balıkları hiç gülümsetememişti ama sonra benim aklıma kurbanı asmak gibi çok parlak bir fikir geldi...
But you know what happens to bad little "fishies" who wriggle through the net.
Ama ağdan kaçmaya çalışan balığa ne olur bilirsin.
Here you see Kwan Lee, who's gone from worms to the little fishies.
Burada kurtçuklardan küçük balıklara geçen Kwan Lee'yi görüyorsunuz.
The RSV, once we get a few windows in, so people can see all the little fishies.
Üzerine birkaç pencere koyunca RSV ile insanlar bütün balıkları görecek
We're at the aquarium now, checking out the exotic fishies.
Şimdi akvaryumdayız, egzotik balıkları seyrediyoruz.
Bye-bye, fishies!
Hoşça kalın, balıklar!
Look at the little fishies!
Küçük balıklara bak.
I don't want a parrot that talks I don't want a bowl of little fishies
Konuşulanları tekrarlamak istemiyorum. Şu küçük balıklarla uğraşmak istemiyorum.
The only things I create these days are places like this for the fishies to enjoy.
Bugünlerde tek yaptığım balıkların seveceği yerler yaratmak.
The fishies are pretty, but they don't make interesting B roll.
Balıklar güzel olabilir ama, ilginç bir arka plan görüntüsü olmaz.
Did the little fishies not want to play with you?
Küçük balıkçıklar seninle oynamak istemedi mi?
All right, look out, fishies, here we come.
Savulun balıklar, biz geliyoruz.
- Ari, come on. - What's in the envelope? Behind door number one... is an "Aquaman" check with two million little fishies on it.
- Bir numaralı kapının arkasında iki milyonluk bir Aquaman çeki var.
- It's about Fishies getting in. - Go away.
Fishlerin içeri girmesi için.
Or you're swimming with the fishies.
Ya da şüphe içinde yüzüyorsun.
All right, fishies, give it up for Boog!
Pekala, balıkçıklar. Boog'a teslim olun.
What fishies?
Nerede?
Welcome, baby fishies.
Hoş geldiniz bebek balıklar.
You can take the fishies from your office if you like, but the coffeemaker stays.
Eğer istersen ofisindeki balıkları alabilirsin, Ama kahve makinesi kalıyor.
That water used to come all the way up to here and it left this puddle here and it left everything that was in it, including these little fishies.
Su buraya kadar çıkıp bu su birikintisini bırakmış. Bu balıklar da dahil, içinde ne varsa bırakmış.
- Stanley, it's the fishies.
- Stanley, balıklar.
Little fishies on it.
Üzerinde ufak balıklar var.
There are other fishies in the sea Love, Mom
Denizde başka balıklar da var Sevgiler, annen
Wolves eat lambs, sharks eat little fishies, spiders eat flies...
Kurt kuzuyu yiyor, köpekbalığı küçük balığı örümcek sineği yiyor.
Νice fishies, nice fishes.
Güzel balıklar. Cici balıklar.
Come on, you little fishies!
Hadi sizi küçük balıklar!
- Oh, look at the pretty fishies.
- Şu güzel balıklara bak!
Look out, little fishies!
Küçük balıklara, dikkat!
Wait a second, fishies!
Bir saniye bekleyin, balıklar!
You don't wanna scare away my little fishies.
Balıkçıklarımı korkutmasan iyi edersin.
Here, fishies.
Alın bakalım balıklar.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]