English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ F ] / Fishin

Fishin translate Turkish

137 parallel translation
"I used to show the boys where the good fishin'places was " and befriend'em what I could,
" Ben çocuklara, en iyi balık tutulacak yerleri gösterir ve yapabildiğim kadarıyla onlarla dost olmaya çalışırdım.
But let's go fishin tomorrow, you and me, huh?
Sen ve ben yarın balığa gidelim, olur mu?
Have her ready inside a week, and then we'll go fishin'.
Bir haftaya kadar bitiririm. Sonra de seninle balığa çıkarız.
- Well, are we going fishin'?
- Balık tutmaya gidecek miyiz?
Everybody's going fishin'.
Herkes balık tutuyor.
You go fishin', boy.
Balığa gidiyorsun, evlat.
I wanna go fishin'.
Balık tutmak istiyorum'.
You think maybe we're fishin up the wrong stream?
Ne dersin, belki de yanlış yerde arıyoruz.
Bartender, we've been fishin'.
Barmen, balık tutuyorduk.
And when I wanna go huntin'and fishin', I go huntin'and fishin', and she didn't like that.
... Ava ya da balığa gitmek istediğim zaman ava ve balığa gittim bundan da memnun olmadı.
We'll get your mother, go fishin', all of us.
Anneni de alıp hep birlikte balığa çıkacağız.
Er, yeah. I think I'm gonna do a little fishin'.
Evet, balık tutacağım.
Your husband's okay. He's fishin'.
Kocanız iyi.
That I'd take him fishin
* Balığa götürürüm diye *
Oh, that farm boy, he dont know nothin about fishin.
Oh, şu çiftlik çocuğu, balık tutmak hakkında hiçbir şey bilmiyor.
What are you fishin'for?
Aklından neler geçiyor ki?
Nah, nah. I'm just here to do a little fishin'.
Hayır, hayır, sadece biraz balık tutmak için buradayım.
Bet those boys come down from Miami to do a little fishin'.
Bahse girerim bu çocuklar Miami'den biraz balık tutmaya geldi.
What kind of fishin you boys planning'on doin'?
Ne tür balık avlamayı düşünüyorsunuz?
We just wanna go fishin', damn it.
Sadece balığa çıkmak istiyoruz, kahrolası.
I wanna go fishin', damn it.
Balık tutmaya geldik biz, lanet olsun.
We just wanna go fishin'.
Sadece balık tutmak istiyoruz.
Well, these are what's commonly known as a fishin'rod.
Bunlar genelde balık oltası olarak bilinir.
- 1 0 : 00 at night, and you want to go fishin'?
- Gecenin 10'unda balığa mı çıkacaksın?
I guess this means I won't be goin'fishin'.
Bu balık tatmaya gidemeyeceğim anlamına geliyor sanırım.
So, you ready for some fishin'?
Eee, biraz balığa hazır mısın?
You're the one that used to tell me you don't fish for fish, you fish for fishin'.
Bana balık için balık tutmam, balık gibi uyuşmak için balık tutarım diyen sendin.
You know, seaweed's generally not considered to be the best lure for fishin'.
Bilirsin,.. ... yosunlar genellikle balık tutmak için iyi bir yem değildir.
[Brad] THEY'RE JUST FISHIN'FOR SOMETHIN'OR OTHER.
Blöf yapıyorlar. Sen onlara bakma.
Get in a little fishin'.
Biraz balık tutmak için.
Oh, I used to like fishin'.
Oh, eskiden balık avlamaya bayılırdım.
When we was fishin', right?
Balık tutarken, değil mi?
Who's for some fishin'?
Kim balık tutmak ister?
We used to go fishin'and swimmin and canoeing'in it.
Eskiden oraya balık tutmaya, yüzmeye ve kanoyla gezmeye giderdik.
We're in the mountains, fishin'.
Dağa geldik. Balık tutuyoruz.
Last winter, fishin'on Lake Kachuga, we fell through the ice together.
Geçen kış, Kachuga Gölü'nde balık tutarken, beraber buzun içine düştük.
Now, we'll have a little hunting'in the morning, little fishin'in the afternoon, clean air, beautiful scenery.
Sabah kısa bir ava çıkacağız. Öğleden sonra balık avlayacağız. Temiz hava, güzel manzara.
He flew everywhere hunting', fishin'.
Avlanmak için her yere uçardı.
Ever since your ma died, I done what I knew best... and raised you up like a boy... roughhousin', fishin', fightin'.
Annen ölünce, en iyi bildiğim şeyi yaptım ve seni bir oğlan çocuğu gibi yetiştirdim. Nal çakmak, balık avlamak, dövüşmek...
I'm gonna head down south and do me some fishin'.
Güneye gidip biraz balık avlayacağım.
You know better than to sneak up on a man like that when he's fishin'.
Bir adam balık tutarken sinsice yaklaşılmaması gerektiğini bilirsin.
He's just fishin'.
Sadece bilgi topluyor.
I'm goin'fishin'! I'm goin'fishin'with my boy!
Oğlumla beraber.
You wanna get in some fishin'practise?
Biraz balık tutma provası yapmaya ne dersin?
- You goin'fishin'here, Jack?
- Olta mı atıyorsun Jack? - Kesinlikle hayır.
Perhaps I'll do a little fishin'.
Belki biraz balık tutarım.
Takin'fishin'trips
Balığa çıkarak
Why it looks like Lenny's goin'fishin'.
Lenny balığı tuttu gibi!
We'll take her fishin up the coast this weekend.
Bu haftasonu onu balığa götüreceğiz.
Lucinda's fishin', and Papa and Middle are workin'.
Lucinda balık tutuyor. Babamla Ortanca da çalışıyor.
I'm not fishin'!
Ben balık tutmam!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]