English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ F ] / Fisk

Fisk translate Turkish

538 parallel translation
From Jay Gould and Jim Fisk right on up to President U.S. Grant himself.
Amerikan başkanına kadar, herkes bu işi yapıyor.
Fornication and sins of the flesh.
Zina ve fisk ü fücur.
from Fisk University here in town.
Şehirdeki Fisk Üniversite'sinden.
# If anyone guesses to risk his fisk
# Eğer yumruğumu merak ederlerse #
is this Lieutenant Fisk?
Teğmen Fisk mi? Ben Will Graham.
But Lieutenant Fisk said...
- Ama Teğmen Fisk dedi ki...
And Eugene Fisk- - my poor sucker of an assistant- - didn't know the fruit punch was spiked... and he really made an ass of himself... putting the moves on the new girl in Valve Maintenance.
Ve zavallı enayi Asistanım, meyveli panç'ın alkollü olduğunu bilmiyordu ve şu yeni kız Valve Maintenance'ye asılarak kendini tamamen rezil etti.
Eugene Fisk is marrying some girl in Valve Maintenance.
Eugene Fisk, Valve Maintenance diye Bir kızla evleniyor.
Eugene Fisk.
Eugene Fisk.
Aw, damn, fisk isn't gonna play.
Kahretsin, Fisk oynamıyor.
You'd never catch me going to a nigger school, like Fisk.
Beni bir zenci okuluna giderken göremezsin asla, Fisk gibi.
Best ballplayer to come out of New Hampshire since Carlton Fisk.
Carlton Fisk'den sonra New Hampshire'dan gelen en iyi oyuncuydum.
Bottom of the 12th, in stepped Carlton Fisk, old Pudge.
12'nin sonunda Carlton Fisk maça girdi.
But that's nothin','cause Fisk, he's wavin'at the ball like a madman.
Bu daha bir şey değildi. Fisk topa deliler gibi vuruyordu.
You missed Pudge Fisk's home run to have a fuckin'drink with some lady you never met?
Yeni tanıştığın bir kızla içki içmek için maçı mı kaçırdın?
Whitey Fisk, the guy who snuck you into Last Tango in Paris.
Whitey Fisk, Paris'te Son Tangodaki sürünen adam.
It wasn't Whitey Fisk, was it?
Whitey Fisk, değildi değil mi?
For my money, there's only one guy... who can afford all this- - Wilson Fisk, the Kingpin.
Ve bunları satın alabilecek bir tek kişi vardır Wilson Fisk! Yani Kingpin.
Richard Fisk?
Richard Fisk mi?
Fisk has only one son...
Fisk'in de sadece bir tek oğlu var, Richard.
Fisk went through to get you here.
Fisk'in seni buraya getirebilmek için ne kadar uğraştığını bir bilsen.
Fisk just did me a favor for helping him... out of a few scrapes here in prison.
Bu hapishanede küçük bir iş yapmak için, Fisk sadece bana iyilik yapıyor hepsi bu.
I snuck into Mr. Fisk's office, read every single one.
Bay Fisk'in ofisine sızıp, hepsini okudum.
Don Fisk.
Don Fisk.
Good morning, Mr. Fisk.
Günaydın, Bay Fisk.
- Fisk won't need this till I get back.
- Ben dönene dek Fisk bunu istemez.
Fisk walked into the vault yesterday.
Fisk dün kasaya girdi.
Did you tell Fisk I was in the vault?
Kasada olduğumu sen mi söyledin?
To get even with you for giving Fisk my report?
Fisk'e raporumu verdin diye seninle ödeşmek için mi?
If you see Fisk, cover for me.
Fisk'i görürsen beni idare et.
I knew it was you who sent Fisk to the vault.
Fisk'i kasaya sen gönderdin, biliyordum.
I'd like him informed... the moment that Mr. Fisk regains consciousness.
Onu Bay Fisk'in... bilinç durumundaki gelişmeler için bilgilendirmek istiyorum.
Get well soon, Mr. Fisk.
Geçmiş olsun Bay Fisk.
Well, your vitals are holding steady, Mr. Fisk... or can I call you Tom?
Evet, hayati bulgularınız son derece sakin gözüküyor Bay Fisk... veya size Tom diyebilir miyim?
Tom Fisk.
Tom Fisk.
Agent Fisk is in a hospital in Phoenix.
Ajan Fisk Phoenix'de bir hastanede.
Wilson Fisk is in the hizzey.
Wilson Fisk de geldi.
Hey, yeah, you wanna talk to Mr. Fisk, you make an appointment.
Evet, Bay Fisk ile konuşmak istiyorsan, randevu almalısın.
I'm sorry, Mr. Fisk.
Üzgünüm Bay Fisk.
Fisk was right about you.
Fisk senin hakkında haklıymış.
Fisk?
Fisk mi?
Fisk is the Kingpin?
Kingpin Fisk mi?
Police says : "Though there were no eye-witnesses, they expect Daredevil the one breaks Fisk to justice."
GERÇEK KINGPIN! "Tanık olmamasına rağmen, polise göre Fisk'i teslim eden Korkusuz'du."
Pigs'feet, Christmas ham, and lute fisk.
Domuz ayağı, Noel Jambonu ve Lutefisk.
She wants to talk to her husband first.
Irene Fisk kocasıyla konuşacakmış.
Mrs. Fisk, John Goodhew, regional vice president.
Bayan Fisk, John Goodhew, Bölge Başkan Yardımcısı.
Everybody's doing it.
Jay Gould ve Jim Fisk'ten
- Remember when Fisk hit that home run?
Carlton Fisk'in atışını hatırlıyor musun?
We're talking explosive gas jets melting ice, chunks of rock being knocked off by steam venting but yeah, I can do it.
Güçlü gaz fışkırmaları olacak eriyen buz ve gaz fişkırmaları yüzünden fırlayan kaya parçaları ama yine de yapabilirim.
- Mr. Fisk.
- Bay Fisk.
Irene Fisk.
Kim demiş aydın diye?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]