English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ F ] / Flatfoot

Flatfoot translate Turkish

70 parallel translation
Hey, flatfoot, tell those bulls I'm an alien.
Hey, aynasız o çam yarmalarına uzaylı olduğumu söyle!
That flatfoot I married thinks he's smart, but I'm just one jump ahead of him.
Kocam olacak aynasız kendini zeki sanıyor, ama ben ondan bir adım öndeyim.
You frozen-faced flatfoot.
Seni gidi soğuk nevale aynasız seni!
That flatfoot.
Düztaban.
Hey, flatfoot!
Hey, aynasız!
- Come on, you big flatfoot.
- Gel bakalım polis bozuntusu.
Grover, pay off this flatfoot as of today.
Grover parasını ver ve kov.
- Only a flatfoot.
- Sadece bir aynasız.
You and the flatfoot claim whoever killed the jockey killed Barrow.
Jokeyi öldürenin Barrow'u da öldürdüğünü söylüyorsunuz.
Every flatfoot in town.
Şehrin her karışını tarayacaklar.
Why does this flatfoot have to know so much about this dames life?
Neden bu düz taban o kadının hayatını öğrenmeyi bu kadar çok istiyor?
- That's Hardy, the flatfoot from Peoria.
Peoria'lı aynasız. - Olamaz.
The best dressed flatfoot in town.
Şehrin en iyi giyinen polisidir.
I'd like to skin that flatfoot.
Şu aynasızları cezalandırmayı seviyorum.
That flatfoot in Chicago wasrt looking for any lost Airedale.
Aynasızlar, Chicago'da kayıp bir teriyer aramıyor.
This flatfoot had any sense, he's supposed to take it and let us go.
Şu aynasızın biraz aklı olsa, parayı alıp bizi bırakırdı.
The flatfoot was eating it up.
Aynasız da kulak kesilmişti.
- Hi, flatfoot.
- Merhaba düztaban.
Hey, flatfoot, is that why you invited me to dinner?
Seni aynasız, beni bu yüzden mi akşam yemeğine davet ettin?
- You're warning me, you big, incompetent flatfoot?
- Uyarıyor musun, seni beceriksiz aynasız?
Don't crack wise with me, flatfoot.
Bana ukalalık taslama.
Remember the song, "Flatfoot Floogie with the Floy Floy"?
"Şaşaalı Düztaban Sahtekar" şarkısını hatırlar mısın? Hayır.
- Ask Flatfoot.
- Belediye başkanına sor.
Stupid flatfoot.
Budala aynasız!
- Not if I see your mug first, flatfoot.
- Ben senin suratını görmeden, düztaban.
So she grabs a flatfoot and says, "Officer, I saw the whole thing."
Hemen bir bahane buldu ve herşeyi gördüğünü, söyledi.
Tell'em it's Flatfoot.
Onlara Flatfoot olduğunu söyleyin.
The very fact that I reacted like a flatfoot was your salvation.
Şüpheci bir aynasız gibi tepki vermem sayesinde olay ortaya çıktı.
Some trigger-happy flatfoot?
Tetik manyağı bir düzayak mı?
There's a difference between not liking him and not caring when some Irish flatfoot drops him out of a window.
Ondan hoşlanmamakla, bir gerzeğin onu camdan atıp dümdüz etmesi arasında fark vardır.
Come on, copper. Pig. Flatfoot.
Gel, copper. domuz. düztaban.
What's your number, you fucking flatfoot?
Numaran nedir, Seni aynasız?
We'll hide the slips so none of these flatfoot can find'em.
Kuponları saklayacağız ve o aynasızlar hiçbirini bulamayacak.
They sure as shit... ain't gonna let some penny-ante flatfoot... deal them a card from the bottom of the deck.
Şu boktan eminler ki oyunda bazı aynasızların onlara masa altından kart uzatarak anlaşma yapmak istemelerine izin vermezler.
Back off, flatfoot.
- Hepsi burada.
Come on, flatfoot.
Hadi, aynasız.
Flatfoot.
Düztaban.
Think again, space flatfoot.
Tekrar düşün, uzay polisi.
Now, see here, Flatfoot!
Buraya bak, Aynasız!
You don't want to play this game, flatfoot.
Siz polisler bu oyunu oynamak istemezsiniz.
He's a flatfoot. Cop!
Bir aynasızdır o.
He's a flatfoot.
Bir aynasızdır o.
Flatfoot, fat fucking faggot.
- Koca götlü pis ibne!
A year's pay for a flatfoot.
Bir poIisin yıIIık maaşı.
There's a flatfoot in the library.
Kütüphanede bir aynasız var.
He called me a flatfoot.
Bana "aynasız" demişti.
First job I ever had in the Force, pounding the streets as a nineteen-year-old flatfoot.
Birlikte aldığım ilk işte ondokuz yaşında bir düz taban olarak caddelere çıktım.
You think I'll let them flatfoot from Niagara Falls steal our lightening?
Sence aynasızların Niagara şelalesinin ışığını çaldığımızı bilmesi mi gerekiyor?
- Flatfoot!
- Aynasız!
To a Bronx flatfoot?
Bronxlu bir düztabana mı?
Give her the keys to the cuffs, flatfoot!
Kelepçenin anahtarlarını ver düztaban!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]