English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ F ] / Flatmate

Flatmate translate Turkish

127 parallel translation
And she was happy to help, and so was her flatmate, Joyce.
Yardım etmekten mutlu oldu ev arkadaşı Joyce da dahil.
My flatmate was moved to tears.
Ev arkadaşım gözyaşlarına boğuldu.
- Me new flatmate.
- Yeni ev arkadaşım.
Is she a good flatmate?
İyi bir ev arkadaşı mı?
My flatmate's away.
Ev arkadaşım tatilde.
My first impression is that you have none of the qualities we seek from a flatmate.
İlk izlenimim şu ki bir ev arkadaşında aradığımız özelliklerin hiçbiri sizde yok.
My flatmate.
Ev arkadaşım.
The problem is she left the message with my flatmate... which was a very serious mistake.
Problem şurada ; kendisi mesajı ev arkadaşıma bırakmış ve bu çok büyük bir hata.
My flatmate, who'll I'll stab to death later, never gave me the message.
Biraz sonra öldüreceğim ev arkadaşım, mesajı bana vermedi.
The whole "two-names concept"... was totally too much for my flatmate's pea-sized intellect.
Bu "iki-isim konsepti" böcek beyinli ev arkadaşım için çok fazla oldu.
- My flatmate.
- Ev arkadaşım.
( Tim )'This is Daisy, my flatmate and my friend.
Bu Daisy, ev arkadaşım ve dostum.
I just bumped into your flatmate.
Demin ev arkadaşınla karşılaştım.
I don't think I've got it in me to shoot my flatmate, my mum and my girlfriend all in the same evening.
Sanırım oda arkadaşımı, annemi ve sevgilimi aynı gün vuracak kadar yürekli değilim.
- My flatmate's paying.
-... ev arkadaşım ödüyor zaten.
Since it's 3 : 00 in the sports department, And your flatmate said to meet you here at 3 : 00.
Ev arkadaşın saat üçte burada seninle buluşmamı söyledi.
Flatmate just landed a big job in the city.
- Ev arkadaşım şehirde büyük bir iş buldu.
Except my flatmate hates me because I want to move out.
Taşınmak istediğim için ev arkadaşımın benden nefret etmesi dışında.
You know, it's like the really bad flatmate of the world.
Dünyadaki, en kötü ev arkadaşı gibi bir şey.
It's my flatmate. "
Ev arkadaşım.
Her flatmate is called Stuart.
Ev arkadaşının adı, Stuart.
He's my flatmate.
Ev arkadaşım.
I got my flatmate to ring up your work.
Ev arkadaşıma iş yerini arattım.
I live with my flatmate.
Oda arkadaşım var.
So, to recap, I'm in love wiht my flatmate, but I never get a second alone with her.
Özet olarak ev arkadaşıma âşığım ama onunla hiç yalnız kalamıyorum.
Oh, that's just Don's flatmate and Cockface.
Onlar yalnızca Don'un ev arkadaşı ve Siksuratlı.
My flatmate wasn't feeling too bright this morning.
Ev arkadaşım kendini bu sabah pek iyi hissetmiyordu.
I think my flatmate is home.
- Ev arkadaşım içerde sanırım.
Because of the murder of your flatmate.
Ev arkadaşının öldürülmesiyle ilgili konuşacaktım.
What's more, Norma Restarick's flatmate, Claudia Reece-Holland, visited me a couple of days ago, and she told me Norma had made a clean breast of the business to her father.
- O kadar da değil. Norma'nın ev arkadaşı Bayan Claudia Reece Holland birkaç gün önce bana gelip, Norma'nın her şeyi babasına itiraf ettiğini söyledi.
Come meet my flatmate.
Gel sana ev arkadaşımı tanıştırayım.
- It's my flatmate.
- Ev arkadaşım.
Remember my flatmate, Abby, and her boyfriend, Karl?
Ev arkadaşım Abby ile erkek arkadaşı Karl'ı hatırladınız mı?
This is Don, my flatmate.
Bu Don. Ev arkadaşım.
I'm Don's flatmate.
Ben Don'un ev arkadaşıyım.
Your old flatmate.
Eski ev arkadaşın.
I'm just going to take off my flatmate hat and put on my much larger, new JLB manager's hat.
Ev arkadaşı şapkamı çıkarıyorum ve daha büyük JLB yönetici şapkamı takıyorum.
Oh, my God, I've become my flatmate.
Ah, tanrım! Ev arkadaşıma dönüşüyorum.
We're, yeah, trying to find the flatmate so... Hello.
Evet, ev arkadaşını bulmaya çalışıyoruz.
My flatmate has these.
Ev arkadaşımda bunlar vardı.
Ex... flatmate.
Eski... ev arkadasım.
- Hey, I thought I'd come early and meet your new flatmate.
- Erken gelip yeni arkadasinla tanisabilirim demistim.
I can't say to these guys, "Hey, this is my new flatmate, he's called the Doctor."
- Evet. Bu adamlarin yanina gidip, "iste yeni ev arkadasim, ona Doktor diyebilirsiniz." diyemem.
Hello, I'm Craig's new flatmate.
Selam, ben Craig'in yeni ev arkadasiyim.
Hello, flatmate.
Selam arkadasim.
She's my flatmate and she's having some money problems.
O benim ev arkadaşım ve parasal sorunları var.
I drive my flatmate mad.
Ev arkadaşımı deli ediyorum.
My flatmate, Paul.
- Bu benim komşum Paul.
Stupid male flatmate.
Aptal erkek ev arkadaşları.
So, you're getting a flatmate, then.
Ev arkadaşın oluyor, demek.
- Is that your flatmate?
Ev arkadaşın mı? Mm

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]