English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ F ] / Flawed

Flawed translate Turkish

609 parallel translation
You like to think of yourselves as complex creatures, but you're flawed.
Kendinizi karmaşık varlıklar olarak görüyorsunuz ancak kusurlusunuz.
Harry Mudd is flawed, even for a human being.
- Haklısın. Harry Mudd, bir insan için bile hatalı.
You are flawed and imperfect. And you have not corrected by sterilization. You've made three errors.
Sen hatalı ve mükemmel değilsin ve sterilize de olmadın.
You are flawed and imperfect.
Sen hatalısın ve mükemmel değilsin!
The stone is flawed.
Taş, kusurlu.
But Phil thought it was flawed.
Ama Phil pek başarılı bulmadı.
The basic unit's flawed.
Biz karışamayız. Zayıf olan gider.
Then you stand here alive because of a mistake made by your flawed, feeling, human friends.
O halde senin yaşıyor olman kusurlu ve duyguları olan insan arkadaşların tarafından yapılmış bir hata yüzünden.
Lorrimer's performance was fatally flawed.
Lorrimer'ın performansı çok kusurluydu.
I hate being disappointed, Smee. And I hate living in this flawed body! And I hate living in Never Land!
Bu çirkin vücutta ve Olmayan Ülke'de yaşamaktan nefret ediyorum!
In New York, I learned that I needed to love my mother and father in all their flawed, outrageous humanity.
New York'ta annemi ve babamı sevmem gerektiğini öğrendim. Kusurlu, çirkin insanlıklarına rağmen.
She was a profoundly flawed human being.
O son derece kusurlu bir insandı.
You're a flawed human being just like the rest of us.
Sen kusurlu bir insansın biz diğerleri gibi.
And despite his mountains of faults, dear, I always say : a flawed husband is better than none at all.
Bence çatlak bir koca bile, yalnız olmaktan her zaman daha iyidir, bunu unutma.
Its very concept is flawed.
Kavramın kendisi hatalı.
- I'm hopelessly flawed.
- Ümitsizce kusurluyum.
I think we are all hopelessly flawed.
Sanırım hepimiz umutsuzca kusurluyuz.
Burning, dumping at sea and burial are all flawed... either by fingerprints or more commonly by dental records, I have learnt.
Yakmak, denize atmak ve gömmek, hepsi artık yakalanıyor..... ya parmakların izinden yada daha yaygın kullanılan diş kayıt örneklerinden, bildiğim kadarıyla tabi.
Your need for a world where love is flawed... will choke your veins until all the life is gone.
Aşkın kusurlu olduğu bir dünya uğruna ihtiyacın bütün yaşam tükenene kadar damarlarını tıkamaya devam edecek.
Flawed, impure, different!
Kusurluyuz, saf değiliz, farklıyız!
You made it appear so because you re-sequenced his DNA but your technique was flawed.
Öyle görünmesini sağladın çünkü DNA'sını değiştirdin. Ama tekniğin kusurluydu.
A flawed film, but nevertheless... the hallucinatory quality of the imagery has never weakened forme over the years.
Kusurlu bir film olsa da,.. ... sahnelerin büyüleyici kalitesi yıllar içerisinde beni hayal kırıklığına uğratmadı.
You have to prove they're just as bad, just as flawed as you are.
Onların da senin kadar kötü ve kusurlu olduklarını kanıtlamaya çalışıyorsun.
Though all people are flawed and all struggle with the capacity for sin, none likes to be reminded of our shared human weakness.
Bütün insanlar kusurlu ve günahkâr olmasına rağmen,... hiçbirisi insani zaaflarımızın hatırlatılmasını sevmez.
And the casing is flawed.
Ve kutusu da hasarlı.
It's hardly worth tying up this overburdened court system, a system which though flawed, yes, it has flaws, is the best damn system in the United States of America and maybe the world!
İşi başından aşkın olan bu mahkemeyi, Amerika'nın ve belki tüm dünyanın bu en iyi mahkemesini böyle önemsiz bir dava ile meşgul etmemek gerekir bence!
Ms, Horton, your defense of Rupert Brooke's Georgianism is flawed,
Brooke'un George Dönemi Üslubu hakkındaki yorumunuz hatalıydı.
Afterwards he told the Emperor that the symbol of your eternal love was now flawed forever.
Ve sonra İmparator'a der ki :... "... Sonsuz aşkınızın sembolü artık kusursuz değil sonsuza dek. "
I might- - I might get punished for the rest of my life, because--because I'm flawed. I'm--I'm fatally flawed.
ben- - hayatımın geri kalanı boyunca cezalandırılabilirim çünkü çünkü kırıldım engelenemeyecek bir şekilde kırıldım.
We are the only two of our kind... and your design is flawed.
İkimiz türümüzün tek örnekleriyiz. Senin tasarımın hatalı.
You fought well for a flawed unit.
Hatalı bir ünite için iyi dövüştün.
Flawed, weak, organic.
Kusurlu, zayıf organik.
Don't you know stars are flawed?
Yıldızların kusurlu olduklarını bilmiyor musun?
- We find your reasoning flawed.
Mantığını kusurlu buluyoruz.
It is flawed, Minister.
Analizleri hatalı, Bakan.
My analysis of the data was obviously flawed.
Besbelli ki analizlerim, kusurluydu.
Even when you know her logic is flawed?
Peki onun mantığının hatalı olduğunu bildiğin zaman?
Deeply flawed movie, though.
- Evet, iyi şarkıdır ama filmini o kadar beğenmedim.
" of the testing procedures on a vehicle as flawed as the Bradley.
"... test işlemlerinin olsa olsa ciddi bir yanlış anlaşılmasıdır.
If you are doing this because you feel you should be doing this not because you want to, then your purpose is flawed.
İstediğin için değil, mecbur olduğunu düşündüğün için yapıyorsan, yanlış sebeplerle katılmışsın demektir.
The characters were flawed and uninspired.
Kahramanlar hatalıydı, etkileyici değillerdi.
In reality, people are flawed.
Gerçek hayatta insanlar kusurludur..
Lieutenant Torres'hull design is flawed.
Binbaşı Torres'in kaplama dizaynı mükemmel değil.
Proposing the same flawed strategy over and over again will not make it more effective, Ensign.
Çatlak için tekrar ve tekrar önerdiğiniz şey fazla bir katkıda bulunmaz, Teğmen.
It was a flawed installation.
Hatalı bir girişti.
Separately, we are flawed and vulnerable. Together, we can master our sexual destiny.
Ayrı ayrı batabiliriz ama beraberken seksüel geleceğimizin kaderini değiştirebiliriz.
But his introduction was flawed.
Ancak takdimi kusurluydu.
Beautiful but flawed.
Güzeldi ama bir kusuru vardı.
How was she flawed?
Nasıl bir kusur?
It's flawed.
Bazı hatalar görüyorum.
- Your conspiracy theory is flawed.
- Okulda yaratık falan görmeden nasıI olur da yaratık istilası hakkında bir kitap yazabilir? - Komplo Teorin çok kusurlu.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]