English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ F ] / Flexo

Flexo translate Turkish

66 parallel translation
I just hope we make it to the circus in time for Flexo the Fabulous.
Umarım muhteşem Flexo'nun gösterisine yetişiriz.
Leela, Zoidberg, the rest of you, this is Flexo.
Leela, Zoidberg, hepiniz, bu Flexo.
Sorry about crushing your body, Flexo.
Sana çarptığım için özür dilerim, Flexo.
There's something about Flexo I don't like.
Flexo'da hoşlanmadığım bir şeyler var.
- I'm talking about Flexo.
- Flexo'dan bahsediyorum.
Flexo's evil.
Flexo bir şeytan.
- Flexo's great, but...
- Biliyorum Flexo iyi biri ama...
- Flexo's great?
- Flexo, iyi mi dedin?
Bender, then Flexo, then Fry.
Önce Bender, sonra Flexo, sonra Fry.
Flexo outranks me?
Flexo, benden rütbeli mi?
That's "Flexo outranks me, sir!"
"Flexo benden rütbeli mi, efendim!" diyeceksin.
I know Flexo's your friend, but I don't trust him.
Biliyorum Flexo senin arkadaşın, ama ona güvenmiyorum.
- Don't let Flexo escape.
- Flexo'nun kaçmasına izin verme.
It appears Flexo has outwitted us all.
Görünen o ki Flexo hepimizi kandırdı.
How did he steal the atom?
Flexo nasıl oldu da atomu çalabildi?
You were sure right about Flexo.
Flexo konusunda haklıymışsın.
Why are you looking for Flexo in my underpants?
Fry, neden Flexo'yu benim iç çamaşırlarımda arıyorsun?
Looks like Flexo got away clean.
Görünüşe göre Flexo kaçmayı başarmış.
- Flexo!
- Flexo!
- Shoot Flexo!
- Flexo'u vur!
I'm sorry we suspected you, Flexo.
Senden şüphelendiğimiz için özür dilerim, Flexo.
There's something about Flexo I don't like.
Flexo'da hoşlanmadığım birşeyler var.
- Flexo's great?
- Flexo iyi mi dedin?
Flexo outranks me?
Flexo benden rütbeli mi?
I know Flexo's your friend, but I don't trust him.
Biliyorum Flexo senin arkadaşın, ama güvenmiyorum ona.
- Flexo?
- Flexo?
Flexo!
Flexo!
I finally meet a nice girl, with legs that don't quit and that jerk Flexo steals her away?
Sonunda iyi bir kızla tanıştım, üstelik bacakları da dayanıklı ve bu pislik Flexo onu benden çalacak ha?
- Flexo and I are divorced.
- Flexo ve ben boşandık.
That Flexo, why, I'm knocking him on his butt.
O Flexo'nun kıçına tekmeyi basmalıydım.
I'll call Angleene, pretend to be Flexo, arrange a date show up as him and catch her two-timing me with myself.
Angleene arayıp, Flexo'ymuşum gibi davranıp, bir randevu ayarlayıp onun yerine geçip, benimle buluşurken suç üstü yapacağım.
This is Flexo.
Ben Flexo.
- Hey, Flexo.
- Selam, Flexo.
Flexo, the fun-loving love machine fembots love to love.
Flexo, tüm dişi robotların sevgilisi eğlenceli aşk makinesi.
You used to be so inflexible, Flexo.
Sen eskiden bu kadar esnek değildin, Flexo.
Flexo, what's going on?
Flexo, neler oluyor?
Flexo, I'm starting to remember why I fell for you in the first place.
Flexo, sana neden aşık olduğumu hatırlamaya başladım.
So she's falling for Flexo, eh?
Demek Flexo'ya aşık oluyor, ha?
And by me, I mean Flexo.
Yani ben, Flexo için.
I ain't your lover-boy, Flexo, the guy you love so much.
Ben sevgilin Flexo değilim, hani aşık olduğun.
There's only one reasonable course of action now :
Geriye yapılacak tek şey kalıyor : Flexo'yu öldürmek!
- Flexo, are you okay?
- Flexo, iyi misin? - Evet.
But I could never love anyone as much as you made me realize I love Flexo!
Ama anladım ki hiç kimseyi Flexo'yu sevdiğim kadar sevemem!
Flexo and Angleene had sex right on the factory floor?
Flexo ve Angleene hemen oracıkta sevişmeye mi başladılar?
Flexo?
Flexo?
- Flexo!
- Yakalayın onu! Ve şimdi de sırada, yetenek yarışması var karşınızda rap performansıyla bayan... - Flexo!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]