English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ F ] / Flinch

Flinch translate Turkish

267 parallel translation
Of course you can't flinch from what you believe to be your duty.
Göreviniz olduğunu düşündüğünüz şeyden elbette cayamazsınız.
You flinch at my slightest movement.
En küçük bir hareketimle kaçıp gidersin.
But if you flinch in power...
Ama eğer kendini ev işlerinden...
But I must do it neatly, I can't have him flinch.
Çok hassas olmam lazım, Ürkmemeli.
Make us courageous, Lord, and purposeful and let us never flinch from our duty.
Bizi cesur ve azimli yap Tanrım. Görevimizden korkmamıza izin verme.
A Christian does not flinch from these difficulties.
Bir Hıristiyan zorluklardan kaçmaz.
My eyebrows flinch, my heart aches So this was the reason
Gözlerim seyiriyor, kalbim tekliyordu demek sebebi buymuş
You didn't flinch.
Ürkmedin.
The hard part about playing chicken is knowing when to flinch.
Korkağı oynamanın en zor yanı ne zaman kaçacağını bilmektir.
Didn't even flinch.
Korkmadı bile.
Don't flinch in front of the court members.
Mahkeme üyeleri önünde paniğe kapılmayın.
Every time I tell you I love you, you flinch.
Sana ne zaman "seni seviyorum" desem irkiliyorsun.
If I flinch when you say you love me, it's both our problems.
Beni sevdiğini söylediğinde irkiliyorsam bu ikimizin sorunudur.
I did not flinch.
Titremedim.
George, did I flinch?
George, titredim mi?
In Brooklyn, they make you press a lit cigarette into your arm and have it burn all the way down to the filter without the slightest flinch.
Brooklyn'de koluna yanan sigarayı basardın. Filtresine kadar yanmasını beklerken kılını bile kıpırdatmaman gerekirdi.
He didn't even flinch!
Hiç etkilenmedi!
I called you "sir" and you didn't even flinch.
Size "efendim" dedim ve siz bile korkmadınız.
Flinch and you're dead.
Kıpırdarsan ölürsün.
Madam, if I may? A prince should never flinch from being blamed for acts of ruthlessness which are necessary for safeguarding the State and their own person.
Majesteleri izin verirseniz bir prens acımasız işler yaptığı için suçlanmaktan korkmamalıdır.
I've never even seen you flinch.
Senin korktuğunu görmedim.
Mr Kent and Mr Cunningham. Please ensure that you do not flinch at Mr Grossmith's sword.
Bay Kent ve Bay Cunningham lütfen Bay Grossmith'in kılıcından korkmayın.
It's kinda hard not to flinch here, Scorpy, with Frau Blucher tickling'my prostate.
- Zhaan nerede? - Bak, D'Argo'yla beraber. Grateful Dead ( Minnettar Ölüm )'le dansediyor.
Every time someone compares you to Mom, you flinch.
Ne zaman biri seni annemize benzetse, korkuyorsun.
But you you didn't flinch.
Ama sen hiç korkmadın.
All we have to do is just flinch a bit and this will spray enough toxic gas to kill everybody in one breath.
Tek yapmanız gereken kaçmaya çalışmak ve bu şey herkesi tek nefeste öldürecek kadar zehirli gaz yayacaktır.
Don't flinch while I'm talking to you you speedtrap shaigitz.
Seninle konuşurken bana bak, radara yakalanmışsın. Çocuk arabada değildi.
Why did you flinch?
Neden ürktün?
He doesn't flinch.
Bizimki kıpırdamıyor bile.
Don't even flinch, or you're dead.
Kılını kıpırdatırsan ölürsün.
One flinch at the wrong time, and this will... paralyze you.
Fazla hareket ettirmemeye çalış. Yanlış zamanda bir santim kaymasıyla, seni felç eder. Yanlış zamanda bir santim kaymasıyla, seni felç eder.
It's kinda hard not to flinch here, Scorpy, with Frau Blucher tickling'my prostate.
Buradan kaçmam oldukça zor, Hortlak. Buradan kaçmam oldukça zor, Hortlak. Özellikle Frau Blucher prostatımı gıdıklarken.
Somebody who won't flinch in the face of evil.
Kötülüğün yüzünden kaçmayacak birini.
If I talk about Max's violence, penis and vagina, you won't flinch.
Max'dan bahsetmemi tercih etmez msiniz?
Don't flinch, nigga.
Geri çekiIme zenci.
I said, don't flinch.
Geri çekiIme dedim.
Don't flinch.
Geri çekiIme.
Everybody started calling me Flinch.
Herkes bana ürkek demeye başladı.
That's why I flinch when you go to touch me. lt's why I never touch you.
O yüzden bana dokunduğunda irkiliyorum. O yüzden sana dokunmuyorum.
Thought you know, "If things go wrong, we end up face-to-face, perhaps the daughter will flinch."
Şey bilirsin işte, eğer işler ters giderse yüz yüze kalırız da belki kızım kaçar diye düşünmüşsündür
There's this guy, when he smiles... it takes a real effort not to flinch.
Bir adam var. Gülümsediğinde korkmamak elde değil.
You had your finger in a lit candle last night and didn't even flinch.
Dün gece parmağan yanan muma geldi ama çekinmedin bile.
You'll flinch every time you hear a Range Rover.
Her Range Rover duyuşunda ürkeceksin.
He didn't move, he didn't flinch, he didn't anything.
Hareket etmedi. Hemde hiç.
One flinch, and I blow you into briquettes.
Hele bir kımılda, seni parçalarına ayırırım.
Yeah, she'd make Ray Charles flinch.
evet ray charlse'ı yerinden zıplatır.
I thought you might flinch. I didn't wanna hit the bone.
Korkup kıpırdayacağını düşündüm, kemiğinden vurmak istemedim.
Did you guys have a flinch game that got out of hand?
Kontrolden çıkan bir yumruktan kaçma oyunu mu oynadınız?
Don't flinch.
Fazla çekiştirme.
It's an original Pablo Flinch!
Bu orjinal bir pablo oyması.
- I did not flinch.
Hem de gözle görülür şekilde.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]